HABER MERKEZİ - Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi ve Şam Hükümeti arasında devam eden diyalog sürecinden henüz olumlu bir sonuç alınamadı.

 

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, 18 Nisan 2023'te Suriye krizini barışçıl yollarla çözme amacıyla bir 9 maddelik deklarasyon sundu. Bu girişimin ardından, bölgesel ve yerel güçlerden bazıları bu deklarasyonu olumlu karşılarken, Şam Hükümeti ile yapılan görüşmelerin somut bir sonuç doğurmadığı belirtildi.

 

Demokratik Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Evîn Siwêd, Hawar Haber Ajansı'na (ANHA) verdiği demeçte, "Suriye’de egemenliğin ve birliğin korunması için siyasi bir çözüme ihtiyaç olduğunu, ancak mevcut görüşmelerde Suriyelilerin umutlarını gerçekleştirecek kapsamlı bir çözüme henüz ulaşılamadığını" ifade etti. Evîn devamında, “Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki görüşmeler de bazı pratik konular ele alındı. Ancak Suriyelilerin umutlarını gerçekleştirecek kapsamlı bir çözüme henüz ulaşılamadı. Demokratik Özerk Yönetim daha önce de kendi inisiyatifiyle Arap devletlerine, Suriye krizinde etkin bir rol alma konusunda bazı çağrılarda bulunmuştu. Birçok Arap ülkesiyle görüşmeler yapıldı. Ancak istediğimiz sonucu alamadık” dedi. 

 

Öneriler tüm taraflara sunuldu 

 

Demokratik Özerk Yönetim ve bazı Arap devletlerin Suriye krizini çözmeye yönelik girişimlerinin Şam Hükümeti tarafından küçümsenmesini kabul etmeyen Evîn, krizin çözümüne ilişkin önerilerin sadece Şam hükümetine değil, Suriye’deki krize gerçek bir çözüm arzulayan tüm taraflara sunduklarını kaydetti.

 

‘Şam hükümeti ile siyasi bir anlaşma yapılmalı’

 

Deklarasyonun yayınlanmasından önce Suriye tarafıyla kimi görüşmeler yapıldığını paylaşan Evîn, "Görüşmelerin sonuçsuz kaldığını söyleyebiliriz. Bazı yerel ve bölgesel güçler deklarasyonu olumlu karşıladı. Ancak muhalefeti ve Şam Hükümeti'ni aynı çözüm çatısı altında bir araya getiremedik. Şam hükümeti üzerinde daha fazla baskı oluşturmak için ulusal cephe ile demokratik güçleri birleştirme çabaları devam ediyor. Demokratik Özerk Yönetim, kaynakların ulusal kaynak olduğunu ve bu kaynakların herkesin hakkı olduğunu söylüyor. Bölgedeki kaynakların adil ve eşit bir şekilde paylaşılabilmesi için Şam hükümeti ile siyasi bir anlaşma yapılması gerekiyor” diye konuştu.