Derya Göral: Bu süreçte herkes sorumluluk almalı
- 09:05 6 Aralık 2025
- Güncel
Elfazi Toral
İSTANBUL - DEM Parti 2’nci Bölge Eşsözcüsü Derya Göral, sürecin kritik bir eşiğe geldiğini vurgulayarak, “Bu çağ oyalamayı kaldırmaz; tutsaklara özgürlük, topluma demokrasi gerekiyor” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlayan süreç boyunca pek çok gelişme yaşandı. Yine süreç bağlamında Meclis’te Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kuruldu. Komisyon’un 18’inci toplantıda yapılan oylama sonucunda almış olduğu karar doğrultusunda İmralı’ya gidilerek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşmenin ardından Meclis Başkanlığı, sürecin “toplumsal bütünleşme ve kardeşliğin pekiştirilmesi” açısından olumlu ilerlediğine yönelik açıklama yaptı. Görüşmenin içeriği 4 Aralık günü komisyonun 19’uncu toplantısında özet olarak üyelere okunurken, önümüzdeki günlerde raporlaştırma sürecine girileceği belirtildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 2’nci Bölge Eşsözcüsü Derya Göral, komisyon-İmralı görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Demokrasiyi açığa çıkartmamız gerekiyor’
Sürecin bir yıl önce 1 Ekim’de başladığını hatırlatan Derya Göral, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşmasının, kamuoyunda “yeni bir süreç mi başlıyor?” sorusunu sormaya başladığını söyledi. Geçen bir yıl içerisinde yaşananları değerlendiren Derya Göral, “Bu bir yılda istediğimiz kadar yol kat edildi mi? Hayır kat edilmedi. Pratik anlamda anayasal düzenlemeler yapılmadı. Hedefimiz, Türkiye haklarının işine yarayacak demokrasinin tam anlamıyla oluşturulması ve halkların geleceğine hizmet edecek bir demokrasiyi oluşturmak. İlk etapta bir yıl öncesinde biz bunları aktarmaya çalıştık. Bunları toplumlara yansıtmaya çalıştık. Türkiye ve Kürdistan coğrafyasında ya da batı coğrafyasında halkların hizmetine yarayacak, yeryüzünde nefes alan her canlının işine yarayacak bir demokrasi açığa çıkarmamız gerekiyor” dedi.
Toplumsal basınç vurgusu
Demokrasiyi oluşturmak gibi bir amaçlarının olduğunu kaydeden Derya Göral, başta iktidar olmak üzere herkesin sorumluluk alması üzerinde durdu. Toplumsal basıncın etkisine de dikkat çeken Derya Göral, “Toplumsal basıncı oluşturmak bizim görevimizdir. Komisyonun süreçte çözümün asıl muhatabı olan Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmeye gitmesi gecikmelidir. Böylesi durumlarda bu kadar gecikilmemeli. Barış süreciyle ilgili sorunları analiz ettiğimizde bu coğrafyanın durumu, biraz daha farklıdır. Biraz acele etmek gerekiyor. Sayın Öcalan, toplumların, gerçekten tam anlamıyla sorunlarına cevap olacak bir barış sürecini geliştirmek istiyor. Sadece Kürt halkının işine yarayacak bir barış süreci değil bu. Türkiye haklarının da işine yarayacak ya da halkların bir şekilde refaha, insanca yaşama ulaşacak şekilde geliştirilmektedir. Sayın Öcalan barışı hedefliyor. Bu coğrafyayı ileride büyük bir tehdidin beklediğini kendileri de çok iyi biliyor. Mümkün olduğunca halkların da bir şekilde insanca yaşamayı geliştirmeye yönelik hareket etmeleri bir mecburiyet” ifadelerini kullandı.
‘Derhal tahliye edilmeliler’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ve siyasi tutsakların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan Derya Göral, “Tutsakların zindanlardan çıkması, bu ülkenin aydınlığa kavuşması demektir. Bununla ilgili anayasal düzenleme gerekiyor. Bizim siyasi rehinelerimiz, bu coğrafyanın aydınlık yüzüdür. Tutsaklarımızı 'terör’ diyerek itham ediyorlar. Bizim o devrimci siyasi tutsaklarımız insanca yaşama hizmet etmekte. Zindanlar bir an önce boşaltılmalıdır. Abdullah Öcalan, barış sürecinin baş müzakerecisi ise, yaşam şartlarının iyileştirilmesi gerekiyor. Abdullah Öcalan bir halkın önderidir. Kendisini dinlediğimizde de ya da yazdıklarını okuduğumuzda da söylüyor. ‘Kürt halkı taşlaştırılmıştı, ben taşı oyarak, bu halkı küllerinden yeniden yaratmaya niyetli bir devrimciyim’ der. Bir halkın önderine saygı duyulması gerekir. Bir halkı önderiyle buluşturmak, önderine kavuşturmak, bu çağda artık gereklidir. Bunu eğip bükmeden, açık yüreklilikle söylenmesi gerekiyor. Devlet tarafının da söylenmesi gerekiyor” sözlerine yer verdi.
‘Bu çağ oyalamayı affetmez’
Derya Göral, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Komisyonda biraz önce saydıklarımı içeren bir durum bekleniyor. Komisyonun da net bir dil kurması gerekiyor, pratikte de netleşmesi gerekiyor. Oyalamaya girmesinler. Bu çağ, bunu affetmez. Dediğim gibi bu sadece Kürt halkının bir sorunu değil, tüm halkların sorunu. Özgürce siyaset yapmak, kendimizi sokakta özgürce ifade etmek istiyoruz. Özgürce örgütlenmeye yol açacak demokrasiyi oluşturalım. Biz komisyonun genelinden bunu bekliyoruz. Bunu talep ediyoruz, halklar bunu talep ediyor. Bu, kaçınılmaz bir durum. Komisyonda diğer partilerin de üyeleri var. O üyelerin de duyarlı olmasını bekliyoruz. Artık bu toplumun ihtiyacına cevap olsunlar. Bu oyalama sürecine girmesinler. Toplum artık oyalanacak sabırda değil. Bir an önce iyileştirilmeye gidilmeli, net bir dil kurulmalı, net bir pratiğe geçilmelidir.”







