Hasta tutsaklar için eylem
- 14:06 8 Şubat 2025
- Güncel
İSTANBUL - İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 672’nci haftasında gerçekleştirdiği "F oturumu” eyleminde 85 yaşındaki ağır hasta tutsak Sıddık Güler’in tek başına yaşamını idame ettiremediği ve bir an önce tahliye edilmesi çağrısı yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F oturumunun” 672’ncisini dernek önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, İskenderun T Tipi Cezaevi’nde tutulan 85 yaşındaki ağır hasta tutsak Sıddık Güler’in sağlık durumuna dikkat çekildi. “Sıddık Güler serbest bırakılsın”, “Tecrit insanlık suçudur” pankartının taşındığı eylemde, sık sık “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” ve “Sıddık Güler serbest bırakılsın”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, “İnsan haklarıyla insandır” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını İHD İstanbul Şubesi üyesi Taylan Bekin okudu. 85 yaşındaki Sıddık Güler’in ciddi sağlık sorunlarının olduğuna değinen Taylan Bekin, cezaevinde tek başına ihtiyacını karşılayamadığını söyledi. Taylan Bekin, “Sıddık Güler, hipertansiyon, kronik iskemik kalp hastalığı, venöz yetmezlik, iltihaplı eklem romatizması ve Alzheimer hastası olduğunu, yaşlılığa bağlı sorunlar, ileri derecede unutkanlık, işitme kaybı ve konuşma güçlüğü yaşamakta, diş kaybı nedeniyle beslenememekte, özellikle soğuk ve rutubetli ortamlarda artan şikayetleri nedeniyle yürüyememekte ve tekerlekli sandalyeye bağlı kalmakta, arkadaşlarının yardımı ile yaşamını sürdürmektedir” dedi.
Avukatı Mehtap Sert yaptığı açıklamada, "Sıddık Güler 1940 doğumlu, Kronik hastalıklarından dolayı Menemen R Tipi Hapishanesi’ne gönderildi. Oradayken, İzmir Atatürk Araştırma Hastanesi duymadığına ve kocamışlık haline dair rapor verdi. Buna rağmen tahliye edilmedi ve İskenderun’a gönderildi. Görüşmeye gelirken yürümekte zorlanıyor. Aile akülü sandalye için başvuru yaptı. Ancak talep 29 Ocak’ta ‘Anayasal düzene karşı işlenen suçlardan yattığı tespit edildiğinden’ denilerek reddedildi. İşkence ve kötü muamele yasağının ihlaline yol açtığı için bu karara itiraz ettik. 85 yaşındaki bir mahpusun akülü sandalye ile anayasal düzene karşı suç işleyebileceğine inanan bir zihniyeti mahkum etmeye çalışıyoruz. Güler’in serbest bırakılması hayati bir sorun. Ancak cezaevleri, kanundaki kuruluş amacını tamamen yitirmiş durumda. Hasta ve yaşlı mahpuslar için insanî uygulamalar talep ediyoruz’ demiştir” dedi.
‘Tek başına yaşamını sürdüremiyor’
Sıddık Güler’in oğlunun açıklamalarına yer veren Taylan Bekin şunu paylaştı: “Babam 85 yaşında, ilk olarak 1994 yılında tutuklandı. Ağır hastalıkları var. Babamıza yapılan tedavi hakkında bize bilgi verilmiyor. Alzheimer hastalığı nedeniyle ilaç takibini yapacak durumda da değil. Dişleri yok, cezaevinde yeme içme imkanları kısıtlı ve dişi olmayan bir insan için daha da kısıtlı oluyor. Biz aile olarak ücretini karşılayıp diş yaptırmak istedik ona da izin verilmedi. Bu nedenle sağlıklı ve düzgün beslenemiyor. Bu da hastalıklarının ilerlemesine neden oluyor. Babam bu nedenle aşırı kilo kaybetmiş. Diğer tutuklular, yemekte verilen elmaları püre yaparak babama yediriyorlar. 4 Şubat’ta görüşe gittim. Tek başına yürüyemiyordu, 2 tutuklu arkadaşı koluna girerek güçlükle görüş yerine getirdiler. Aşırı kilo kaybı ve titremesi vardı. Oturmakta bile güçlük çekiyor, oturduğu yerde bile dengede duramıyordu. Hiçbirimizi tanımadı. Ne konuştuğunu bilmiyordu, aynı konuyu defalarca konuştu. Tek başına yaşamını sürdüremiyor. Koğuş arkadaşlarının desteğiyle yaşamını sürdürüyor. Yemek yemeyi şu içmeyi unutuyor. Gün içerisinde abdestli olduğunu unutup defalarca abdest alıyor ve su soğuk olduğu için vücudunda çok ciddi yaralar açılmış. Bize telefon açacağı sırada unutuyor ve bazen saatler sonra arıyor. 3 Şubat telefon günüydü aramadı, ona telefonun bozuk olduğunu söylemişler. Biz görüşe gittiğimizde bize de hesabında para yok dediler ama hesabında para vardı ve telefon hakkı neden verilmedi bilmiyoruz.
‘Yetkilileri göreve çağırıyoruz’
Hastalığı psikolojik olarak da giderek ağırlaştı halüsinasyonlar görmeye başlamış ve bunları rüya olarak anlatıyor. Babamın durumu çok ağır ve artık cezaevinde yaşayacak durumda değil. Babamın doğru ve düzenli beslenmesi lazım, ilaçlarının ve tedavisinin çok yakından ve özenli takip edilmesi lazım. Biz babamın gerekirse elektronik kelepçe ile olsun ama tahliyesini istiyoruz. Babamız açlıktan, yanlış ve eksik beslenmekten günden güne daha da kötüleşiyor, son dönemlerini sağlıklı ve ailesiyle geçirmesini istiyoruz.’ Demiştir. Sıddık Güler’in çoklu hastalıkları ve yaşı nedeni ile yaşamını tek başına sürdürmesi mümkün olmamasına rağmen, halen hapishanede tutulması sağlık ve yaşamına ağır tehdit oluşturmaktadır. 672’inci F oturması kapsamında bu hafta, 85 yaşındaki ağır hasta mahpus Sıddık Güler ve tüm hasta mahpusların serbest bırakılarak sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz.”
Eylem sık sık “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganıyla son buldu.