Katledilen Şirin Elmas için eylem: Utanmıyormusunuz ?
- 17:44 3 Kasım 2024
- Güncel
İSTANBUL- Katledilen ve ardından mezarlığa gömülen 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi için yapılan açıklamada yetkililere seslenen kadınlar “Utanmıyor musunuz ey bakanlar, ey savcılar, polisler. Kutsal aile aşağı kutsal aile yukarı. Kadınların, çocukların neler yaşadığına dönün de bir bakın” dedi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), katledilen ve ardından mezarlığa gömülen 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi için Şişli Feriköy Mezarlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada “Narin’den Şirin’e AKP çocukları korumuyor biz koruyacağız” pankartı açılarak Şirin’in fotoğrafları taşındı.
‘Öfkemiz dağ oldu taşıyor’
Kadınların, çocuklar için surlarda, mezarlık önünde açıklama yaptıklarını söyleyen Genç Feministler Federasyonu temsilcisi Güneş Fadime Akşahin, “Şirin için Feriköy Mezarlığı önündeyiz. Fail Mustafa Örün demiş ki ‘para istedi, ısrar etti, canımı sıktı öldürdüm, mezarlığa attım’ Ey AKP yetkilileri okudunuz mu o ifadeyi? Bizim kanımız dondu, ciğerimiz yandı. Öfkemiz dağ oldu taşıyor. Siz hiç çocuklara karşı bile bir sorumluluk hissetmez misiniz? Sürekli çocuk yapın çocuk yapın deyip duruyorsunuz. Çocuklar göz göre göre öldürülüyor bu ülkede, istismara uğruyor. Siz onları korumuyorsunuz. İşte biz koruyacağız demek için geldik. Öyle bir hükümet, öyle bir yapılanma ki 6 yaşındaki Şirin’e ne olduğunu ancak ailesi televizyon programına çıkınca bir şeyler yapıyor. Kamu kuruluşları da bizim gibi ülkede yaşananları televizyonlardan, sosyal medyadan öğreniyor. Zerre güven kalmadı artık kamu kuruluşlarına dair.“
‘Milyon dolarları olanın mı devletisiniz?’
Çocukların yaşamından, korunmasından Aile, Sosyal ve Hizmetler Bakanlığı’nın sorumlu olduğunun altını çizen Güneş, ”Doğurganlığı arttırmak için nufüs politikaları başlattınız. Doğurganlık konusunda zihniyet değişimine ihtiyaç var demiş Mahinur Hanım. Bir zihniyet değişimine ihtiyaç var ülkede evet. O da AKP’nin, sizin zihniyetinizin bu topraklardan söküp atılmasıdır. Onu da biz yapacağız hiç merak etmeyin. Şirin’in dilencilik yapmak zorunda bırakıldğı konuşuluyor. Yoksul bir emekçi çocuğu. Ey AKP, siz sadece bankada parası olanın, milyon dolarları olanın mı devletisiniz? Gelelim Milli Eğitim Bakanlığı’na. Şirin’in bu yıl okula başlamış olması gerekiyordu. Maddi zorluklar sebebiyle başlayamadığı gündem oldu ama net bilgiler göremedim. Yine de kritik gördüğüm için değinmek istiyorum. Neredesin sen MEB? Çocukların okula başlayıp başlamadığı, eğitim olanakları bunların hepsi MEB’in sorumluluğunda. Tarikatlarla-cemaatlerle yan yana durmaktan sıra yoksul emekçi çocuklarının eğitim hakkına hiç gelmiyorsunuz. Bizim olduğumuz yerde hiçbir bakanlık, yetkili sorumluluktan kaçamayacak. Yusuf Tekin senin de peşindeyiz” dedi.
Katliamlara karşı çözümler
Güneş, konuşmasının devamında çocuk katliamlarına ve ölümlerine karşı yapılması gereken adımları dile getirdi. Güneş,“Lanzarote Sözleşmesi tüm bütünselliğiyle uygulanmak zorunda. Çocuk Koruma Kanunumuz etkin uygulanmak zorunda. Çocuklar sadece ailelerinin değil, kamunun sorumluluğu altındadır. O evlerde neler yaşanıyor bakanlık bunun takibini yapmak zorunda. Çocuk istismarını önlemek için okullarda risk tarama formu acilen hayata geçirilmeli. Çocuk istismarı faillerine beraat verdiğini her gün çocuklar istismara daha fazla uğramaya devam ediyor. Caydırıcı cezaları hayata geçirmek zorundasınız. Çocukların eğitim hakkı her geçen gün sekteye uğruyor. MEB eğitimin önündeki tüm engelleri kaldırmakla yükümlü bakanlıktır. Üzerinize düşen görevi yapmak zorundasınız. Derhal nüfus, aile politikalarından vazgeçip kadınları şiddetten koruyacak, çocukları istismardan ve şiddetten koruyacak siyasi iradeyi ortaya koymak zorundasınız. Çocuklar için Lanzorete Sözleşmesi, kadınlar için 6284 yaşatır.”
‘Utanmıyor musunuz ey bakanlar, ey savcılar, polisler’
Ardından söz alan KCDP Kadın Meclisleri Temsilcisi Esin İzel Uysal, “artık yeter” diyerek konuşmasına başladı. Esin, Şirin’in İstanbul’un ortasında katledildiğini ama kimsenin görmemiş olmasına dikkat çekti. Esin, “Bu nasıl bir ülke ki vatandaşlar kolluğa güvenmiyor, bu ülkenin savcısına güvenmiyor, bu ülkenin bakanlıklarına güvenmiyor da bir televizyon programından medet umuyor. Utanmıyor musunuz ey bakanlar, ey savcılar, polisler. Bu halk size güvenmiyor. Utanın. Bir kez olsun utanın artık. Daha Narin’in acısı çok taze. 19 gün Narin nerede diye sorduk da öyle bulundu ölü bedeni. Daha failler ceza bile almadı. Sıla bebeği unutmadık. Leyla’yı unutmadık. Rabia Naz’ı da unutmadık, onun da ölümünün üzerini kapattınız. Şirin’i unuturuz sanmayın. Hepsinin hesabını sorarız sizden. Çocukların kaderi öldürülmek midir ?İstismar edilmek midir? Şirin’i öldüren Mustafa Ören kadar çocukları koruyacak politikalar geliştirmeyenler de sorumludur.”
‘Kutsal aile hikayeleri anlatmayın bize’
Aile, Sosyal ve Hizmetler Bakanı’nın Şirin’in katledilmesine dair söz kurmamasına dikkat çeken Esin, “Mahinur Hanım senin için önemli olan tek şey o aileler de kadınların doğurduğu çocuk sayısı mı? O çocuklar ne yiyor ne içiyor ne yaşıyor ilgilenmez misin? Kutsal aile aşağı kutsal aile yukarı. Dört duvarın arasında kadınların, çocukların neler yaşadığına dönün de bir bakın. İstanbul Valisi de bir paylaşım yapmış ne kadar üzgün olduğunu anlatıyor, aileye başsağlığı diliyor. Vali devletin o ildeki temsilcisidir. O ildeki vatandaşın güvenliğinden, suç işlenmemesinden sorumlusunuz. Bir de İstanbul Valisi katilin hak ettiği cezayı alacağından eminim demiş. Nereden emin acaba bu kadar. Biz hiç emin değiliz. Sizin cezasızlık politikalarınız bu ülkede kadınların, çocukların canlarına mal oluyor. Şirinler öldürülmesin diye herkes görevini yapacak. Görevini yapmayıp kutsal aile hikayeleri anlatmayın bize. Sorumluluktan kaçmaya çalışmayın. Peşinizdeyiz. Her adımınızı takip ediyoruz. Ya kadınları, çocukları yaşatacak politikalar geliştireceksiniz ya da o koltukları daha fazla işgal etmeyeceksiniz.”
Açıklama sloganlarla son buldu.