Kayıplar için ‘haklı ve acil’ 5 talep

  • 15:23 22 Mayıs 2024
  • Güncel
 
COLEMÊRG - İHD Colemêrg Şubesi, “Kayıplar Haftası” dolayısıyla  “haklı ve acil” 5 talep sıralayarak  son kayıp bulunup son fail de cezalandırılıncaya dek mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg (Hakkari Şubesi), “17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası” kapsamında 5 talebin deklere edildiği bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Sanat Sokağı'nda yapıldı. Açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Gever ilçe örgütü yöneticileri, Gever Belediyesi Eşbaşkanları ve Meclis üyeleri, Barış Anneleri, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Colemêrg Şubesi, Colemêrg Barosu üyeleri ve kayıp yakınları katıldı. Açıklamada, “failler belli kayıplar nerede” yazılı pankart açıldı.
 
‘Ne kadar süre geçerse geçsin kazanacağız’
 
Açıklamada ilk olarak kayıp yakını ve İHD Colemêrg Şube üyesi Eren Baskın konuştu. Bin haftadır kayıp yakınları olarak, yakınlarının akıbetini sorduklarını söyleyen Eren, rakamların bir anlam ifade etmediği, anlatmak istedikleri konunun adaletsiz bir durumun ifşası olduğunu söyledi. Adil yargılanmanın olacağına dönük umutlarının olduğunu ifade eden Eren, “Zaman aşımı hedefiyle sonlandırılan davaların içerisinde yargılananlar yaptıklarını itiraf etse bile yargılanmayacaktır. Karşı durduğumuz durum tam olarak budur. Bir kayıp çocuğu ve burada toplanan yakınları olarak kayıplarımızın akıbetini öğrenmek istiyoruz. Bininci haftamızda tüm dünyaya, dünyanın en uzun soluklu eylemselliğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Şili ve Arjantin’de direnen annelerin tamamı ne kadar süre geçerse geçsin kazandıysa, sıra bizde ve biz  de kazanacağız. Ne kadar süre geçerse geçsin sorumlular adil yargı önünde er ya da geç hesap verecektir” dedi.
 
‘Adaletin sağlanması için mücadele ediyoruz’
 
Ardından konuya ilişkin basın metnini okuyan İHD Colemêrg Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz, hakikat, yüzleşme ve adalet arayışı için bir araya geldiklerini söyleyerek, gözaltında kaybetme gerçeğinin Türkiye’deki muhalifleri hedef alan sistematik bir devlet politikasına dönüştüğünü vurguladı. Yakınlarını arayan ailelerin resmi makamlara yaptığı tüm başvuruların yıllardır sonuçsuz kaldığını hatırlatan Sibel, “Gözaltına alınan kişilerin varlığı inkar edilmiştir. Hiç şüphe yok ki yaşam hakkını hedef alan zorla kaybetmelerde, devletin failleri koruyan cezasızlık politikaları, kamu görevlilerinin işlediği suçları meşrulaştırmış, yeni hak ihlallerinin yolunu açmıştır. Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak yıllardır gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açıklanması, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve adaletin sağlanması için mücadele ediyoruz” diye konuştu.
 
Hakikatleri Araştırma Komisyonu talebi
 
Cumartesi Anneleri'nin, tüm baskılara rağmen adalet arayışını sürdürerek dünyanın en uzun soluklu eylemlerinden birini gerçekleştirdiğini söyleyen Sibel, “Güncel siyasette normalleşmenin konuşulduğu bugünlerde görüyoruz ki, devletin, gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açıklanması ve adaletin sağlanması ile ilgili herhangi bir gündemi oluşmamış. En temel hak olan yaşama hakkının siyasi sebeplerle çiğnenmesi, devamında gömülme, mezar ve yas hakkının yok sayılması, kişinin hatırasını yaşatma hakkının ihlal edilmesi, bir bütün olarak, kayıplar meselesine dair siyaset erkinin bugüne kadar ki bakış açısını ortaya koymaktadır. Geçmişte yaşanan benzeri acıların bir daha yaşanmaması, yüzleşmenin sağlanması ve toplumsal barışın tesisi için Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmalı. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) grubu bulunan siyasi partiler ivedi olarak bu meseleyi gündemlerine almalı ve geçmişte yaşanan gözaltında kaybettirme uygulamalarına karşı olduğunu kayıtsız ve şartsız bir şekilde dile getirmeli ve sorumluluğu gereği harekete geçmelidir” ifadelerini kullandı.
 
Sibel, 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında “haklı ve acil” taleplerinin olduğunu belirterek, son kayıp bulunana kadar ve son fail cezalandırılana kadar kayıp yakınları ile birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. 
 
Talepler
 
*" Kayıplarımızın akıbeti açıklansın, failleri koruyan cezasızlık politikasına son verilsin.
 
* Gözaltında kaybetme suçu Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı suç olarak düzenlensin ve zamanaşımı ile kapatılan soruşturma ve dava dosyaları yeniden açılarak etkin soruşturmalarla ceza adaleti sağlansın.
 
* Birleşmiş Milletlerin Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmesi derhal imzalansın ve uygulansın.
 
* Kayıp yakınlarının acılarını ve taleplerini dile getirdikleri başta Cumartesi Anneleri tarafından gerçekleştirilen eylemler olmak üzere bütün toplumun toplanma ve ifade özgürlüğünü hedef alan engel ve kısıtlamalara son verilsin.
 
*Hak savunucuları olarak temel hak ve özgürlüklerimize sahip çıkıyor, hukuku ve vicdanı yok sayan politikalara itiraz ediyoruz."