‘Baskılar savaş konseptinin devreye konulduğunun göstergesi’
- 14:02 23 Nisan 2024
- Güncel
AMED - Dün Wan’da tutuklanan 81 yaşındaki Makbule Özer için yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanın Federe Kürdistan’a yaptığı ziyaret, Medya Haber TV ve Stêrk TV’ye yapılan baskınlar, Makbule annenin hukuksuzca tutuklanması, özgür basın emekçilerine yönelik yapılan gözaltılar savaş konseptinin devreye konulduğunu gösteriyor” denildi.
Tevgera Jinên Azad (TJA), Wan'da 81 yaşındaki Makbule Özer'in yeniden tutuklanmasına dair Amed'de bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) binası önünde açıklama yaptı. Sivil toplum örgütlerinden çok sayıda isim de açıklamaya katıldı. Açıklamada, Özgür Basın'a dönük saldırılara da tepki gösterildi.
‘Yüzyıldır kirli siyaset yürütülüyor’
İlk olarak konuşan DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin, “Sadece bugün değil yüzyıllardır Kürtler statü sahibi olmasın diye yüzyıldır kirli siyaset yürütülüyor. Bugün kirli siyasetler AKP tarafından yürütülüyor. 23 yıldır AKP ve MHP bugün demokrasi ve hukuku bir tarafa verdiler. Öncü kadınlar olarak bunu kabul etmiyoruz. Bugün değilse de tarihin önünde hesap vereceksiniz” sözlerine yer verdi.
‘Haber dahi verilmeden cezaevine götürüldü’
Katılımcılar adına açıklamayı okuyan TJA aktivisti Bahar Peker, söz konusu Kürtler olunca hukuk sisteminin yalnızca düşman ceza hukuku olarak işletildiğini belirtti. Bahar, “Adli Tıp Kurumu daha önce cezaevinde kalamayacağına dair rapor hazırladığı yüzde 61 engelli olan Makbule Özer için bu defa ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu vermiştir. Raporun ardından Van’ın Edremit ilçesinde ‘örgüte yardım ve yataklık’ iddiasıyla 9 Mayıs 2022’de tutuklanan ve 7 Eylül 2022’de tahliye edildi. Makbule Özer, avukatlarına ve yakınlarına haber dahi verilmeden dün sabah evinden alınarak yeniden cezaevine gönderilmiştir. Hapishanelerde yüzlercesi ağır durumda binlerce hasta mahpus bulunmaktadır. Türkiye tarafı olduğu uluslararası sözleşmelerin hükümlerine uymayarak hasta mahpusların sağlık haklarının ihlal edilmesine yol açmaktadır” dedi.
‘Demokratik siyaset boğuluyor’
Tüm hasta tutsakların sağlık ve tedavi haklarına erişimin engellendiğine dikkat çeken Bahar, “Ağır hasta mahpuslara infaz erteleme hakkının tanınması için mücadele ederken Makbule Özer’in tekrar tutuklanmasını kınıyoruz. Özellikle 31 Mart’ta siyaseten yok olmakla karşı karşıya kalan AKP ve küçük MHP’nin Kürt halkına ve demokratik siyasete olan tehditleri arttı. Yapılan açıklamalarla hukuksuzluk işletilirken ve hedef gösterilirken kılını kıpırdatmayan savcılara talimat verilerek demokratik siyaseti boğmak için ortam oluşturulmaya başladı” şeklinde konuştu.
‘Özgür basın emekçilerinin yanında olmaya devam edeceğiz’
Bahar, Kürt gazetecilere dönük yapılan operasyona da dikkat çekerek, “Kürt halkına yönelen faşizan saldırıları bunlarla sınırlı kalmadı faşizmin en önemli hedefi olan özgür basın oldu. Daha dün Kürt Gazetecilik Gününü kutluyorken bu sabaha karşı gazeteciler gözaltına alınmıştır. Yandaş medyanın manipülatif haberleri yerine yurttaşlara hakikati duyurma amacı taşıyan basın emekçilerini baskılama ve sindirme politikalarının daima karşısında durduk. Bugün de özgür basın emekçilerinin yanında olmaya devam ediyoruz” diyerek Belçika merkezli yayın yapan Medya Haber TV ve Sterk TV stüdyolarına yapılan baskına vurgu yaptı.
Özgür basına yapılan operasyona dikkat çekildi
Tayyip Erdoğan’ın Bağdat ve Hewler ziyaretiyle kesişen ve eş zamanlı yürütülen operasyonları hatırlatan Bahar, Kürt halkına yönelik uluslararası bir saldırı konseptinin başlatıldığına işaret etti. Yüzyılı aşkın zamandır baskılara ve asimilasyon politikalarına direnen Kürt halkının bu saldırılara karşı da direncini ortaya koyduğunu ifade eden Bahar, “Kürt halkı asla yılmayacaktır. Kimliğimizle, dilimizle, inancımızla haklarımızla eşit, özgür ve demokratik bir yaşamı kurana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.
‘Özgür basın emekçileri serbest bırakılsın’
Son olarak konuşan DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, şöyle konuştu: “Kürt halkı olarak savaş, şiddet ve tecrit politikalarını kabul etmedik etmeyeceğiz. Cumhurbaşkanın Federe Kürdistan’a yaptığı ziyaret, Medya Haber TV ve Stêrk TV’ye yapılan baskınlar, Makbule annenin hukuksuzca tutuklanması, İstanbul ve Ankara’da özgür basın emekçilerine yönelik gözaltıların hepsi savaş konseptinin devreye konulduğunu gösteriyor. İktidar seçimden aldığı yenilgiden hiçbir şey anlamamış. Tecrit ve savaş politikalarına karşı mücadele vermekten vazgeçemeyeceğiz. Makbule ana derhal serbest bırakılsın. Özgür basın emekçilerinin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Derhal şiddet ve savaş politikalarınızdan vazgeçin, halklar bu siyaseti istemiyor. Özgür, eşit, demokratik yaşam mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu yenilgiden çıkaracağınız ders şudur; şiddet ve tecrit politikalarınıza son vermektir.”
Konuşmaların ardından açıklama, “Özgür basın susturulamaz” sloganıyla sona erdi.