‘Demokratik toplum mücadelemizden vazgeçmiyoruz’
- 21:32 8 Mart 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - Feminist Gece Yürüyüşü dolayısıyla alanlara akan kadınlar, “Demokratik toplum mücadelemizden vazgeçmiyoruz” dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında İzmir, Ankara ve Mersin'de Feminist Gece Yürüşü bu yıl da büyük bir coşkuyla düzenlendi. İzmirde yapılan Feminist Gece Yürüyüşü, Penguen Kitabevi önünden başlayarak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasıyla devam etti. Yürüyüş sırasında, “Kutsal aileniz sizin olsun, feminist isyan ve dayanışma bizimdir” yazılı pankart taşınırken, katılımcılar sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganlarını attı.
Basın açıklamasının Kürtçesini Ayşenur Eker, Türkçesini ise Aslı Can ve trans kadın Aninar okudu. Yürüyüşe Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcu Gül Çubuk, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen ve Karabağlar Belediye Başkanı Halil İnay Kınay da katıldı.
Yürüyüş esnasında kadınlar mor fularlarla kitlenin güvenliğini sağladı. Alanda imzasız, logosuz, flamasız olarak dövizler taşındı.
Binlerce kadının coşku ile katıldığı yürüyüşte Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) üyesi kadınlar ulusal kıyafetlerini giyerek, erbaneler ve zılgıtlar ile katıldı. TJA’lı kadınlar alana ‘Jin azad nebe cîvak azad nabe”, “Hakikat aşktır aşk özgür yaşam” ve “Em mîrasa îştar xeyalan Clara û sekna Sarayan in’ yazılı dövizleri taşıdı.
‘Saldırılar artarak devam ediyor’
Açıklamada, yüzyıllardır süren erkek-devlet şiddetine, patriyarkal kapitalizmin sömürüsüne, homofobiye, savaş politikalarına ve ayrımcılığa karşı sokaklarda oldukları belirtildi. Kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik saldırıların artarak devam ettiği kaydedilen açıklamada “İstanbul Sözleşmesinden çekildiniz, 6284’ü uygulamadınız, kadın katillerine haksız tahrik ve iyi hal indirimleri dağıttınız. 2024 yılında en az 394 kadın öldürüldü, 259’u şüpheli ölüm olarak kaydedildi. Kadın cinayetlerini “intihar” diyerek kapatmaya çalışırken, katilleri cezasızlık politikalarınızla korudunuz. Nafaka hakkımıza göz diktiniz, kürtaj hakkımızı fiilen yasakladınız, kadınların bedeni üzerinde tahakküm kurmaya çalıştınız. Kabul etmiyoruz” sözleri yer aldı.
‘'Aile Yılı' ilanıyla kadınlar bastırılmaya çalışılıyor’
2025’in “Aile Yılı” ilan ederek kadınların yok edilmeye ve bastırılmaya çalışıldığı dile getirilen açıklamada, “O kutsal aile; kadınların görünmeyen emeğinin sömürüldüğü, erkek şiddetinin normalleştirildiği, LGBTİ+’ların yok sayıldığı, çocukların istismara uğradığı dört duvardan ibaret. O duvarları yıkıyoruz. Bizi patriyarkal kapitalizminizin aile dayatmasına, gerici politikalarınıza, kadınları eve kapatmaya çalışan düzeninize mahkûm edemeyeceksiniz” denildi.
‘Ekonomik kriz ilk olarak kadınları vuruyor’
Ekonomik krizin en çok kadınları vurduğu ifade edilen açıklamada, krizde ilk işten çıkarılanların kadınlar olduğu belirtildi. Açıklamada, çocukların ise cemaatlerin eline teslim edildiğini, ÇEDES ve MESEM projeleriyle çocuk yaşta çalıştırılmanın yasallaştırıldığına dikkat çekildi.
‘Demokratik toplum mücadelemizden vazgeçmiyoruz’
Savaşların başta Orta Doğu olmak üzere tüm dünya halklarına ölüm, yoksulluk, şiddet getirdiği dile getirilen açıklamada, “Gazze’de, Rojava’da, Afganistan’da, İran’da ve Suriye’de kadınlar, çocuklar, LGBTİ+’lar öldürülüyor, sürgün ediliyor. Onurlu bir barış talebimizden, demokratik toplum mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Kadın kurumlarını kayyumlarla kapatıyorsunuz. Seçilmiş eşbaşkanları, kadın siyasetçileri rehin alarak kadın iradesini gasp etmeye çalışıyorsunuz” denildi.
Açıklamada son olarak kadın düşmanlarına, gerici ittifaklara ve erkek egemen politikalara karşı feminist mücadelenin büyütüldüğü vurgulandı.
Ankara
Ankara Kadın Plaftformu’nun düzenlediği gece yürüyüşüne katılan kadınlar Yüksel Caddesi’nde bir araya geldi. Burada toplanan kadınlar “Jin Jiyan Azadi”, “Kadınlar Barış İstiyor”, “Erkek Adelet Değil Gerçek Adalet”, “Kadın Yaşam Özgürlük” sloganları eşliğinde Konur Sokak’tan geçerek Sakarya Caddesine yürüdü. DEM Parti milletvekilleri de alanda yer aldı.
Burada yürüyüşü tamamlayan kadınların bu yıl ki talebi barış oldu. Yine 2025’i "Aile Yılı" ilan eden iktidara karşı ise kadınlar, “Mücadele Yılı” dedi. Platform adına basın açıklamasını okundu.
‘Mücadele arttıkça baskı artıyor’
Kadın mücadelesi kuvvetlendikçe iktidarın baskı politikalarının arttığının belirtildiği açıklamada, “Kendini savaşlarla, soykırımla, bitimsiz siyasal ve iktisadi çalkantılarla, ekolojik yıkımla, çizdiği ve her fırsatta kalınlaştırdığı sınırlarla tekrar tekrar üreten erkek egemen sistem, şiddetlendirdiği sömürü ve tahakküm ilişkileriyle kadınları ve LGBTİ+ları kıskaca alma arzusunda. Biliyoruz ki, feminist mücadelenin kuvvetlendiği her dönemde baskılar da şiddetlenmekte. İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz bir şekilde çekilme kararıyla derinleşen kadın düşmanı politikalar, nafaka hakkının gasp edilmeye çalışılması, 6284 sayılı yasanın hedef gösterilmesi, LGBTİ+lara yönelik nefret söylemleri, bütün bunların devamı olarak aile yılının ilanı ve hazırlığı yapılan yasa tasarısı, hepsi, mevcut iktidarın kadınları ve LGBTİ+ları hedef alan saldırılarının bir parçası” denildi.
‘Direnişimiz sınırsız’
“Tüm bunlar karşısında direncimiz sınırsız çünkü hâkim aile biçiminin dışında bir hayat olduğuna, kutsal aile fikrini ilga edecek bağları ve ilişki biçimlerini tahayyül ve inşa etme irademize inanıyoruz” diye belirtilen açıklamada, “Direnişimiz sınırsız çünkü bedenlerimizi, emeğimizi ve hatta duygularımızı gasp eden patriyarkal kapitalizmi ortadan kaldırmak istiyoruz! Ev işlerinden çocuk ve hasta bakımına dek uzanan, ne görünen ne de ücretlendirilen emeğimizin hakkını almak için buradayız” ifadeleri kullanıldı.
‘Eşit ve özgür bir yaşam inşa edeceğiz’
Açıklamanın dvamında şunlar kaydedildi:
“Patriyarkal kapitalist devlet ve onun faşizan ve sömürgeci görünümlerinin şiddeti sınır tanımaz bir saldırganlık içerisinde. Soykırıma uğratılan ve utanmazca dile getirilen planlarla yerinden edilmek istenen Filistin halklarının, Lübnan halklarının, Suriye’de tehdit altındaki tüm halkların ve inançların, her fırsatta iradelerine saldırılan Rojava halkının yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Kalıcı ve onurlu bir barışı; yıllardır mücadele veren, sayısız bedel ödeyen Kürt kadınlarla birlikte inşa edeceğiz. Erkek egemen kapitalist devletlerin saldırganlığına karşı 'Feminist dayanışmamız ve mücadelemiz sınırları aşıyor!' diyerek ses çıkarıyoruz! Mücadele tarihimizden biliyoruz: Hiçbir baskı, gözaltı, tutuklama bizi yıldıramaz! Hayatın patriyarkal şiddet ve sömürü ile mühürlenen olağan akışını tersine çevirmek, eşit ve özgür olacağımız bir yaşam yaratmak istiyoruz! Sınırların, sınıfların ve savaşların olmadığı, patriyarkanın yerle bir edildiği feminist bir dünya inşa etmek için isyanımızı büyütüyoruz!”
Açıklamanın ardından kadınlar alandan halaylar ve sloganlarla ayrıldı.
Mersin
Mersin’de bu yıl 11'ncisi düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü, kadınların ve LGBTİ+’ların yoğun katılımıyla Kushimoto Sokağında yapıldı. “Özgürlüğümüzü alana, patriyarkayı yıkana dek feminist isyan” pankartının açıldığı eylemde Özgecan Aslan Meydanı'na kadar yürüyen kadınlar, sık sık, "Yaşasın feminist mücadelemiz" ve "Jin jiyan azadî" sloganı attı.
2 kişi gözaltına alındı
Polis, Muamma LGBTİ+ Derneği üyelerini ellerindeki yedi renk bayraklarını yürüyüşe götürmemeleri için dernek binasından çıkışlarını engelledi. Yürüyüş için toplanan kitle, arkadaşları bırakılmayana kadar yürümeme kararı aldı. Polisin dernek üyelerini bırakması üzerine yürüyüş başladı. Bir süre yürüyen kadınlara polis saldırdı. Bir kadın darp edilmeye karşı çıktığı için gözaltına alındı. 7 renkli baş örtüsü takan başka bir kadının da gözaltına alınmasının ardından kitle, polise itiraz etti. Yaşanan arbedede kadınların serbest bırakılması üzerine yürüyüş devam etti.
Özgecan Aslan Meydanı'nda sonlanan yürüyüşün ardından burada basın açıklaması okundu. Açıklamayı kadınlar adına Zübeyde Sadırlı Akpınar okudu. Kadınların en çok aile içinde katledildiğini belirten Zübeyde Sadırlı Akpınar, "Kol kırılır yen içinde kalır anlayışıyla suç mahalli haline getirdiğiniz 'Aile' anlayışınızı kabul etmiyoruz. Sizler iktidar olarak uzun zamandır, Sağlık Bakanı’ndan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’na, kendine mensup farklı kişilerin onlarca farklı söylemiyle, kadınların emeği ve bedeni üzerine söz kurmayı kendinize iş edindiniz. Kadınları, LGBTİ+’ları, çocukları baskı altına alan, şiddeti, istismarı ve sömürüyü meşrulaştıran, eşitsizlikleri derinleştiren aile politikalarınızı reddediyoruz" dedi.
Alevi katliamına tepki
Savaş politikalarına ve Suriye’deki Alevi katliamına tepki gösteren Zübeyde Sadırlı Akpınar, “Kapitalist ataerkil sistem hayatlarımızı savaşla, yıkımla, soykırımla, işgalle kuşatıyor: Geçtiğimiz 3 günde HTŞ tarafından Suriye'nin kuzeybatısındaki Alevi sivillere yönelik saldırıları kınıyoruz ve tekrar hatırlatıyoruz biz kadınlar ve lubunyalar inatla ve ısrarla barış için mücadele etmeye devam ediyoruz. Erkek devlet şiddeti cezaevlerinde çıplak arama işkencesi ile kadınların bedenini hedef alıyor. Savaştan, işgalden, zorunlu göçten en çok bizler etkileniyoruz. Biliyoruz ki kadınlar özgür olmadan ne barış olur ne de adalet. Biz kadınlar, halkların eşit ve özgür yaşadığı bir dünya için mücadele ediyoruz. Aile yılı başlığı altında gündemde olan yasa tasarısı ile; LGBTİ+’ların sağlık ve tüm diğer haklarının inkarı yanında, bu haklar için mücadele edilmesi, hatta LGBTİ+ denilmesini dahi yasaklama cüretine girişiliyor. Varoluşu biyolojik cinsiyete indirgeyen karanlığınızı reddediyoruz. LGBTİ+ ların hastalık ve tehdit olarak değerlendirilmesi bilime ve hukuka aykırı olmasının yanında hak ihlali ve nefret suçudur. Feminist mücadele ve LGBTİ+ mücadelesi patriyarkaya karşı yan yana ve kol koladır” diye konuştu.
Açıklamanın ardından kadınlar, şarkılar eşliğinde halaylar çekti.