
‘CPT, BM ve AHİM görüşmelerin başlaması noktasında sorumluluk almalıdır’
- 11:19 20 Ekim 2017
- Siyaset
ANKARA- HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yaşamını yitirdiğine dair çıkan haberlere ilişkin yapılan açıklamaların tatmin edici olmadığını belirterek, “CPT, BM ve AHİM görüşmelerin başlaması noktasında sorumluluk almalıdır” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecrit koşulları devam ediyor. Abdullah Öcalan’a ilişkin sosyal medya hesaplarından yaşamını yitirdiğine dair ortaya atılan iddialara dair yapılan açıklama ise kamuoyunu tatmin etmedi. Konuya ilişkin TBMM’de HDP’li vekiller basın açıklaması düzenledi. HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, HDP İzmir Milletvekili Ertığrul Kürkçü ve HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan tarafından gerçekleştirilen açıklamada Hukuka aykırı insanlık dışı politikaların yürütüldüğünü belirtildi.
‘İrade göstererek sorumluluk almıştır’
Açıklamayı yapan Dilek Öcalan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmediği gibi, 14 aydır da mektup, faks gibi iletişim araçlarının yasaklandığını belirtti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 2013 Newroz’unda yaptığı tarihi açıklama ile başlayan sürecin AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından yok sayıldığını hatırlatan Dilek, “Tüm bu süreçlerde Sayın Öcalan toplumsal birlik ve barış konusunda önemli role sahip olmuştu. Çözümün toplumsallıkla sonuçlandığı bir dönemde tekrar irade göstererek sorumluluk almıştır. 2013-2015 yıllarında demokratik çözüm sürecinde kan ve gözyaşı olmadan tüm halklar toplumsal sorunları tartışma fırsatı buldu” dedi.
‘Öcalan’ın uyarıları tek tek gerçekleşmiştir’
Tayyip Erdoğan’ın ise bu süreci Suriye’de izlediği savaş politikalarını Türkiye’de derinleştirerek bitirdiğini ifade eden Dilek, “Kürt sorunun barışçıl yollarla yürütülen süreci, çöktürme planı ile bitirildi. Türkiye’yi demokratikleştirmek yerine; tekçiliği ve kaosu seçen Erdoğan bölgede de savaşı güçlendirmek istemiştir. Sayın Öcalan ‘biz Türkiye’de barışı sağlarsak Ortadoğu’nun sorunlarını da demokratik eksene kavuşturabiliriz’ tespitini yapmıştır. Sayın Öcalan’ın uyarıları tek tek gerçekleşmiştir. Özellikle çözüm sürecinin bitmesiyle birlikte darbe mekaniğinin devreye gireceğine dair uyarıları gerçekleşti. Cemaatin devlet içerisindeki yapılanmalarını ‘paralel devlet’ olarak ilk gören kişi Sayın Öcalan’dır” diye konuştu.
Buna karşın PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın OHAL süreciyle birlikte ağır tecrit altına alındığını dile getiren Dilek, “ Öyle ki AKP ve MHP politikalarıyla savaş derinleştirilmiş, Kürt halkının imhası ve haklarının gaspının yaşandığı bir sürece girilmiştir. Bu yöntemle darbe dinamiği devam etmektedir. Hâlbuki 2013-1015 sürecindeki tarihi fırsat heba edilmeseydi binlerce insan hala yaşıyor olacaktı” dedi.
‘Sayın Öcalan sıradan bir hükümlü değil’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a ilişkin ortaya atılan iddialardan duydukları kaygıyı da dile getiren Dilek şöyle konuştu: “Bu süreçte böylesi iddiaların gelişmesi manidardır. Son derece hassas olunan bir konuda Bursa Başavcılığı’nın yanıtı kabul edilebilir değildir. Aynı zamanda bu ortaya iddiaya atan sosyal medya hesabını hala göremedik. Bu kişiler kim ya da kimlerdir. Bu tecrit koşullarının sürdürüldüğü İmralı sürekli pravakosyana açık bir yerdir. Görüşmeler gerçekleşiyor olsaydı kaygılar olmayacaktı. Sayın Öcalan sıradan bir hükümlü değil demokratik siyaseti temel çözüm halin getirecek kilit isimdir. Tam da bu süreçte Öcalan’ın toplumsal barışa dönük çaba ve projelerine kulak verme zamanıdır. CPT, AHİM VE BM Komiserlikleri başta olmak üzere uluslar arası kurum ve kuruluşlara çağrımız görüşmelerin başlaması için sorumluluk almalarıdır.”