Suruç Aileleri İnisiyatifi: Ciddiyetle hareket edilmeli

  • 19:30 20 Mayıs 2024
  • Güncel
İSTANBUL-  Suruç Katliamı’nın 106’ncı ayında Suruç Aileleri İnisiyatifi tarafından yapılan anmada yarın görülecek olan duruşma öncesi taleplerini dile getirdi.  
 
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi’nde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitiren 33 sosyalist genci katliamın 106'ncı ayında Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde andı. Katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, "Kalplerimiz adalet için atsın" pankartı açılarak, “Suruç için adalet herkes için adalet” sloganları atıldı. Açıklamayı Hivda Selen okudu. 
 
‘Gizlilik kararı aylarca süren mücadelemiz sonrası kaldırıldı’
 
“Biz Suruç aileleri ve yaralıları olarak 106 aydır bu katliamın aydınlatılması için adalet mücadelesi yürütüyoruz” diyen Hivda, katliamın planlamasında yer alan kişilerin cezalandırılmasını istediklerini vurguladı. Hivda, “Yapılan yargılamanın hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ayrıntılı ele alınarak İŞİD terör örgütünün tüm bağlantılarının açığa çıkarılmasını istiyoruz. Türkiye topraklarında İŞİD tarafından yapılan bütün bombalı saldırıların aynı hücreler tarafından yapıldığı biliniyor. Yapılan saldırılar sonra yapılacak etkili soruşturmanın diğer katliamları da engelleyeceği ortada. Buna rağmen 5 Haziran Diyarbakır patlaması aydınlatılmış olsaydı 20 Temmuz Suruç katliamı olmayacaktı. Suruç katliamı aydınlatılmış olsaydı 10 Ekim katliamı olmayacaktı. Ancak yargı makamları katliamdan sonra gizlilik kararı verilerek bizim ve avukatlarımızın delillere ulaşmasının önüne geçildi. Dosya üzerindeki gizlilik kararı aylarca süren mücadelemiz sonrası kaldırıldı” diyerek süreci anlattı.
 
Duruşma öncesi taleplerini dile getirdiler
 
Gizlilik kararının kaldırılmasından sonra avukatların ulaştığı delillerin mahkeme tarafından işleme konulmadığını fail olarak yargılanması gereken kişilerin tanık olarak dinlendiğini belirten Hivda, yarın görülecek olan duruşma öncesi taleplerini dile getirdi. 
 
Talepler şu şekilde:
 
*Suruç Katliamı davasını gören Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi kovuşturmayı derinleştirmeli, katliamın tüm yanlarıyla araştırılması ve sorumluların bulunması konusunda “istekli ve cesaretli” olmalı, yargılamanın gerektirdiği özen ve ciddiyetle hareket etmelidir.
 
*Duruşmayı izlemeye giden ailelerimiz mahkeme salonu önünde ve içeri girerken zırhlı araçların ve ağır silahların baskısı altında kalıyor. Duruşma sonrasında açıklama yapılmasına izin verilmiyor.  Duruşma Hilvan Cezaevi Kampüsü’nün dışında uygun bir duruşma salonuna alınmalı, davayı takip edenler üzerinde oluşturulan baskıya son verilmelidir.
 
*Katliamdan hemen sonra dosyaya konulması gereken olay yeri görüntüleri aradan 9 yıl geçmesine rağmen halen eksik ve yer yer silinmiş Katliam sonrasına ilişkin görüntüleri yok eden kamu görevlileri tespit edilmeli ve haklarında işlem başlatılmalıdır.
 
*Katliamdan sonra olay yerinin fotoğraflarını çekerken yakalanan ve hakkında hiçbir işlem yapılmadan serbest bırakılan Abdullah Ömer Arslan sanık sıfatı ile dinlenmelidir. Daha önce defalarca başvuru yapmamıza rağmen Abdullah Ömer Arslan hakkında takipsizlik kararı verilerek adeta korunmuştur. Korunmasından vazgeçilmeli, hakkındaki somut delillerin Varlığı göz önünde bulundurularak bir an önce tutuklanmalıdır.
 
*Katliamda sorumluluğu bulunan polisler hakkında açılan davalar ana dava ile birleştirilmeli katliama ilişkin deliller birlikte değerlendirilerek kovuşturma kamu görevlilerine doğru genişletilmelidir.
 
*Suruç için adalet mücadelemiz bu topraklarda süregelen adalet mücadelelerinden bağımsız değildir. Türkiye tarihi boyunca birçok kesim adalet mücadelesi yürüttü, bugün de yürütmeye devam ediyor.Gözaltında kaybedilen yakınlarını bulmak için mücadele eden cumartesi annelerinin adalet nöbeti önümüzdeki hafta 1000 haftayı geride bırakmış olacak. Suruç aileleri olarak cumartesi insanlarının 1000 haftalık mücadelelerini selamlıyor, yıllarca gözaltı ve tutuklamalara göğüs gererek kazandıkları Galatasaray meydanı'nın tekrar adalet oturmalarına açılmasını istiyoruz.
 
Son olarak da Emine Şenyaşar’ın yürüttüğü mücadelenin yanında olunduğu belirtilerek selam gönderildi.