‘Makbule Özer’in tutuklanması başka bir öldürme yöntemi’
- 09:08 23 Nisan 2024
- Güncel
Nazlıcan Nujin Yıldız
İZMİR - Çok sayıda rahatsızlığı bulunan 82 yaşındaki Makbule Özer’in, ATK'nin "cezaevinde kalabilir" raporu üzerine tekrar tutuklanmasına tepki gösteren kadınlar, kararın tamamen siyasi olduğunu vurgulayarak bu durumun “başka bir öldürme biçimi” olduğunu söyledi.
Wan’ın (Van) Artemêt (Edremit) ilçesinde "örgüte yardım etmek" iddiasıyla tutuklanan ve mahkemenin verdiği 2 yıl 1 aylık hapis cezasının onanması ardından 9 Mayıs 2022’de tutuklanan Makbule Özer, hastalıkları nedeniyle cezasının bir yıl ertelenmesi üzerine 7 Eylül 2022’de serbest bırakılmıştı. 82 yaşındaki Makbule Özer hakkında, Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) gönderilen rapor, Adalet Bakanlığı 3’üncü İhtisas Kurulu tarafından incelendi. ATK’nin "cezaevinde kalabilir" kararı üzerine gözaltına alınan Makbule geçtiğimiz günlerde tekrar Van T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldü. Makbule’nin Elazığ R Tipi Cezaevi’ne götürüleceği öğrenilirken, çok sayıda rahatsızlığı bulunan Makbule’nin ATK raporuyla tekrar tutuklanmasına tepki gösteren kadınlar, ATK’nin iktidarın isteklerine göre hareket ettiğini vurguladı.
Devletin Kürt halkına uyguladığı zulmün yansıması
Daha önce cezaevinde kalamaz raporuyla tahliye edilen Makbule Özer’in, ATK kararıyla tekrar tutuklanmasına tepki gösteren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl Eşbaşkanı Vezan Karabulut, Makbule Özer’in ve diğer hasta tutsakların devlet politikaları yüzünden kötü koşullara maruz kaldığını dile getirdi. Vezan, “82 yaşında hasta bir kadının cezaevinde tutulması aslında devlet politikalarının Kürt halkına uygulamış olduğu baskı ve zulmün bir yansımasıdır. Çünkü bu yaşta cezaevinde kalamayacak olan bir kadın torunlarıyla zaman geçireceği yerde cezaevine konuluyorsa bunu üzerinden başka bir şey anlamak mümkündür. Çünkü Makbule Özer Kürt bir kadın” dedi.
Hasta tutsaklara özgürlük
Makbule’nin cezaevine girmesiyle devletin Kürt halkı üzerindeki politikalarını açık ve net bir şekilde gördüklerini belirten Vezan, “Makbule Özer’in yanı sıra cezaevlerinde bugün birçok yaşlı ve hasta tutsak vardır. Bakıma ihtiyaçları vardır, tahliye edilmeleri gereklidir. Tecritte olan tutsaklar var, kötü muamele gören tutsaklar, kadınlar var. Anneleriyle birlikte cezaevinde olan çocuklar bulunmakta. Bunun için en kısa zamanda hasta mahkumlara özgürlük diyoruz. Ve hasta tutsakların cezaevinde tutulmalarına karşı mücadeleye devam diyoruz” şeklinde konuştu.
‘82 yaşındaki kadının hapse girmesinde verilmek istenen mesaj nedir?’
DEM Parti İzmir il yöneticisi Ayfer Yıldırım ise Makbule’nin daha önce “cezaevinde kalamaz” raporu aldığını fakat yine cezaevine girdiğini belirterek Makbule’nin R Tipi Cezaevi’ne götürülecek olmasının da başka bir sorun olduğunu ifade etti. Ayfer, bu kararı verenlerin hak, hukuk, adalet algısının sorgulanması gerektiğini dile getirerek “Mevcut iktidarın, kadından özellikle Kürt kadından çok korktuğunu düşünüyorum. 82 yaşındaki kadının hapse girmesinde verilmek istenen mesaj nedir? Ne anlamamız gerekiyor? Bizim onlara sözümüz, hakkın, hukukun, adaletin yerine gelmesi için biz de meydanları bırakmayacağız. Biz de onların sesine dışarıdan ses olacağız” diye ifade etti.
‘Makbule Özer’in tutuklanması başka bir öldürme yöntemi’
Adaletin kadınların mücadelesiyle sağlanacağını vurgulayan Ayfer, Türkiye’deki kurumların özgürce karar vermediklerinin altını çizdi. Ayfer her konuda olduğu gibi bu konuda da siyasi kararların alındığına dikkat çekerek “Siyasi iktidarın isteklerine göre cevap veriyorlar” dedi. Makbule’nin cezaevine girmesini “öldürme yöntemi” olarak değerlendiren Ayfer, “82 yaşındaki bir kadının kaldıramayacağı bir ortam. Bir sürü insanımız var maalesef içeride ama özelde kadına yönelik çok daha sert. Bence kadın mücadelesinin çok güçlü olduğunun farkındalar ve bu durum da onları korkutuyor. Bana göre Makbule anne ve onun gibi arkadaşların bu tip cezaevlerine gönderilmesi aslında ölüm fermanını imzalamak demek” diye belirtti.
‘ATK’nin kararları arasında büyük bir çelişki var’
Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Şükran Adıyaman da ATK’nin kararları arasında büyük bir çelişki olduğunu dile getirdi. Bu kararın tamamen siyasi bir karar olduğunu vurgulayan Şükran, “Bu yaştaki bir insan kesinlikle cezaevine giremez. Sistem ‘yaşlı da olsan genç de olsan çocuk da olsan bizim gözümüzde sen bir Kürt’sün. Düşüncen budur. Bizden olmayan bir düşünceyse eğer karşımdasın. Bu yüzden ben istediğim adalet sistemiyle yargılarım’ diyor” sözlerine yer verdi.
‘Kenetlenirsek saldırılar boşa çıkacak’
Şükran tüm bu saldırıların boşa çıkacağını belirterek, “Wan’daki son kazanım da bize bunu göstermiş oldu. Ne kadar güçlenirsek, ne kadar Kürt halkı kenetlenirse, yedisiyle yetmişiyle bir arada kalırsak o zaman kazanımlarımızı güçlü bir şekilde almış olacağız. Kürtler her zaman vardı, var olmaya da devam edecek” diye konuştu.