Kayıp yakınları ve İHD'den Cumartesi Anneleri'ne 'binlerce selam'
- 14:07 25 Mayıs 2024
- Güncel
HABER MERKEZİ - Kayıp yakınları, birçok kentte kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin bulunması talebiyle gerçekleştirdikleri eylemde, Cumartesi Anneleri’nin bininci haftası dolayısıyla 'binlerce selam' gönderirken, şöyle seslendi: "Devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi istiyoruz."
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD), birçok kentte kayıpların akıbetini sormak ve faillerin bulunması talebiyle eylemlerine bu hafta da devam etti. Kayıp yakınları bu haftaki eylemlerinde, Cumartesi Anneleri’nin bininci haftasına girmesine dikkat çekti. Annelerin eyleminin önemini vurgulayan kayıp yakınları, mücadelelerine devam edeceklerine dair mesajlarını yineledi.
Dêrsim
Dêrsim’de ise İHD, kayıp yakınları için gerçekleştirdiği eylemde, Cumartesi Anneleri’nin bininci hafta dolayısıyla açıklama gerçekleştirdi. Seyit Rıza Meydanı’nda yapılan açıklamaya, Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ayşe Serra Bucak, Dêrsim Belediye Eşbaşkanları Birsen Orhan ve Cevdet Konak, Perî Belediyesi Eşbaşkan adayları Naciye Aslan ve Orhan Çelebi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il ve ilçe yöneticileri, DEM Parti ittifak bileşenleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. "Cumartesi Anneleri 30 yıldır adalet arıyor", "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" ve "Canım 1000 haftadır kayıp" pankartının yer aldığı açıklamada karanfiller bırakıldı. Açıklama metnini İHD Eşbaşkanı Gönül Sonbahar okudu.
'Devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi istiyoruz'
Sözlerine, "Aynı derin acı ve aynı ısrarla 1000 hafta!" diyerek başlayan Gönül, 1000 haftadır bu eylemi gerçekleştirdiklerini söyleyerek, "Kucağımızda fotoğraflarını taşıdığımız sevdiklerimize bir bakın. Onlar da sizin gibiydiler. İşçilerdi, esnaflardı, taksicilerdi, çiftçilerdi, doktorlardı, eczacılardı, hemşirelerdi, gardiyanlardı, avukatlardı, gazetecilerdi, öğretmenlerdi, mühendislerdi, iş insanlarıydı, ilköğretim, lise ve üniversite öğrencileriydi, siyasetçilerdi, sendikacılardı. Onlar bizim en sevdiğimizdi.1000 haftadır, hiç dinmeyen bir ağrıyla ve aynı zamanda hiç bitmeyen bir umutla Galatasaray Meydanı’nda bir araya geliyoruz: Devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi istiyoruz! Akıbetlerini bilmek istiyoruz" ifadelerine yer verdi.
'Israrımızdan bir an bile vazgeçmedik'
1000 haftadır kayıpların akıbetini sorduklarını belirten Gönül, sorumluların cezasızlıkla korunduğunun altını çizerek kayıplarını aramaktan vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Gönül sözlerine, " 27 Mayıs 1995’ten beri, her hafta saat 12:00’de Galatasaray Meydanı’nda toplandık. Galatasaray bizim ve kayıplarımızın sesi oldu. Kimi zaman engellendik, kimi zaman yasaklandık. Şiddetle, zorla dağıtıldık kimi zaman. Gözaltına alındık, yargılandık. Ama ısrarımızdan bir an için bile olsa vazgeçmedik. Nasıl vazgeçelim; onlar bizim gözbebeğimizdi. Gözaltında kaybedilen sevdiklerimize dokunamıyoruz ama her cumartesi onların resimlerini gururla taşıyoruz. Mezarlarına çiçek koyamıyoruz, ama her cumartesi onlar için Galatasaray Meydanı’na bir karanfil bırakıyoruz. Bu gelenek kuşaktan kuşağa aktarılarak sürüp gidecek. Galatasaray Meydanı’na bakan her göz, o meydandaki her taş, devletin bu büyük utancının ve Cumartesi Anneleri’nin direncinin tanığıdır" şeklinde devam etti.
'Kayıplarımızı istiyoruz'
Gönül son olarak şöyle dedi: "1000. haftamızda kamuoyunun karşısına tek bir taleple çıkıyoruz; kayıplarımızı istiyoruz. Karanfillerimizi Galatasaray’a değil, sevdiklerimizin gerçek mezarlarına bırakmak istiyoruz. Doğdukları, yaşadıkları topraklarda bir izleri, bir mekanları olsun istiyoruz.1000. haftamızda bir kez daha ilan ediyoruz: Sevdiklerimizi bulana kadar onları aramaktan vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz."
Colemêrg
İHD Colemêrg Şubesi ve kayıp yakınları, Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Eyleme, kayıp yakınlarının yanı sıra DEM Parti Colemêrg milletvekili Onur Düşünmez, Colemêrg Barosu ve Barış Anneleri katıldı. Eylemde, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” ve “Failler belli kayıplar nerede?” pankartı, faili meçhul şekilde katledilen ve kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Eylemin 124’üncü haftasında Gever’de, Cumartesi Ailelerinin İstanbul’da bin haftadır sürdürdüğü eyleme dikkat çekildi.
Açıklama öncesi İHD Colemêrg şube eşbaşkanı Sibel Çapraz, Cumartesi Anneleri’nin bininci haftasına giren eylemine “binlerce” selam gönderdiklerini belirterek, “Bizler var olduğumuz sürece mücadelemiz de failleri sormak için daima sürecektir” dedi.
Kayıplarımız nerede?
Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha sevdiklerinden haber alamadıklarını söyleyen İHD Colemêrg şube üyesi Eren Baskın, “Uzun yıllar sonra kimliği meçhul kişi olarak gizlice gömüldükleri kimsesizler mezarlığında ağır işkence izleri taşıyan bedenlerine ulaştık ya da hiçbir iz bulamadık. Onlardan geriye sadece isimleri ve kucaklarımızdaki fotoğrafları kaldı. Kucağımızda fotoğraflarını taşıdığımız sevdiklerimize bir bakın. Devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi istiyoruz. Akıbetlerini bilmek istiyoruz. Bin haftadır, soruyoruz, kayıplarımız nerede?, Sevdiklerimizi kaybedenler, bu insanlığa karşı suçun fail ve sorumluları neden cezasızlıkla korunuyor? Karanfillerimizi Galatasaray’a değil, sevdiklerimizin gerçek mezarlarına bırakmak istiyoruz” diye konuştu.
Açıklama oturma eyleminin ardından son buldu.
İzmir
İHD İzmir Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İzmir Temsilciliği, Kayıplar Haftası kapsamında Eski Sümerbank önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve yurttaşın katıldığı açıklamada, kayıpları sembol eden ayakkabılar yere bırakıldı. Açıklamada, “Cumartesi Anneleri/İnsanları 1000’inci hafta. Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” yazılı pankart açılırken sık sık “Kayıplar bulunsun failler yargılansın”, “Kayıplar vicdandır vicdanına sahip çık” ve “İnsan hakları ile insandır” sloganları atıldı. Basın metnini kitle adına İHD İzmir Şube Eşbaşkanı Zilan Gümüş okudu.
‘Devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi istiyoruz!’
Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan sevdiklerinden hala haber alamadıklarını söyleyen Zilan, “1000 haftadır, hiç dinmeyen bir ağrıyla ve aynı zamanda hiç bitmeyen bir umutla Galatasaray Meydanı’nda bir araya geliyoruz: Devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi istiyoruz! Akıbetlerini bilmek istiyoruz! 1000 haftadır, soruyoruz: Kayıplarımız nerede? 1000 haftadır, soruyoruz: Sevdiklerimizi kaybedenler, bu insanlığa karşı suçun fail ve sorumluları neden cezasızlıkla korunuyor? 1000 haftadır haykırıyoruz: Unutmuyoruz, unutmuyoruz, asla unutmayacağız. 1000 haftadır haykırıyoruz: Vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
‘Vazgeçmiyoruz!’
Bininic haftada kamuoyunun karşısına tek bir taleple çıktıklarını paylaşan Zilan, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Kayıplarımızı istiyoruz. Karanfillerimizi Galatasaray’a değil, sevdiklerimizin gerçek mezarlarına bırakmak istiyoruz. Doğdukları, yaşadıkları topraklarda bir izleri, bir mekanları olsun istiyoruz. 1000. haftamızda bir kez daha ilan ediyoruz: Sevdiklerimizi bulana kadar onları aramaktan vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz.”
Açıklamanın ardından oturma eylemi yapıldı. Eylem sırasında, “Beni Bul Anne” ve “Benim Annem Cumartesi” şarkıları çalındı.
Açıklamaya katılanlar deniz kenarına yürüyerek, denize karanfil bıraktı.
Amed
Kayıp yakınları ve İHD Amed Şubesi, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemini Rezan (Bağlar) ilçesindeki Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde sürdürdü. Bu hafta 798’inci kez bir araya gelen kayıp yakınları, faili meçhule gidenlerin ve kaybettirilenlerin fotoğraflarını taşıdı.
Açıklamada ilk konuşan İHD Amed Şube Başkanı Ercan Yılmaz, “Bu bin haftada kayıp yakınları gözaltı ve işkencelerle baş etmek zorunda kaldı. Her yer Galatasaray Meydanı her yer Koşuyolu her yer Gülistan Caddes. Kayıpları aramaya devam edeceğiz” dedi.
Açıklamanın ardından ortak metin İHD Amed Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz tarafından okundu.
Ardından bu hafta Amed’in Pasur (Kulp) ilçesine bağlı Gomak Mezrası’nda 18 Mayıs 1994’te askerler ve köy korucuları tarafından yapılan operasyonda gözaltına alınan İkram ve Servet İpek ile Seyithan Yolur’un akıbeti soruldu. Seyithan Yolur ve Servet ile İkram İpek’in kaybettirilme hikayesini, İHD Amed Kayıp Komisyonu üyesi Berfin Elçi okudu.
Açıklama, oturma eylemi ardından sona erdi.
Êlih
İHD Êlih Şubesi ve kayıp yakınları “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” talebiyle her hafta gerçekleştirdikleri eylemin 634’üncüsünü Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirdi. Eyleme, DEM Parti ile DBP Êlih İl Örgütleri, Êlih Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük, Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi-TJA), TMMOB, Êlih Barış Anneleri Meclisi yanı sıra çok sayıda kayıp yakını katıldı. Açıklamada kaybedilenlerin ve katledilenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankart açıldı. Ortak metni İHD Elih Şube Başkanı Ahmet Şiray okudu.
Açıklamadan sonra kayıp yakınları, İnsan Hakları Anıtı önüne karanfil bırakıldı.
Açıklama oturma eylemi ile sona erdi.
Dîlok
İHD Dîlok Şubesi, Cumartesi Anneleri’nin 1000’inci haftasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Balıklı Parkı’nda gerçekleşen açıklamaya, Dîlok Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartının açıldığı eylemde gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarını taşıdı. İHD Dîlok Şube yöneticisi Atiye Okay, “Eğer bir ülkede hak hukuk adalet yoksa itibar o zaman düşer” dedi.
İHD Dîlok Şube Eşbaşkanı Bahri Oğuz, “Türkiyenin siyasi tarihi Cumartesi Annelerinin mücadelesi üzerinden okunmalı. Cumartesi Anneleri 1000 haftadır ısrarlı haklı mücadelelerinden vazgeçmediler. Mücadeleleri kimi zaman yargılamalara da konu oldu. Her ne kadar dosyalar teker teker kapatılmış olsa da, onlar iğne ile kuyu kazdılar. Mücadelenin ne kadar büyük ve haklı olduğunu gösterdiler” diye konuştu.
Bahri, ardından ortak basın metnini okudu.
Kitle 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi. Eylem alkışlarla sona erdi.
Semsûr
İHD Semsûr Şubesi de Cumartesi Anneleri’nin 1000’inci haftasında Demokrasi Parkı’nda açıklama yaptı. Eyleme Semsûr Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri katıldı. Açıklamada ortak basın metnini İHD Semsûr Şube yöneticisi Bülent Çınar okudu. Açıklama alkışlarla sona erdi.
Sêrt
İHD Sêrt Şubesi, “17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltına Kayıplara Karşı Mücadele Haftası” kapsamında, Cumartesi Anneleri’nin her hafta “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla gerçekleştirdiği eylemin bininci haftası dolayısıyla şube binası önünde açıklama yaptı. “Gözaltına kaybetmelere karşı hakikat ve adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz” pankartının açıldığı açıklamaya, Sêrt Belediye Eşbaşkanı Mehmet Kaysi, belediye meclis üyeleri, DEM Parti, DBP, TJA katıldı. İHD Sêrt Şube Eşbaşkanı Sohbet Çetin, Cumartesi Anneleri’nin yaklaşık 30 yıldır kayıplarını aradığını hatırlatarak, “Kayıpların yakınları bin haftadır çocuklarının akıbetini soruyor” diye kaydetti. Sohbet, İHD Sêrt Şubesi olarak Cumartesi Anneleri’ne destek olmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Ardından konuşan İHD Sêrt Şube Eşbaşkanı Mehmet Nuri Ekinci, “Acı bir gerçektir ki; kaybedilen herkesin tek amacı vardı. Barış istiyorlardı. Bu topraklarda kan akmasın barış gelsin diye mücadele edip, sonuç alamadılar. Ama sakın onların öldüğünü düşünmeyin, onlar bugün daha diri” şeklinde konuştu.
Sohbet, sonrasında İstanbul’da bulunan Galatasaray Meydanı’nda okunacak basın açıklamasını okudu. Açıklama, gerçekleştirilen oturma eyleminin ardından son buldu.
Wan
İHD Wan Şubesi ve kayıp yakınları, dernek binası önünde 124’üncü kez bir araya geldi. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde kayıp yakınlarından Abdullah Canan’ın oğlu, Tayyüp Canan konuştu. Canan, “Bizler bu ülkenin mağdurlarıyız. Bizler bu ülkede yargısız infazlara kurban edilmiş aileleriz. Bizler bu ülkenin aslında adaletinin mağdurlarıyız. Bizler bu ülkede kaybettirilenlerin ardı olarak, kaybedilenler gibi bu ülkede demokrasi, barış ve kardeşlik istedik” dedi. Konuşmanın ardından İHD Wan Şube Başkanı Mehmet Salih Coşkun ortak metni okudu.
Hatay
İHD Hatay Şubesi de Cumartesi Anneleri’nin/İnsanları’nın 1000’inci hafta eylemine ilişkin dernek binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Siyasi parti temsilci ve yöneticilerinin de katıldığı açıklamada “Adalet, demokrasi ve insan hakları mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Cumartesi Anneleri’nin yanındayız” pankartı açılırken, sık sık “Cumartesi anneleri yalnız değildir” ve “Hak, hukuk, adalet” sloganları atıldı. Basın metnini okuyan İHD Hatay Şube Eşbaşkanı Mürsel Salmanoğlu, 1000’inci kez “Derin acı ve ısrarla” bir araya geldiklerini belirterek, “Biz Cumartesi Anneleri/ İnsanlarıyız. Anneyiz, babayız, eşiz, kardeşiz, evladız, yeğeniz, torunuz. Yani sizler gibiyiz. Ama aslında bir farkımız var sizden. Bizim kalbimizde aynı derin yara sızlıyor; sevdiklerimizin mezarlarına bile sahip olamamanın tarifsiz acısı" dedi.
İHD İskenderun Şubesi de konteynerlerinin önünde basın açıklaması yaptı. İnsan hakları savunucularının katıldığı açıklamada İHD İskenderun Şubesi Sekreteri Adil Bahtiyar okudu.
Adana ve Mersin'de de eylemler düzenlendi.
Şirnex
Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde İHD Şirnex Şubesi Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın bininci hafta eylemleri kapsamında açıklama yaptı. Engelsiz Yaşam Parkı’nda yapılan açıklamada, “Failler belli kayıplar nerede?”, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartları açıldı. Farklı tarihler katledilen ve kaybettirilenlerin fotoğrafları taşındı.
Açıklamaya çok sayıda sivil toplum örgütü ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez ile çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada konuşan İHD Şirnex Şubesi Eşbaşkanı Esin Yılmaz, “1000 haftadır haykırıyoruz; vazgeçmiyoruz. Galatasaray bizim ve kayıplarımızın sesi oldu. Gözaltına alındık, yargılandık. Ama ısrarımızdan bir an için bile olsa vazgeçmedik” dedi. Ardından konuşan gözaltında kaybettirilen Serdar Tanış’ın kardeşi Hekim Tanış, devletin bir hukuk devleti olmadığını ifade ederek, “Failler belli olmasına rağmen bir türlü cezalandırılmıyor” diye belirtti.
Son olarak konuşan kayıp yakını Nebahat Acar, devletin yıllardır failleri sakladığını ifade ederek, “Kardeşlerimi katlettiklerinde ‘terörist’ vurduk dediler. Ama terörist onlar değildi, onları katledenlerdi” sözlerine yer verdi.
Yapılan konuşmaların ardından açıklama, “Kayıplar bulunsun hesap sorulsun” sloganı ile son buldu.