Efrin’de işlenen suçların raporu mahkemede paylaşıldı

  • 16:01 5 Şubat 2025
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ- Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye'de işlediği savaş suçları sebebiyle Belçika'nın başkenti Brüksel'de yargılandığı mahkemede, Efrin’de işlenen suçların raporları paylaşıldı. 
 
Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye'de işlediği savaş suçları sebebiyle Belçika'nın başkenti Brüksel'de yargılanıyor. Brüksel Özgür Üniversitesi- ULB ( L'Université libre de Bruxelles) Aula QA amfisinde kurulan halklar mahkemesine farklı ülkelerden çok sayıda hukukçu, insan hakları aktivisti ve saldırıların mağdurları ile görgü tanıkları katılımıyla mahkeme sürüyor. 
 
Mahkeme Gerrit Loots'un açılış konuşması ile başladı. Gerrit Loots şöyle konuştu: "Bu önemli mahkeme için bir araya geldik ve 2 gün boyunca bu yargılama sürecek. Brüksel Özgür Üniversitesi'nin desteği ile bu mahkemeyi yapıyoruz. İnsan haklarını korumak ve Rojava'nın korunması için buradayız. Rojava kadın özgürlüğü ve demokrasinin inşa edildiği bir yer, bu yüzden Rojava'yı koruyacağız."
Açılışın ardından, avukatlar Ceren Uysal ve Jan Fermon, mahkemenin işleyişine dair bilgilendirme yaptı ve iddianameyi sundu.
 
‘Türk devleti savaş suçu işliyor’
 
Hem Türkiye’nin hem de Türkiye’ye bağlı çetelerin suçlarının konuşulacağını dile getiren Ceren Uysal, suçların teşhir edileceğini ve bu suçlar karşısında sessiz kalan uluslararası kurumların da sessizliğine tepki gösterileceğini dile getirdi. Bu mahkemenin uluslararası kurumlar tarafından da görülmesi gerektiğini ifade eden Ceren Uysal şöyle konuştu: "Türk devleti bölgede etnik temizlik yapıyor ve bu bir insanlık suçudur. Türkiye kendisi imza attığı sözleşmeleri dahi ihlal ediyor. İmza attığı sözleşmelerde 'suç' olarak tanımlanan fiilleri işlemeye devam ediyor. Hem siviller katlediliyor hem de sivillere hizmet sağlayan alt ve üst yapılar hedef alınıyor. Bu yapılar kasıtlı bir şekilde hedef alınıyor ve Türk devleti savaş suçu işlemektedir."
 
Bölge kaynakları sömürülmek isteniliyor 
 
Avukat Jan Fermon, Türkiye’nin işlediği suçlara dair bilgilendirme yapacağını ve bu suçların dile getirilmesinin karar için önemli olacağını söyledi. Türkiye’nin  bölgenin ekonomik kaynaklarını sömürmek istediğine vurgu yapan Jan Fermon, "Türk devleti su hatlarını kontrol altına almak istiyor. Bölgede yaşayan halkların sağlığını tehlikeye atıyor. İnsanların bölgede sağlıklı bir şekilde yaşamalarını engelleyerek, bölgeden göç etmelerini istiyor" dedi.
 
Demokratik yaşam hedef alınıyor 
 
Türkiye’nin bölgede tek güç olmak istediğini ifade eden Jan Fermon, Türkiye’nin milliyetçi ve tekçi politikalarına dikkat çekti. Türkiye’nin dini kimlikleri kullanarak bölgedeki etkinliğini arttırmak istediğinin altını çizen Jan Fermon, buna karşı Rojava'da eşitlikçi ve demokratik bir sistem kurulduğunu söyledi ve Türkiye’nin bu eşitlikçi ve demokratik yaşamı da hedef aldığını söyledi. Jan Fermon, Türkiye’nin DAİŞ'e destek verdiğini de hatırlattı.
Ekonomik sömürüye dikkat çeken Jan Fermon, BBC'nin belgeli bir haberinde Efrîn'de üretilen zeytinlerin Türk markası olarak satıldığını ve bir tekstil fabrikasının soyularak makinaların Türkiye'ye götürüldüğünü söyledi. Fermon, yapılan hırsızlığın görüntülerle sabit olduğunu söyledi.
 
Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılar 
 
Tekrar söz alan Ceren Uysal, Türkiye’nin saldırılarının güncel olarak devam ettiğine, Tişrîn'de barajını korumak isteyen sivillerin uçaklarla bombalandığına vurgu yaptı. Sorumluluğun Erdoğan ve Yaşar Güler gibi Türkiye’nin yetkilileri olduğunu söyleyen Ceren Uysal,  Türkiye’nin adaletin karşısına çıkarılması gerektiğini belirtti ve Türkiye'ye silah ambargosu uygulanması gerektiğini söyledi.
 
Efrîn'deki suçların raporu sunuldu
 
Türkiye’nin Efrîn'de işlediği suçlara ilişkin raporunu sunan Avukat Efstathios C. Efstathiou, Efrîn'de ciddi suçların işlendiğini kaydetti. Kürtlerin Efrîn'den sürgün edildiğini söyleyen Efstathiou, yer ve sokak isimlerini Türkçe ve Arapçalaştırıldığını kaydetti. Efstathiou, şöyle devam etti: "Efrîn'den Kürtlük silinmek istiyor. Bu demografinin değiştirilmesidir. İnsan hakları kurumlarının raporlarında çocuk, yaşlı veya sivil denmeden katliamların gerçekleştirildiği yer aldı."
 
Tıl Rıfat'ta işlenen suçlar
 
Avukat Rengin Ergül, Til Rifat ve çevresindeki savaş suçlarına ilişkin sunum yaptı. Til Rifat'taki durumun Efrîn ile aynı olduğunu söyleyen Rengin Ergül, şöyle konuştu: "Efrîn'den Til Rifat'a göç eden halk Efrîn'deki gibi saldırılara maruz kaldılar. Saldırılarda çocuk ve kadınlar da olmak üzere siviller hedef alındı. Gerçekleştirilen katliamlar Türk devlet kurumlarının resmi sosyal medya hesaplarından paylaşıldı. Türk devleti bölgede işgal ve soykırım saldırılarını genişletmek istiyor."
 
Türkiye’nin çetelerle ilişkileri 
 
Rengin Ergül, Efrîn'de ellerinde Türk bayrağı ve SMO bayrağı olan Türk askeri ve SMO çetesinin fotoğrafını paylaştı. SMO çetebaşının itirafını paylaşan Rengin Ergül, "SMO yetkilisi kendilerine yardım eden tek devletin Türkiye olduğunu söyledi. Türk devleti ile bu çetelerin bağları ortada. İnsan Hakları İzleme Örgütü SMO çetelerinin suçlarına dair raporunu paylaştı. Raporda Türkiye ve bağlı çeteleri kınandı" diye konuştu.
 
Socrates Tziazas ise İnsan Hakları İzleme Örgütü grubu ile çalıştıklarını dile getirdi, işkence, insan kaçırma, insan öldürme gibi suçları hatırlattı. 
 
Mahkemeye, hakimlerin sorularının ardından ara verildi.