Gever’den seslendiler: Özgür basın susturulamaz

  • 15:45 21 Eylül 2024
  • Güncel
 
COLEMÊRG - Gazeteci Rabia Önver’in evine yapılan polis baskınına tepki gösteren Gever’deki siyasi parti ve kurumlar, “Rabia Önver, yalnızca Colemêrg’de değil, tüm Türkiye’de bilinen ama konuşulmaktan korkulan bir gerçeği ifşa etmiştir. Özgür basın susturulamaz” dedi. 
 
Colemêrg’in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesinde yaşayan Rabia Önver’in yaptığı fuhuş ve uyuşturucu çetesine ilişkin haberinin ardından evine düzenlenen polis baskınına ilişkin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Gever İlçe Örgütü basın açıklaması düzenledi. Gever’de çarşı merkezinde yapılan açıklamaya, DEM Parti Colemêrg milletvekilleri Öznur Bartın, Onur Düşünmez, Barış Anneleri, DEM Parti, DBP Colemêrg İl ve Gever ilçe örgütü yöneticiler, Tevgera Jinên Azadî (TJA) ve Gever Belediye eşbaşkanları Şadiye Kırmızıgül, Şoreş Diri, belediye encümenleri ve yüzlerce kişi katıldı.
 
Açıklama öncesi kitle DEM Parti Gever İlçe Örgütü binası önünden, açıklamanın yapılacağı çarşı merkezindeki Zagros iş Merkezi önüne kadar yürüdü. Yürüyüşte sık sık, “Özgür basın susturulamaz” ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı.
 
‘Rabia bu savaşın kirli yüzünü gözler önüne serdi’
 
Açıklama metnini okuyan DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Hümeyra Armut, devletin bir kez daha gerçeği karartmaya çalıştığı politikalarla karşı karşıya olduklarını belirterek, JINNEWS muhabiri Rabia Önver’in, Colemêrg’deki karanlık güçleri, uyuşturucu ve fuhuş çetelerini teşhir ettiği haber nedeniyle yürütülen soruşturma neticesinde hedef haline getirildiğini vurguladı. Rabia’nın yaptığı haberlerle genç bir kadının kirli ittifaklarla sömürüldüğünün, Kürt gençlerinin fuhuş ve uyuşturucunun pençesine itildiğini ortaya çıkardığını söyleyen Hümeyra, “Bu gerçekler, devletin derin yapıları tarafından gizlenmeye çalışılan bir savaşın parçasıdır. Özel savaş uyuşturucuyla, fuhuşla, Kürt gençlerini yozlaştırma politikalarıyla yürütülüyor. Rabia arkadaşımız, bu savaşın kirli yüzünü gözler önüne serdi.
 
Ancak Rabia’nın bu cesur haberi, devleti rahatsız etti. Ne yaptılar? Gerçekleri araştıran bir gazeteciye sahip çıkmak yerine, onun evini bastılar, dijital materyallerine el koymaya kalktılar, hakkında yakalama kararı çıkardılar. Devlet, bu çetelerin arkasında kimlerin olduğunu araştırmak yerine, bu çeteleri ifşa eden Rabia’yı susturmayı seçti. Peki neden? Çünkü bu çeteler, devletin Kürt halkına karşı yürüttüğü özel savaşın bir parçasıdır. Rabia’nın soruları, bu kirli savaşın yüzüne tutulmuş bir aynadır. Hakkari’deki uyuşturucu ve fuhuş çetelerini kimler koruyor? Devletin hangi kademeleri bu işin içinde? Bu sorulara cevap vermesi gerekenler, Rabia’ya yönelik baskı ve sindirme operasyonunu başlattı” dedi.
 
‘Baskılarınız özgür basını susturamayacak’
 
Yapılan baskının, yalnızca Rabia’ya değil, halkın gerçekleri öğrenme hakkına yönelik olduğunu kaydeden Hümeyra, “Çünkü Rabia'nın ortaya çıkardığı kirli ilişki ağları, sadece yerel bir mesele değil, Kürt halkının yıllardır maruz kaldığı baskıcı uygulamaların bir yansımasıdır. Özgür basına saldırılar, Kürt halkını sindirmeye yönelik bu politikanın bir uzantısıdır. Bugün Rabia’nın evine yapılan baskın, Kürt gençlerini yozlaştıran, fuhuş ve uyuşturucu bataklığına iten karanlık odakların üzerini örtme çabasıdır. Elbette, baskılarınız, tutuklamalarınız, işkenceyle yaptığınız gösteriler ve korkutma politikalarınız özgür basını susturamayacak. Bu yöntemler, sizin gibi iktidarların başvurduğu eski bir taktiktir. Ancak, şimdiki karanlık ortaklarınız gibi siz de çok iyi bilirsiniz ki, bu topraklarda özgür basını susturmaya kimsenin gücü yetmedi, sizin de yetmeyecek. Apê Musa’nın, Gurbetelli Ersöz’ün, Metin Göktepe’nin, Hafız Akdemir’in miras bıraktığı basın geleneği, baskılar altında büyüdü ve hakikati yazmaya devam etti” ifadelerini kullandı.
 
‘Asıl yapılması gereken bu yapıların üzerine gitmek’
 
Özgür basının kalemini kırmaya ve gazetecilik mesleğini suç gibi göstermeye çalışanların bir kez daha hüsrana uğrayacağının açık ve net bir şekilde ortada olduğunu belirten Hümeyra, “Biz, bu saldırıların, gazetecilerin gözaltına alınmasının ve sansür girişimlerinin halkın haber alma hakkına doğrudan bir saldırı olduğunun farkındayız. Rabia Önver, yalnızca Colemêrg’de değil, tüm Türkiye’de bilinen ama konuşulmaktan korkulan bir gerçeği ifşa etmiştir. Kürt gençlerini uyuşturucu ve fuhuş bataklığına sürükleyen karanlık güçlerin varlığı artık gizlenemez. Asıl yapılması gereken, gazetecileri değil, bu karanlık çeteleri koruyan, destekleyen yapıların üzerine gitmektir. Bu baskınlar, tutuklamalar, tehditler özgür basını susturamaz! Basın emekçileri, gerçekleri yazmaya devam edecek. Gazete binalarının bombalandığı, gazetecilerin katledildiği dönemleri unutmuyoruz. Ama tarih de gösterdi ki, hakikati yazanların sesi asla kesilemedi. Bugün de Rabia Önver gibi cesur gazeteciler, halkın gözü kulağı olmaya devam edecek” şeklinde konuştu.
 
‘Özgür basın susturulamaz’
 
Özgür basın emekçilerinin hak savunucuları ve dostları olarak, Gazeteci Önver’in yanında olduklarını ifade eden Armut, “Rabia’nın kalemi yalnız değildir. Baskılarınız karşısında bir adım geri atmayacaktır. Bizler, bu topraklarda hakikati yazanların mirası büyüterek geleceğe taşıyan arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız. Son olarak Apê Musa’yı, kalemini yerde bırakmayan, aramızda olmayan tüm özgür basın emekçilerini özlemle anıyoruz. Gazetecilik suç değildir, özgür basın susturulamaz” dedi.
 
‘Mücadelemiz sürecek’
 
Ardından konuşan DEM Parti Colemêrg Milletvekili Onur Düşünmez, Rabia’nın evine yapılan baskına tepki göstererek, baskının temel nedeni olarak Rabia’nın fuhuş ve uyuşturucu çetesinin kirli ilişkilerini ortaya çıkarması olduğunu söyledi. Özgür basın üzerinde yıllardır baskı ve zulüm politikalarının sürdüğünü ve bu baskıların özgür basına geri adım attırmadığının altını çizen Onur, “Özgür basın mücadelesi Apê Musa’dan bu yana 32 yıldır büyük kararlılıkla sürüyor. Halkın haber alma yetkisini engellemek isteyenler, iyi bilmelidir ki 1990’lı yıllarda boyun eğmeyen özgür basın bu süreçte kimseye boyun eğmeyecektir. Son bir kişi kalsa bile özgür basın geleneğini sürdürecektir. Kirli savaş politikalarını ve faşizmi Colemêrg halkının iradesine sindirmek isteyenler, kaybedecekler ve yenilecekler. Mücadelemiz sonuna dek sürecek. Özgür basın emekçileri yalnız değildir. Onların mücadelesinin yanındayız. Hiç kimse özgür basını susturamayacaktır” ifadelerini kullandı.
 
Açıklama, “Özgür basın susturulamaz” ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla son buldu.