HABER MERKEZİ - Özgür Basın emekçileri Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in katledilmesini Brüksel’deki Irak Konsolosluğu önünde protesto eden ROJIN, gazetecilerin katledilmesinin gerçeğin katledilmesi olduğunu belirterek, “Baskı, öldürme, saldırı ve tutuklamalarla sonuç alamazlar” dedi. 

 

Avrupa Kürdistan Kadın Gazeteciler Birliği (ROJIN) ve Kürt Gazeteciler İnisiyatifi, Özgür Basın emekçileri Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in katledilmesini, Belçika’nın Brüksel kentindeki Irak Konsolosluğu önünde kitlesel bir eylemle protesto etti. ROJIN’ın çağrısıyla bir araya gelen gazeteciler, Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in fotoğraflarını taşıdı, “Özgür Basın susturulamaz” sloganları attı.

 

Kitlesel eylemde Kürtçenin Soranî ve Kurmancî lehçeleri ile Arapça, Fransızca ve İngilizce açıklama yapıldı. Açıklamanın Kürtçesini okuyan gazeteci Gulê İke, derinleşen savaş politikaları karşısında toplumun haber alma hakkının önemine vurgu yaptı, bu süreçte totaliter rejimlerin gazetecilere yönelik baskılarının da arttığını söyledi. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) gazetecilere yönelik hak ihlalleri raporlarına dikkat çeken Gulê, gazetecilere yönelik baskı, gözaltı, tutuklama ve katliamlar sonucunda toplumun haber alma hakkının da engellendiğini belirtti. 

 

Ankara-Bağdat mutabakatının sonucu! 

 

Türkiye’nin 23 Ağustos tarihinde SİHA saldırısıyla gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’i katlettiğini hatırlatan Gulê, “Türk devleti, suçlarına yeni bir suç eklemiştir” dedi. Saldırının Ankara ile Bağdat arasında 15 Ağustos tarihinde imzalanan ‘Askeri İşbirliği, Güvenlik ve Terörle Mücadele Anlaşması’nın ardından gerçekleştiğine dikkat çeken Gulê, “Mevcut anlaşmanın dışında bu saldırı Irak topraklarında doğrudan Irak hükümetine bağlıdır. Saldırı sonrası Irak hükümetinden ciddi bir açıklama gelmemiş ve saldırıdan sorumlu olanlara yönelik herhangi bir adım atılmamıştır. Irak hükümetinin bu saldırılar karşısında sessiz kalması, Türkiye-KDP ve Irak hükümetinin işbirliğinin kanıtıdır. Gazetecilerin yanı sıra ve Kürt halkı ve Irak halkı, Irak hükümetinin bu saldırı karşısında somut bir adım atmasını bekliyor” dedi. 

 

‘Gazetecilerin katledilmesi, gerçeğin katledilmesidir’

 

Savaş politikaları nedeniyle dünyanın birçok yerinde gazetecilerin hedef haline geldiğini ifade eden Gulê, “Suçlarını örtbas etmek ve gerçeği ters yüz etmek isteyen rejimler, gazetecilere karşı baskıcı politikalarını artırmaktadır. 2023 yılı IFJ (Uluslararası Gazeteciler Federasyonu) raporu da bu gerçeği doğrulamaktadır. IFJ’nin verilerine göre, 2023 yılında dünya genelinde 120 gazeteci ve basın çalışanı katledildi. Bu politikaların bir sonucu olarak, İran 23 Temmuz'da Kürt gazeteci Pêşxan Ezîzî’yi idam cezasına çarptırmıştır. Dünyanın hangi bölgesinde bir gazeteci öldürülmüşse, gerçeği gizlemeye çalışıldığı açıktır. Bu nedenle gazetecilerin katledilmesi, gerçeğin katledilmesi ve suçların örtbas edilmesidir. Aynı zamanda, bu saldırı kamuoyunun bilgi edinme hakkına karşı bir saldırıdır” şeklinde konuştu.

 

‘Kimse gazetecilere boyun eğdiremez’ 

 

Özgür Basın emekçileri Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in de Kürtler üzerindeki kirli pazarlıklar ve işlenen suçları ifşa ettikleri için hedef alınarak katledildiğini dile getiren Gulê, “Türk devletinin Başûrê Kurdistan’daki işgalci politikalarının yayılması, sivillerin katledilmesine, köylerin boşaltılmasına, ormanların yakılmasına ve ekonomik krize yol açmaktadır. Bu gerçekleri araştıran kadın gazetecilerin hedef alınması, bu suçların örtbas edilmesidir. Gazetecilerin gerçeği ve hakikati halka ulaştırmak için tüm riskleri göze alan, hayatlarını tehlikeye atan gazetecilere kimse boyun eğdiremez, susturamaz. Baskı, öldürme, saldırı ve tutuklamalarla bu sonuca ulaşamayacaklar. Gazetecileri susturmak yerine, savaş politikaları sona erdirilmeli” diye konuştu. 

 

Uluslararası kurumlara sorumluluk çağrısı 

 

Gazetecilerin sahiplenilmesi gerektiğini belirten Gulê, “Her katledilen gazetecinin, kadınların sesi olduğu bilinmelidir. Kadın örgütlerine de çağrıda bulunuyoruz: Devletler tarafından işlenen suçlara karşı uluslararası platformlarda hukuki bir mücadele verilmelidir. Uluslararası medya ve insan hakları örgütlerine, gazetecilere yönelik her türlü saldırıya karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

Gulê, Irak hükümetine ve uluslararası kurumlara da şu çağrısı yaptı: “Gazetecilerin yaşam güvenliği ve görevlerini yerine getirmeleri için gerekli koşullar sağlanmalıdır. Toplumun bilgi edinme hakkı korunmalıdır. Gazetecilerin katillerine cezai işlem uygulanmalıdır.”