Kadınlar hasta tutsaklar için alandaydı
- 13:57 8 Mart 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - Hasta tutsak kadınların tedavi hakkının sağlanması, cezaevinde tedavisi mümkün olmayan tutsakların serbest bırakılmasını isteyen kadınlar, ayrıca kadına yönelik hak ihlallerinin son bulmasının da Kürt sorununun çözümüyle paralel çözüleceğini vurguladı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında, hasta tusaklar için İzmir, Ankara ve İstanbul'da basın açıklaması düzenlendi. Açıklamalarda, hasta tutsakların bir an önce tedavi edilmesi için serbest bırakılması gerektiği vurgulandı.
İzmir
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, kadınları iki haftada bir düzenlediği ‘Hasta Tutsaklara Özgürlük’ eyleminin bu hafta 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla tutsak kadınlara atfetti. Konak Eski Sümer Bank önünde yapılan açıklamada, “Kadınlar barış istiyor” ve "Hasta mahpuslar ölüyor susma suça ortak olma" pankartları taşındı. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk'un yanı sıra çok sayıda kadın ve insan hakları savunucusu katıldı. Açıklamanın Kürtçesini İHD İzmir Şubesi Ebaşkanı Zilan Gümüş, Türkçesini ise İHD MYK Üyesi Vetha Aydın okudu.
‘Kadına şiddet yayıldı’
Kadınların yaşamın her alanında şiddete maruz kaldığını, Türkiye’nin ise 2021 yılında kadına yönelik şiddet alanında uluslararası sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden imzasını çektiği ifade edilen açıklamada, sözleşmeden imza çekildikten sonra kadına yönelik şiddet ve katliamda artış yaşandığı belirtildi. Açıklamada, “Devletin her alanda uyguladığı şiddet politikası ve nefret söylemi devlet diline sorumsuzca yansıdı ve bu devlet dili maalesef ki şiddet üreterek topluma yayılmaya devam etti. 2024 yılında 394 kadın cinayeti yaşanırken, 259 kadın ölümü 'şüpheli' olarak kayıtlara geçti" denildi.
‘Kürt meselesi çözülmedikçe hak ihlalleri devam edecek’
Yaşanan çatışmalı şiddet ortamının en çok kadınları etkilediği ifade edilen açıklamada, kadına yönelik şiddetin en ağırını, cinsel işkenceyi yaşadığına dikkat çekildi. Açıklamada, “Soykırımlar, katliamlar en başta kadınları vurdu ve vurmaya da devam ediyor. Coğrafyanın temel sorunu olan cezasızlık, bugüne kadar en çok kadınları etkiledi. Kürt meselesi barışçıl bir çözüm bulmadıkça, kadınlar hak ihlalleri yaşamaya devam edecekler” sözlerine yer verildi.
‘Tedavi hakkına erişim engeli ve çıplak arama’
Cezaevlerinde çok sayıda hasta kadın tutsağın tedavi hakkına erişemediğine işaret edilen açıklamada, “Yine hapishanelerde ve gözaltı merkezlerinde bulunan adli ve siyasi kadınlara yoğun bir baskı yöntemi uygulanmakta, arama adı altında ‘çıplak arama’ işkencesi uygulanıyor, koğuşlarına giren görevliler tarafından tacize maruz kalıyorlar. Yaşamlarının tüm alanları sürekli kontrol ediliyor. Koğuşlara, hücrelere konulan kameralarla en mahrem anlarının bile gözetlendiğini görmek kadınları son derece etkiliyor” denildi.
‘Hasta tutsakların infazları durdurulmalı’
Hasta tutsakların insan onuruna aykırı koşullarda tutulduğu, birçok hasta tutsağın cezaevlerinde hayatını kaybettiği dile getirilen açıklamada, bu ölümlerin çoğunun engellenebilir olduğu hatırlatıldı. Uluslararası sözleşmeler ve yasalarda da belirtildiği gibi tutsakların yeterli tıbbi yardım görme hakları bulunduğu kaydedilen açıklamada, “Teşhis ve tedavisi yapılmadan adeta işkence çektirilen, hapishanede hayatını kaybeden ya da ölümüne ramak kala bırakılıp kısa sürede hayatını kaybeden insanların olduğu bir toplum, adalete olan inancını da kaybeder. Türkiye hapishanelerinde bulunan hasta mahpusların acil ve kalıcı tedavileri yapılmalı, hapishane koşullarında tedavisi yapılamayan/yapılmayan hasta mahpusların acilen infazları durdurulmalıdır” diye belirtildi.
Açıklama, "Jin jiyan azadî", "Kadın, yaşam, özgürlük" ve "Hasta mahpuslara özgürlük" sloganları ile sona erdi.
Ankara
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi eylemlerinin 548’inci haftasında Sakarya Caddesi’nde açıklama yaptı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla hasta kadın tutsakların durumuna dikkati çekilen açıklamada, “Tedavi haktır engellenemez hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartı açıldı. Açıklamayı, İnsan Hakları Üyesi (İHD) üyesi Sevil Turgut okudu.
24 saat acil tıp desteği yok
Cezaevlerinde hasta tutsakların sağlık hakkına erişemediğini belirten Sevil Turgut “Üçlü protokolden kaynaklı olarak birçok aksaklık, sağlığı tehdit eder nitelikte uygulamalara neden olmaktadır. Kelepçeli muayene, sağlıksız tek kişilik ring araçlarıyla sevkler, yapılmayan ya da aksatılan hastane sevkleri ve daha birçok etkenin yanı sıra 24 saat acil tıp hizmeti zorunlu olan hapishanelerin bunlardan yoksun olması gibi nedenler, sağlığa erişimin önündeki engellerdir” sözlerini kullandı.
‘Uluslararası sözleşmelere uyulmuyor’
Hasta tutsakların infazları ertelenmediği için tahliye edilmediğini belirten Sevil Turgut, “İdare Gözlem Kurulu Kararlarıyla da koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik hakları da ihlal ediliyor. Hasta mahpusların haklarının korunmasını garanti altına alan yasalara ve uluslararası sözleşmelere de uyulmuyor. Hakları ihlal eden kamu görevlileri hakkında da cezasızlık politikası izlenmekte ve bu da ihlalleri süreklileştirmektedir” dedi.
‘İhlallere son verilsin’
Hasta tutsakların tedavilerinin aksatılmadan yapılması gerektiğini, cezaevinde tedavisi yapılamayan ağır hasta tutsakların infazlarının ertelenerek tahliye edilmesi gerektiğini belirten Sevil Turgut şunları belirtti: “İnsanlık onuruna aykırı kelepçeli muayene ve tekli ring araçlarıyla sevklere son verilmelidir. Hapishanelerde acil müdahalede bulunan sağlık ekipleri bulundurulmalı, revire çıkarılma ve hastane sevkleri hızlandırılmalıdır. Tüm bu sorunlar kalıcı bir şekilde çözülünceye kadar dile getirmeye, taleplerimizi kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz.”
İstanbul
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenlediği “F Oturması” eyleminin 676’ncısını Beyoğlu’nda bulunan şube binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Marmara Bölgesindeki Cezaevlerinde bulunan hasta kadın tutsakların sağlık sorunlarına dikkat çekildi. “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta tutsak kadınlar serbest bırakılsın” pankartlarının açıldığı açıklamada sık sık, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, “Yaşasın 8 Mart” sloganları atıldı. Çok sayıda tutsak yakının da katıldığı açıklamayı, İHD Yönetim Kurulu üyeleri Nimet Tanrıkulu ve Meral Nergis Şahin okudu.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kadınlar öncülüğünde gerçekleştirilen eylemde, hasta kadın tutsakların sağlık durumlarına dikkat çekildi. Özelde kadın tutsak olmak üzere, bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak sözlerine başlayan Nimet Tanrıkulu, Adalet Bakanlığı’nın verilerini paylaştı. Bakanlığın 3 Mart 2025 tarihli verilerine göre Türkiye’de 12 kapalı ve 8 açık cezaevi olduğunu belirten Nimet Tanrıkulu, toplumda cezaevlerinde 17 bin 418 kadın olduğunu ifade etti.
0-6 yaş arası 759 çocuk cezaevinde
Nimet Tanrıkulu, 0-6 yaş grubu 759 çocuğun ise anneleri ile hapiste büyüdüğünü belirterek, “Bu nedenle kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılıkla derinleşen hak ihlallerinin önlenmesi yanında, kadın mahpus yoksulluğuna bağlı sorunların çözüme kavuşturulması, iaşe bedellerinin artırılması, temel ihtiyaç ve öz bakım gereksinimlerinin devlet tarafından karşılanması için yetkilileri göreve çağırıyoruz” diye konuştu.
Tutsakların hastalıkları
Tutsak kadınların çoğunluğunun cezaevlerinde yaşam koşullarına bağlı gelişen ya da hızla ilerleyen kanser, diyabet, KOAH, astım, , tüberküloz, kalp, damar, varis, mide, hipertansiyon, Şizofreni, kadın hastalıkları, kemik erimesi, Behçet, Hepatit, karaciğer hastalıkları, böbrek yetmezliği, iltihaplı eklem romatizması gibi hastalıkların ilerlediğine dikkat çeken Nimet Tanrıkulu, “Hastalıkları ve görme ve hareket yeteneklerini etkileyen ağır engelleri ile hapishanelerde yaşam mücadelesi vermektedirler. Tedavi ve sağlığa erişimleri önündeki engeller yanında ayrımcılık ve eril şiddet bu mücadeleyi hayli zorlaştırmakta, bu zorluk destek ve dayanışmaya olan ihtiyaçlarını büyütmektedir. Bu ihtiyaca binaen Marmara Bölgesi’nde kadın mahpusların tutulduğu Bakırköy, Silivri, Kandıra, Gebze, Bursa Yenişehir ve Düzce T Tipi Hapishanelerindeki, ağır hasta ve engelli 40 kadın mahpusun isim ve sağlık durumlarını kamuoyunun ve yetkililerin dikkatine sunuyoruz” dedi.
Marmara Cezaevi’ndeki hasta tutsak kadınlar
Daha sonra söz alan Meral Nergis Şahin, Marmara Bölgesi’ndeki cezaevlerinde tutulan hasta tutsakların isimlerini sıraladı:
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi
“*Dilek Öz- Kalp, kronik astım, yüksek tansiyon ve böbrek hastası,
*Elif Yaş -Kalp hastası,
*Fatma Tokmak- İleri derecede Kalp , Varis, mide ve tansiyon hastası,
*Jiyan Erdinç - Fiziksel engelli, kalça protezi nedeniyle ancak iki koltuk değneği ile ayakta durabiliyor,
*Süreyya Bulut -Görme engelli. Wernicke Korsakoff Sendromu ve kafasındaki çıkartılamadığı için yaşamına ağır risk oluşturan metal parçaları ile yaşıyor,
*Şükran Avşar -Şizofreni tanısı ile tedavi ediliyor,
*Burcu Çınar - Karaciğer hastası, egzama,
*Felek Gün - Kronik Hepatit B Hastası,
*Songül Yıldırım -KOAH hastası,
*Şivakar Ataş- Kalp ve yüksek tansiyon hastası,
*Tenzile Acar- Kronik Hepatit B ve ağır Tüberküloz hastası.”
Kocaeli/Gebze Kadın Kapalı Cezaevi
“*Fadime Coşar -Yumurtalık kanseri.
*Hazine Alçı - Fiziksel engelli dizden kalçaya kadar platin takılı ve desteksiz ayakta duramıyor,
*Güneş Tekin -Rahim kanseri,
*Havva Ak -Rahim ve Meme Kanseri,
*Helin Öncü -Akciğer ve karaciğer yetmezliği hastası,
*Remziye Baloğlu -Kronik Behçet ve kemik erimesi hastası,
*Ruhşan Bozan -Behçet, kemik ve kas erimesi, anemi yanında mide rahatsızlıkları, görme kaybı ve unutkanlık yaşıyor,
*İpek Cigretaş -Kalp ve tansiyon hastası,
*Zeliha Bulut - Allerjik astım, kas ve kadın hastalıklarına bağlı ağır sorunlar yaşıyor,
*Besiye Özer -Rahim Kanseri ,
*Ceylan Gürbüz - Yüzde 86 engelli, Kalp ve epilepsi hastası,
*Saime Afşin - Ağır engelli, tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürüyor,
*Cemray Baş - Astım ve diyabet hastası,
*Derya Moray - Ağır Diş hastası,
*Gönül Erdoğan - İleri derecede kemik erimesi hastası,
*Nihal Altuntaş -Göz ve jinekolojik hastalıkları var,
*Türkan İpek -Ağır psikolojik rahatsızlıkları var.”
Kocaeli/Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi
*Laleş Çeliker -Kalpte sıvı toplanması, bel fıtığı, safra kesesi iltihabı ve egzama hastası,
*Deniz Tepeli -Yumurtalıklarda kist,
*Diren Yaşa - Akciğerlerinde ve omurilik bölgesinde bulunan şarapnel parçaları nedeniyle ağır sağlık sorunları var, aynı zamanda şizofreni hastası,
*Yeliz Türkmen -Böbrek hastası.”
İstanbul/Silivri 9 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi
*Seval Yaprak- Kalp hastası,
*Yasemin - Karadağ, Böbrek nakli olan mahpus aynı zamanda hipertansiyon ve kemik erimesi hastası,
*Mesude Pehlivan - Yumurtalık ve mide kanseri,
*Kamile Kayır - Kalp hastası, Mide kanseri ve lenf tüberkülozu hastası,
Bursa / Yenişehir Kadın Cezaevi
“*Fatma Demir, Rahim kanseri , iltihaplı romatizma ve böbrek hastası,
*Zeynep Genlioğlu, Sağ kolunu kullanamıyor, yüzde 54 engelli.”
Düzce T Tipi Cezaevi
“*Aysun Şahin, Kalp, eklem romatizması ve MS (Multiple Skleroz) hastası, arkadaşlarının yardımı ile yaşamını sürdürüyor, yüzde 48 engelli,
*Nazlı Çatpınar, Kronik astım hastası.”
‘Hasta tutsaklar serbest bırakılsın’
Meral Nergis Şahin, bütün kadın hasta tutsak kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak, “Sağlık ve yaşam haklarının korunabilmesi için tedavi ve sağlığa erişimleri önündeki engellerin kaldırılmasını, hasta, engelli, yaşlı, çocuk ve 0-6 yaş aralığında çocuğu bulunan kadın mahpusların serbest bırakılmaları için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz” diye konuştu.