İSTANBUL - Özgür Basın çalışanlarına yönelik gözaltı operasyonu ve Belçika’da Kürt televizyonlarına yönelik baskına tepki gösteren gazeteciler, “Hakikati duyuranlarla dayanışalım” çağrısında bulundu. 

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında sabah saatlerinde birçok adrese baskın düzenlendi. Soruşturmanın gerekçesi hakkında herhangi bir bilgi edinilemezken Aralarında Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirlerinin de yer aldığı gazetecilerden Enes Sezgin, Esra Solin Dal, Saliha Aras, Yeşim Alıcı, Beste Argat Balcı, Şirin Ermiş ve Doğan Kaynak gözaltına alınan isimlerden. Ankara’da ise evine yapılan baskında MA muhabiri Mehmet Aslan’ın da gözaltına alındığı öğrenildi.  Özgür Basın’a yönelik  gözaltı operasyonuna dair herkesimden tepkiler yağarken kadın gazeteciler dayanışma mesajlarını JINNEWS ile paylaştı.

 

‘Belçika ve Türkiye’de eş zamanlı saldırılar’

 

22 Nisan’da Kürt Gazeteciler Günü’nün 126’ıncı yıldönümünü kutladıklarını anımsatan Gazeteci Pınar Gayıp,  bu sabah hem Belçika’da hem de Türkiye’de Özgür Basın çalışanlarına yönelik yapılan operasyonla güne başladıklarını kaydetti.  Pınar, “Belçika’da medya kurumları basıldı, yayın kesildi. Kürt halkının ezilenlerin sesinin duyurulmasını engellenmeye çalışıldı. İstanbul ve Ankara’da ise Kürt gazeteci arkadaşlarımız ev baskınlarıyla gözaltına alındılar. Kürt gazetecilere yönelik saldırılar ilk değil. Ancak bu kez hem Belçika’da hem de Türkiye’de eş zamanlı saldırılar gerçekleşti. Bizler sosyalist basın emekçileri olarak Kürt gazeteci arkadaşlarımızla dayanışmaya, ezilenlerin sesini bedeli ne olursa olsun duyurmaya devam edeceğiz. Kürt gazeteci arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın, kalemleri bize emanet. Özgür basına yönelik saldırılara karşı dayanışmaya daha fazla yükseltemeye, özgür basın emekçilerini daha fazla sahiplenmeye çağırıyoruz” dedi.

 

‘Gazetecilik suç değil’

 

“Kürt Gazeteciler Günü'nün hemen ardından Kürt ve Türk gazetecilerin gözaltına alındığını öğreniyoruz” sözlerine yer veren DİSK Basın-İş Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Düzkan, “Hepsi de Özgür Basın geleneğinin parçası olan farklı kurumlarda çalışan meslektaşlarımıza yönelik bu baskılar halkın haber alma hakkını kısıtlamayı, gerçeğin peşindeki gazetecileri yıldırmayı amaçlamaktadır. Bir kere daha söyleyelim; susmayacağız, yılmayacağız çünkü biliyoruz ki gerçekleri bilmeye hepimizin ihtiyacı var ve gazetecilik suç değildir”  sözlerine yer verdi.

 

‘Hakikatin sesini duyan ve duyuran gazetecilerdir’

 

Demokratik bir ülkede yaşamadıklarını kaydeden Gazeteci Evrim Kepenek de “Düşünce ve ifade özgürlüğü bu ülkede yok” dedi. Kürt gazetecilerin baskı altına yaşadığını söyleyen Evrim, “ İstanbul ve Ankara’da 7 gazeteci arkadaşımız gözaltına alındı. Bu gazeteci arkadaşlarımız sahada haber yapan, halkın haber alması için çalışan gazetecilerdir. Sadece hakikatin sesini duyan ve duyuran gazetecilerdir. Türkiye’nin hem demokratik bir ülke olması açısından hem de gazeteci arkadaşlarımızın özgürlüğü açısından bir an önce serbest bırakılmaları gerekiyor.  Gazetecilik suç değildir, gazetecileri serbest bırakın, mesleğimizi serbest bırakın!” sözleriyle tepki gösterdi.

 

‘Dayanışmayı kılmanın zamanı’

 

Gazeteci Devrim Fındık ise güne, gazetecilerin gözaltına alındığı haberi ile uyandıklarını anımsatarak, “Meslektaşlarımızın Kürt gazeteciler gününde gözaltına alınmasının ayrı bir anlamı var. Halkın sesi olan gazetecilere dönük saldırılara karşı dayanışmayı daha güçlü kılmanın zamanıdır. Gözaltılar serbest bırakılsın!” mesajını paylaştı.