'Erkeklik suçları medya diliyle üretiliyor'

  • 09:04 24 Aralık 2025
  • Güncel
Devrim Fındık 
 
İSTANBUL - Ana akım medyada çıkan taciz olayını ve TBMM’de yaşanan çocuğa yönelik tecavüze dair konuşan Evrim Kepenek, “İnkâr edilemez bir erkeklik suçları silsilesiyle karşı karşıyayız. Bunun kaynağı ise yalnızca bireysel faillik değil; yıllardır yaygın basının kurduğu dil, seçtiği başlıklar, kurduğu cümleler ve bilinçli biçimde kaçındığı sorular” dedi.
 
Ana akım medyada yıllardır var olan taciz olayları şimdiye kadar iktidarın desteğiyle ve kadın gazetecilerin tehdit edilmesiyle görünür olmazken, son yapılan operasyonlarda kadınlara yönelik taciz olayları da görünür olmaya başladı. Son zamanlarda kadına ve çocuğa yönelik cinsel taciz ve tecavüz halkın iradesini temsil eden Meclis binasına kadar taşındı. Ana akım medya organında çıkan taciz olayını ve TBMM’de yaşanan çocuk istismarı arasındaki ilişkiyi Türkiye Gazeteciler Sendikası(TGS) İstanbul Şubesi Yöneticilerinden ve Bianet Kadın Haberleri Editörü Evrim Kepenek ile konuştuk.
 
‘Kadınlar işsiz kalma tehdidiyle karşı karşıya bırakılıyor’
 
Evrim Kepenek, ana akım medyada gündeme gelen taciz olayının üç boyutlu olduğunu belirterek, “Öncelikle siyasi bir mesele var ortada; ikincisi, kadın hakları bu meselede ne kadar görünür olacak? Üçüncüsü de medyanın sessiz örtbas etme biçimi” dedi. Geçmişten bugüne medyada taciz olaylarının varlığına ve erkeklerin kendi aralarında sessiz bir dayanışmasının olduğuna dikkat çeken Evrim Kepenek, özellikle taciz ve tecavüz olaylarının açığa çıkmadığını gördüklerini söyledi. Kadın gazetecilerin yazılı olmayan kurallar nedeniyle tacize ses çıkaramadıklarına değinen Evrim Kepenek, hakkını arayan ve ses çıkaran kadınların ise işsiz kalma tehdidiyle karşı karşıya bırakıldığını ifade etti.
 
‘Bu siyasi bir dava’
 
Mehmet Akif Ersoy tarafından tacize uğrayan Nur Köşker’in ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını anımsatan Evrim Kepenek, kadınların sosyal ölüme mahkûm edildiğini söyledi. Medyada ifşa kültürünün çok zor ve nadiren gerçekleştiğini vurgulayan Evrim Kepenek, Mehmet Akif Ersoy’un yargı müdahalesiyle ifşa edildiğini kaydetti. Evrim Kepenek, medyada kendisine bir “güç imparatorluğu” kuran Mehmet Akif Ersoy’un neden şimdi ifşa edildiğinin konuşulması gerektiğini belirterek, yaşanan olayın siyasi bir dava olduğunu dile getirdi. Evrim Kepenek, iktidar açısından Mehmet Akif Ersoy’un kullanışlı bir aparat olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Bugün Mehmet Akif Ersoy gidecek, yerine gelecek kişiler de bu iktidarın başka aparatları olarak devam edecek ve yine erkekler olacak. Ve yine o erkekler başka başka suçlar işleyecekler. Mehmet Akif Ersoy meselesi, medyanın görünen kirli çarklarından biridir. Ama maalesef bu tek bir çark değil. Arkası da var; arkasında siyasi bir konjonktür bulunuyor. Siyasetin değişmesiyle değiştirilmek istenen bir yapı var orada belli ki. Ama biz biliyoruz ki bu tek değil, çok fazla var. Bunlarla mücadele etmek de biz kadın gazetecilere düşüyor.”
 
‘Bitmeyen erkeklik suçları silsilesi’
 
Evrim Kepenek, TBMM’de gündeme gelen çocuklara yönelik tecavüz ile ana akım medyada gündeme gelen taciz ve tecavüz konuları arasındaki ilişkiye dair ise şunları söyledi: “TBMM gibi bu ülkenin çocuklarını ve kadınlarını koruyacak mekanizmaları üretmesi gereken kurumlarda yaşananlar, şiddetin ve bu normalleştirici dilin geldiği noktayı bütün çıplaklığıyla gösteriyor. Açıkçası biz anlatsak bu kadar görünür olmayacaktı; yaşananlar, tüm gerçekliğiyle karşımıza konmuş acı bir örnek oldu. İnkâr edilemez bir erkeklik suçları silsilesiyle karşı karşıyayız. Bunun kaynağı ise yalnızca bireysel faillik değil; yıllardır yaygın basının kurduğu dil, seçtiği başlıklar, kurduğu cümleler ve bilinçli biçimde kaçındığı sorular. Bu dil değişmeden, şiddetin yalnızca sonucu değil, kendisi de yeniden ve yeniden üretilmeye devam edecek.”