AMED - "Demokratik Toplum kadınların eşit ve özgür geleceğinin teminatıdır" şiarıyla yapılan toplantının sonuç bildirgesini açıklayan DBP Kadın Meclisi, Demokratik Toplum Çağrısı’nı kadın özgürlük çizgisinde toplumsallaştırmak ve bu mücadeleyi her alana yaymanın temel hedefleri olduğunu vurguladı. 

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi,  2 Ağustos'ta düzenlediği toplantının sonuç bildirgesini açıkladı. "Demokratik Toplum kadınların eşit ve özgür geleceğinin teminatıdır" şiarıyla yapılan toplantının sonuç bildirgesinde, mücadelenin kadınların öncülüğünde kazanacağı belirtildi. 

 

Kadın Meclisi toplantısının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" gündemiyle toplandığının belirtildiği bildirgede, "Ortadoğu'da derinleşen savaşlar, ulus-devletlerin çözümsüzlükte ısrarı, kadına yönelik sistematik saldırılar ve toplumsal yozlaşma ortamında kadın özgürlük çizgisinde bir mücadele hattı örmek her zamankinden daha fazla ihtiyaç olarak önümüzde durmaktadır. İçinden geçtiğimiz bu tarihsel süreçte; kapitalist modernitenin erkek egemen iktidar biçimleri ile kadın özgürlük paradigması arasındaki mücadele daha da keskinleşmiş, savaşlar yalnızca coğrafi alanlarda değil; kadınların bedenlerine, kimliklerine, toplumsal hafızalarına, doğalarına ve dillerine yönelmiştir. Bunun sonucunda çoklu krizler yaşanmaktadır. Bu sebepledir ki, kadınların ortak sesi ve ortak mücadelesi hem sınırları aşmalıdır hem de barışın ve demokratik toplumun anahtarı olmalıdır" denildi. 

 

Erkek egemenliğin somut örneği 

 

Suriye'de artan çatışmalar, İsrail'in saldırıları ve Türkiye'nin Rojava politikalarının yalnızca jeopolitik gelişmeler değil; aynı zamanda toplumlar üzerinde derin etkiler yaratmaya devam ettiğinin ifade edildiği sonuç bildirgesinde, "Bu süreçlerin ve çatışmaların özellikle kadınlar açısından dil, kültür, toplumsal hafıza ve yaşamın farklı alanlarını etkileyen sonuçlar doğurduğu açıktır. Esasen bu savaş ve saldırılar devam ettirilen kadın kırımının adıdır. Her gün artarak devam eden kadın cinayetleri, Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı ve 81 ilde cuma hutbelerinde okunan kadınların bedenini, giyim ve yaşam tarzını hedef alan açıklamalar cinsiyetçi kodlarla devem ettirilmek istenen erkek egemenliğinin en somut göstergeleridir. Bu nedenle kadınların, kendilerini koruma ve güçlendirme yönünde öz-savunma bilincini geliştirmesi ve örgütlü dayanışmayı büyütmesi, Barış ve Demokratik Toplum inşası açısından da büyük önem taşımaktadır. Ve biliyoruz ki demokratik toplum kadınların eşit ve özgür geleceğinin teminatıdır" ifadelerine yer verildi. 

 

Kadınların özne olduğu siyasal hat  

 

Sonuç bildirgesinde devamla şunlara yer verildi: "DBP Kadın Meclisi olarak, örgütlendiğimiz oranda var oluruz bilinciyle kadın özgürlük mücadelesini büyütürken; kadını dilsiz, kimliksiz ve iradesiz bırakmaya çalışan erkek egemen sisteme karşı demokratik toplumun ve kalıcı barışın ancak kadınların öncülüğünde kurulabileceğini vurguluyoruz. Kadınların fikirlerini, taleplerini ve mücadele deneyimlerini esas alan bir örgütlenme çizgisinde ısrar ediyor, bulunduğumuz her alanda örgütlenme ve eğitim faaliyetlerimizi büyütüyoruz. Kadınların özne olduğu bir siyasal hat örmekte ısrarlıyız.

 

Atölyeler Eylül sonuna kadar sürecek

 

Kadın kurtuluş ideolojisinin sadece bir savunma refleksi değil, aynı zamanda demokratik ulusun inşasında temel kurucu paradigma olduğunu vurguluyoruz. Bu ideolojinin derinleştirilmesi, yerelle buluşturulması ve toplumsal yaşamla bütünleştirilmesi hedefiyle yürüttüğümüz kadın kurtuluş ideoloji atölyeleri, örgütlenme pratiklerimizin en temel zeminlerinden biri hâline gelmiştir. Bu çerçevede, Mayıs 2025'te Colemêrg'den başlattığımız kadın kurtuluş ideolojisi atölyeleri 'Bi jina azad re ber bi civaka demokratîk' şiarıyla ağırlıkta Kürdistan olmak üzere, Türkiye illerinde devam etmektedir. Eylül ayının sonuna kadar bu buluşmaların daha da yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. Bu çalışmaların gösterdiği gerçeklik şudur ki; buluşmaların daha da artırılması ve kadının özgürlüğü için daha çok farkındalık çalışmalarının bütünlüklü olarak devam etmesidir.

 

Örgütlü mücadele vurgusu  

 

Bugün geldiğimiz aşamada, mevcut iktidar sisteminin kadın düşmanı politikaları karşısında daha kararlı, daha örgütlü ve daha dönüştürücü bir mücadele dönemine giriyoruz. Yeni dönemin ruhu, kadınların direnişinde ve öncülüğünde şekillenecektir. Sadece itiraz eden değil, aynı zamanda alternatif yaşamı inşa eden kadınlar olarak; demokratik toplum çağrısını kadın özgürlük çizgisinde toplumsallaştırmak, eşit ve özgür bir yaşamı tabandan örmek ve bu mücadeleyi her alana yaymak temel hedefimizdir. Kadınların toplumsal ve siyasal dönüşümde asli özne olduğu bilinciyle; erkek egemen iktidar biçimlerine, yoksulluğa, savaşlara ve şiddete karşı kadın dayanışmasını büyütecek, yaşamı savunacak ve özgürlük çizgisinde yeni bir yaşamı mutlaka kuracağız. DBP Kadın Meclisi olarak bir kez daha belirtiyoruz: Bu mücadele kadınların öncülüğünde kazanılacaktır."