İzmir’de Ege Mor Dayanışma Konferansı düzenlendi
- 19:40 26 Mayıs 2024
- Güncel
İZMİR - Mor Dayanışma konferansında kadınlar, direniş, mücadele ve örgütlülüğü büyütme kararlılığını yinelendi. Rojava Devrimi’nin vurgulandığı konferansta kadınlar “Rojava devrimi bize güç veriyor” dedi.
Mor Dayanışma, kuruluşunun 10’uncu yıldönümü dolayısıyla “Yalnız değil, birlikte güçlü” şiarıyla 4’üncü Türkiye Ege Bölge Kadın Konferansı’nı İzmir'de Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. Konferansa Ege’nin birçok ilinden Mor Dayanışma üyelerinin yanı sıra çok sayıda kadın örgütü temsilcisi ve Akbelen direnişçisi kadınlar katıldı. Konferans salonunda “Eşit özgür sömürüsüz bir dünya için şimdi bir adım daha atma zamanı” pankartı ve Mor Dayanışma bayrakları asılarak, sık sık “Yaşasın kadın dayanışmamız”, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı.
‘Rojava devrimi bize güç veriyor’
Konferansın açılış konuşmasını yapan Mor Dayanışma Merkezi Koordinasyon (MK) üyesi Didar Gül, 10 yıldır büyük bir emek, irade ve inançla mücadeleyi yükselttiklerini ifade ederek, “Bölge konferansları ile bir adım daha atıyoruz. Bu adımı atarken zor ve çetrefilli bir süreçten geçtiğimizin farkındayız. Tüm dünyada kapitalizmin krizi, faturasını emekçilere, kadınlara, gençlere, çocuklara, yoksullara kesme derdinde. Emperyalist devletlerin savaşında bizden, ezilen çimler olmamız bekleniyor. Başkaldıranlara ise savaşla karşılık veriliyor. Üçüncü Dünya Savaşı tartışmalarının tam ortasındayız. Yanı başımızda Kürt halkına yönelik inkar ve imha politikaları, Filistin halkına uygulanan siyonist zulüm ve devletlerin iki yüzlülüğü işte bu savaş halinin ta kendisi. Fakat tüm bu atmosferin karşısında çoğunlukta olan tarafta direnenler var. Filistin halkının Siyonizme direnişi, Rojava devrimi bize güç veriyor” şeklinde konuştu.
‘Kadınlar saldırılara karşı mücadele ediyor’
Kadınların tüm dünyada saldırılar karşısında mücadele ettiğini vurgulayan Didar, “Yaşadığımız topraklarda bu sürecin karşısında mücadele dinamiğinin bir öznesi olarak savaşıyor, karşı koyuyoruz. Her yıl yüzlerce kadın katlediliyorken, yoksulluk derinleşiyorken, saraylarda lüks içinde yaşayanların halka ‘tasarruf edin, almayın’ diye tembihlediği, medeni kanuna, haklarımıza, hayatlarımıza saldırıların karşısında sesimizi büyüttüğümüz bir süreci örgütlüyoruz. Biz de bu güçlü kadın hareketinin bir parçası olarak Mor Dayanışma’yı büyütüyor, örgütleniyoruz” dedi.
Tutsak Sibel ve Sedanur’dan mesaj
Ardından Wan protestoları sırasında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Mor Dayanışma üyesi Sibel Örkmez’in gönderdiği mektup, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, işten çıkarılan Agrobay işçileri, Orta Doğu ve Avrupa’daki kadınların gönderdiği videolu mesajlar izlendi. Daha sonra Mor Dayanışma çalışmalarını anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Devamında Ege’nin birçok ilinden gelen Mor Dayanışma üyeleri bölgelerindeki kadınların yaşadığı sorunları ve mücadeleyi anlattı.
‘Yaşasın kadın dayanışmamız’
“Akbelen direnen kadınların olacak” diyerek konuşmaya başlayan Akbelen direnişçisi Nejla Işık da “İkizköy’de direnen kadınların selamlarını getirdim. Bize dayatılanları asla kabul etmiyoruz. ‘Havama, suyuma, toprağıma dokunma’ diyerek 5 yıldır mücadele ediyoruz. Köylü kadınlar olarak, 5 yıldır mücadeleyi buralara kadar taşıdık. ‘Kadın aklınla erkek işine karışma’ diyen eril zihniyete karşı direnişimizi büyüttük. Ölmek var, dönmek yok diyoruz. Yaşasın onurlu mücadelemiz, yaşasın kadın dayanışmamız” diye belirtti.
‘Çocuklarımızın geleceğini karartmayacağız’
Aydın’ın Bozdoğan ilçesine bağlı Alamut köyünde kurulmak istenilen JES’e karşı mücadele eden kadınlardan Fatma Korkmaz, köylerinde kurulmak istenen JES’in ekosistemi yok edeceğini belirterek, “Havamızı, toprağımızı, doğamızı kirletecek. Köyümüzü yok edecek. Bu santralin kurulmasına asla izin vermeyeceğiz. Çocuklarımızın geleceğini karartmayacağız. Akbelen ve Agrobay direnişini gördük, biz de direnerek santrale izin vermeyeceğiz. Biliyoruz ki biz kadınlar birlikte olursak bu haksızlığın ve hukuksuzluğun önüne geçebiliriz” şeklinde konuştu.
Konferans kadın örgütü temsilcileri, işçi, emekli kadınların yaşadıkları zorlukları ve mücadele deneyimlerini anlatmasıyla son buldu.