HABER MERKEZİ - “Jin, jiyan, azadî” direnişinin yıl dönümünü selamlayan DAKB, “En güzel savunma, her kadının özgürlük değerleri ile buluşması için özgürlüğün emekçisi olmaktır” dedi.

 

Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB), Jîna Emînî’nin İran rejim güçleri tarafından katledilmesinin ikinci yıldönümü vesilesiyle “Jin, jiyan, azadî” direnişini selamladığı yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “13 Eylül 2022 tarihinde İran’da, 22 yaşındaki Kürt bir kadın olan Jîna Emînî, zorunlu başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle Tahran ahlak polisi tarafından gözaltına alındı. Jîna Emînî, gözaltında işkence görerek komaya girdi ve üç gün sonra, 16 Eylül’de hastanede hayatını kaybetti. Jîna Emînî'nin memleketi Saqiz'da yapılan cenaze töreninde, Kürt kadınları  başta olmak üzere toplum ‘Jin, Jiyan, Azadî (Kadın, Yaşam, Özgürlük)’ slogan ile İran'ın gerici molla rejimine karşı özgür yaşam talebini ve acısını dile getirdi. Kadınlar başörtülerini çıkararak Kürtçe devrim şarkıları söylediler” hatırlatıldı.

 

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

 

‘Dünya bu suçlara sessiz kalıyor’

 

“Jîna Emînî'nin katledilmesine tepki gösteren aktivist, sanatçı muhalif 9 kişi idam edildi. Ayrıca uluslararası insan hakları kuruluşları İran rejiminin 2023 yılında 853 idam gerçekleştirdiğini açıklamıştır. Yine iki Kürt kadın aktivist Pexşan Azîzî, Şerîfe Muhammedî'ye  idam cezası verildi. Kadın hareketleri, inisiyatifleri ‘İdama Hayır Özgür Yaşama Evet’ kampanyaları başlattı. Tüm dünya kadınları inancımız, düşüncemiz, rengimiz, yaşam biçimimiz ne olursa olsun, kadına düşman bu rejimler karşısında dayanışarak birlikte mücadele etmek gerektiğine inanıyor, Alevi inancımızın gereği olarak  iyi, güzel, doğru olanın yanında yer almaya çağırıyoruz. Çünkü, sadece İran rejimi değil dünyanın birçok yerinde kadına karşı insanlık suçları işleniyor ve dünya çoğu zaman bu suçlara karșı sessiz kalıyor. Erkek egemen zihniyet, eril kodlarını hiç bozmadan özellikle kadın mücadelesinin sesi olan politik aktivistleri, siyasi temsilcileri, gazeteci, sanatçıları hukukçuları hedef alarak bu mücadeleyi susturmak istemektedir. Ancak tarih, bu direnişi ve cesur kadınları unutmamıştır ve unutturmayacaktır. Özgürlük için mücadele eden cesur kadınlar, onurlu yarınlar için miraslarını bırakmaya devam ediyorlar.

 

Son yıllarda Türk devleti yönetimi de kadına karşı işlediği suçların başka bir boyuta evrildiğini görmekteyiz. Dünyanın gözünün önünde katliam ve cinayetler gerçekleştiriyor. 4 Ekim 2022’de Güney Kürdistan’ın Süleymaniye şehrinde, Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi gazeteci Nagihan Akarsel, 23 Ağustos 2024'te,  kadın gazeteciler Hêro Bahadîn ve Gülistan Tara  insansız hava araçları ile katledildi. Ve bu insanlık suçu olan katliamlar devam ediyor.

 

‘‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı tüm kadınlara ilham veriyor’

 

‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganı, sadece Kürt kadınlarına değil, tüm dünyadaki kadınlara ilham vermeye devam ediyor. 9 Ağustos 2024’te Hindistan’da tecavüz edilerek öldürülen bir kadın doktorun ardından Hindistan’da kadınlar, kitlesel olarak sokaklara döküldü ve bu sloganı hep bir ağızdan haykırdılar. 

 

Biz, Demokrat Alevi Kadınlar Birliği üyeleri olarak ‘Jin, Jiyan, Azadî’ perspektifinin inancımız ile buluşturan, bütünleştiren etkisini görüyoruz ve de dünyanın bütün dillerinde söylenmesini sahipleniyoruz.

 

‘Öz savunma haktır’

 

Kadın kimliğine, kişiliğine, bedenine, ruhuna her türlü yaşam alanına saldıranlara karşı özgürleşme mücadelesinde öz savunma bir haktır. En güzel savunma, her kadının özgürlük değerleri ile buluşması için özgürlüğün emekçisi  olmaktır.

 

Özgür bir dünya hakikati için yol yürüyen, söz kura n, bedel ödeyip  her türlü gericiliğe başkaldıran tüm kadınlara selam olsun.”