RIHA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride ilişkin konuşan  Rihalı Barış Anneleri,  tecridin bir an önce kaldırılmasını istedi. 

 

Savaşta çocuklarını kaybetmiş Kürt kadınlar, 1999 ateşkes sürecinde Barış Anneleri İnisiyatifi'ni kurduklarından şimdiye değin, “Barış” demekten geri adım atmadı. Riha’daki (Urfa) Barış Anneleri, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit, cezaevleri ve mücadelelerine ilişkin konuştu. 

 

‘Artık anneler ağlamasın’

 

Barış annelerinden Makbule Yavuzer, annelerin artık gözyaşı dökmemesi için barış ortamının oluşması gerektiğini ifade ederek, “Bizler barış istiyoruz. Hem önderimizin hem de tutsakların bırakılmasını istiyoruz. Aynı zamanda barış annelerimiz de tutuklu ve büyük işkence altındalar, serbest bırakılsınlar. Barış olsun istiyoruz artık anneler ağlamasın. Bütün anneler şu an adalet nöbetindedirler, Emine Şenyaşar da adalet istiyor, bütün anneler gibi. Artık yeter” dedi. 

 

‘Yaşatılan baskılar ve işkenceler son bulsun’

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için çağrıda bulunan Aynzılha Binici, “Bizler istiyoruz ki barış ve huzur için de yaşayalım. Yaşatılan baskılar ve işkenceler son bulsun. Güzellikler olsun artık, hep birlikte olalım, bir olalım. Birbirimize zorluk çıkarmayalım, güzel günler olması gerekiyor. Biz barış için buradayız. Önderimiz üzerindeki tecridin ve zulmün de bitmesini istiyoruz, bunun için buradayız” diye konuştu. 

 

‘Bitsin artık bu işkenceler, barış olsun istiyoruz’

 

Acile Kaçım ise, cezaevlerindeki işkencelerin artık son bulması gerektiğini belirterek, “Önderimiz üzerindeki tecridin kalkmasını istiyoruz, kafamız kaldırmıyor artık bu yaşananları. Bitsin artık bu işkenceler, barış olsun. Bizler buraya hakkımız olan için geldik, bunu istiyoruz. Artık yeter” açıklamalarında bulundu.

 

‘Barış olsun ve hep birlikte mutluluğu yaşayalım’

 

Barış annelerinden İslim Demir de, mutluluğu yaşamak için barışa ihtiyaç olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Başta bütün arkadaşları selamlıyorum. Evet ben de barış olsun istiyorum, önderimiz üzerindeki tecrit kalksın, cezaevi kapıları açılsın. Kürt halkına büyük bir zulüm yaşatılıyor, neredeyse cezaevine girmeyen kalmadı, gençlerimiz cezaevlerinde yıllarca ömür tüketti. Anneler ağlamasın, barış olsun ve hep birlikte mutluluğu yaşayalım. İsteğim budur.”

 

‘Bizler savaş istemiyoruz’

 

“Bizler barış annesiyiz ve önceliğimiz barıştır, barış istiyoruz” diyen Feride Polat, artık kan dökülmesin çağrısında bulunarak, “Önderimiz üzerindeki tecridin kalkmasını istiyoruz, cezaevlerindeki bu zulüm ve işkenceler bitsin. Bizler savaş istemiyoruz. Artık anneler ağlamasın, kan dökülmesin, cenazeler gelmesin. Zindanlardan cenazeler gelmesin bu tecrit bitsin istiyoruz” şeklinde konuştu. 

 

‘Zindanlardaki işkenceler bitsin’

 

Kardeşi Ali Çiçek’in cezaevinde açlık grevinde yaşamını yitirdiğini anlatan Ayşe Çiçek ise, şöyle konuştu: “Hepimiz barış annesiyiz ve bu tecrit kalksın, barış olsun istiyoruz. Zindanlarda bir direniş var şu an ve biz de şehitlerimizi bu direnişlerde, ölüm orucunda verdik. Şehit Ali Çiçek’in kız kardeşiyim ve yolu yolumdur. Ali bu zorluk ve işkenceler sonucunda girdiği açlık grevinde 63’üncü gün şehit düştü ve gerçekten o dönemler çok zordu. Önderimizden de uzun zamandır haber alamıyoruz ve artık bu tecrit sonlansın istiyoruz. Ayrıca adalet nöbeti annelerini desteklediğimizi belirtiyoruz. Zindanlardaki işkenceler bitsin, bırakılsınlar artık, devlete de sesleniyoruz bitsin bu işkenceler. Barış istiyoruz. “

 

‘Annelerimize en büyük hediye barıştır’

 

Aynur Kılıç da, “Pankartımızda da belirttiğimiz gibi, annelerimize en büyük hediye barıştır ve talebimizde budur. Bütün direnişte, adalet nöbetinde ve burada bulunan barış annelerinin tek talebi barıştır. Artık annelerimizin yürekleri acımasın, kan dökülmesin. Bizler barıştan yanayız” dedi.

 

‘Beraber olmalıyız ki bu tecridi ve zulmü ortadan kaldırabilelim’

 

Cezaevlerindeki tecridin kırılması için birlik olunması gerektiğini aktaran Aslıhan Çiftçi, “Başta bütün annelerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Kürt halkı üzerinde uygulanan bu şiddetin sorumlusu olan devleti kınıyorum. Zindanlar da büyük haksızlık ve adaletsizlikler yaşanıyor. Aileler görüşlere gidemiyor, yoğun tecrit altındalar. Zindanlardaki direnişi sahipleniyoruz ve kanımızın son damlasına kadar da arkalarındayız. Biz bütün anneler ve kadınlar olarak birbirimize destek ve beraber olmalıyız ki bu tecridi ve zulmü ortadan kaldırabilelim. Yıllardır Sayın Öcalan’dan haber alınamıyor ve yoğun tecrit altındadır. Bu tecrit kaldırılırsa güzel şeyler olacak, barış kapıları açılacak. Ama yapmıyorlar. Son olarak, bütün annelere başarı diliyoruz ve yüreğimiz onlarla” şeklinde konuştu.