
Îdir'de hava kirliliği doğayı ve canlıları tehdit ediyor
- 09:03 12 Nisan 2025
- Ekoloji
Neslihan Kardaş
ÎDIR – Etrafı dağlarla çevrili, düşük rakımlı Îdir’de artan hava kirliliği doğayı ve canlıları tehdit ediyor. Ekolojistler, kalitesiz kömür, betonlaşma ve Metsamor Nükleer Santrali’nin etkisine dikkat çekerek çözüm çağrısında bulundu.
Azerbaycan'a bağlı Nahçivan Özerk Cumhuriyeti, Ermenistan ve İran ile sınırı bulunan ve 200 bin nüfusa sahip Îdir (Iğdır), 850 metrelik rakımıyla Türkiye’nin en alçak kentlerinden biri. Türkiye'nin en yüksek dağı olan 5 bin 137 metrelik Agirî Dağı ile birlikte Küçük Agirî (3 bin 896 m), Zor Dağı (3 bin196 m), Kızılca Ziyaret (2 bin 887 m), Durak Dağı (2 bin 811 m) ve Pamuk Dağı (2 bin 639 m) gibi yüksek dağlarla çevrili olan Îdir, coğrafi konumu nedeniyle ciddi hava kirliliğiyle karşı karşıya.
2022 yılında yayımlanan Dünya Hava Kirliliği Raporu’na göre, Avrupa bölgesinde havası en kirli şehir olarak kayıtlara geçen Îdir’in havası; çukurda yer alması, çevresinin dağlarla kaplı olması, artan betonlaşma, egzoz salınımı, kalitesiz kömür kullanımı ve Türkiye-Ermenistan sınırında bulunan Metsamor Nükleer Santrali gibi nedenlerle giderek daha da kirleniyor.
Bu hava kirliliği yalnızca doğayı değil, kentte yaşayan yurttaşların sağlığını da tehdit ediyor. Başta kanser, KOAH ve astım olmak üzere pek çok solunum yolu hastalığı Îdir’de yaygın şekilde görülüyor.
Durumu değerlendiren Wan Ekoloji Derneği (EKO-DER) Eşbaşkanı Dilek Akdağ, kentin özel yapısına dikkat çekerek acil çözüm çağrısında bulundu.
Avrupa’da yapılan araştırmalar sonucu Îdir’in en kirli havaya sahip kentlerin başında geldiğini vurgulayan Dilek Akdağ, “Bunun en büyük nedenlerinden biri kentin çukurda olması ve etrafının dağlarla çevrili olması. Bununla beraber 200 bin nüfusa sahip olan Îdir’de göç, betonlaşmanın hızla artması, egzoz ve kalitesiz kömür kullanımı da hava kirliliğini oldukça etkilemekte. Îdir, Kürdistan’ın Çukurova’sı gibidir aslında. 800 rakımı ile bölgenin en çukur alanda yer alan kentidir. Etrafındaki illerde karasal iklim yaşanmasına rağmen Îdir’de mikroklima yaşanmaktadır” dedi.
‘Nükleer santral büyük oranda zarar veriyor’
Kentin en büyük gelir kaynaklarının başında hayvancılık ve tarımın geldiğini ifade eden Dilek Akdağ, “Yaşanan göçlerden kaynaklı tarım ve hayvancılıkta büyük azalma, betonlaşmada ise artma var. Kentin etrafındaki dağlardan kaynaklı hava sirkülasyonunun az olması, kirlilikte çok büyük bir etken. Bunun yanı sıra kentin hemen yanı başında yer alan Ermenistan sınırındaki Metsamor Nükleer Santrali de büyük oranda zarar vermektedir” şeklinde konuştu.
‘Ölümlerin çoğu üst solunum yolu hastalıklarından kaynaklı’
Son yapılan araştırmalara göre Îdir’de özellikle kanser, KOAH ve üst solunum yolu hastalıklarının çok yoğun yaşandığını söyleyen Dilek Akdağ, “Kentteki ölümlerin çoğunun nedeni üst solunum yolu hastalıklarıdır. Havada bulunan radyasyon, insanlarda olumsuz etkiler yarattığı kadar, hayvanlar ve diğer canlılarda da etkisini gösteriyor. Bu sebepten hayvancılık ve tarımda da ciddi bir düşüş var” diye belirtti.
'Denetimler artırılmalı'
Kentteki hava kirliliği için neler yapılması gerektiğine ilişkin konuşan Dilek Akdağ, kentin coğrafi konumundan dolayı problem yaşandığını dile getirdi. Dilek Akdağ, şu sözleri kullandı: “Kentin coğrafyası özel, dolayısıyla özel bir alaka gerekiyor. Yıllardır yapılan ölçümlerde Îdir, hava kirliliğinde sürekli ilk sıralarda yer alıyor. Bu da tedbir alınmadığını gösteriyor. Çukurda olan kentin hava hareketliliğinin sağlanması için yapay hareketlenmeler yaratacak sistemlere ihtiyaç var. Özel bir çözüm mekanizması hayata geçirilmeli. Çözüm odaklı yaklaşımların gelişmesi lazım. Yoksa kent, yaşanmayacak bir hale gelecektir. Denetimler artırılmalı. Karbondioksit yoğunluğu olan yakıtların kısıtlanması lazım. Çünkü burada maden sahaları yok veya sanayi gelişmemiş.”
'Ne gerekiyorsa yapacağız’
Dilek Akdağ, son olarak şu sözlere yer verdi: “Biz Ekoloji Derneği olarak en kısa zamanda Îdir’de buraya bağlı bir şube ile beraber ortak çalışmalar yürüteceğiz. Orada hava kirliliğinin azalması için ne yapılması gerekiyorsa elimizden geleni yapacağız.”