Adalet Bakanlığı’na seslendiler: İmralı kapılarını açın

  • 11:07 10 Ocak 2023
  • Siyaset
ANKARA - HDP Milletvekillerinin İmralı tecridine karşı tuttuğu nöbette konuşan Nuran İmir,  “Sayın Öcalan Türkiye'nin bir gerçeğidir. Yasaklayarak, kriminalize ederek ve tecrit ederek onu durdurmaya çalışabilirsiniz fakat o kadar çok ağırlığı var ki, ağırlığıyla siyasi durumda büyük bir değişiklik yaratabilir”  diyerek Adalet Bakanlığı’na “İmralı kapılarını açın” çağrısı yaptı. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmesi talebiyle Meclis önünde Adalet Bakanlığı’na seslendikleri nöbet eylemi, 14'üncü gününde devam etti. Nöbete HDP milletvekilleri Remziye Tosun, Mehmet Rüştü Tiryaki, Mahmut Celadet Gaydalı, Erol Katırcıoğlu, Erdal Aydemir, Kemal Bülbül, Kemal Peköz, Hüseyin Kaçmaz, Muazzez Orhan Işık ve Nuran İmir katıldı.
 
Bu günkü nöbet eyleminde HDP Milletvekili Nuran İmir açıklamalarda bulundu.
 
‘Ülkenin kaos içinde kalmasını istiyorlar’
 
Gerçekleştirdikleri nöbet eyleminde kolluk güçleri tarafından Adalet Bakanlığı önünde 3 gün boyunca kuşatıldıklarını söyleyen Nuran, bu tecridin tüm insanlık ruhuna, bu ülkenin siyasetine etki ettiğini söyledi. Nuran, “AKP ve MHP ittifakı, tecritte ısrardan, özellikle de bugün uyguladıkları savaş politikalarından yararlanarak, ülkenin karanlık ve kaos içinde kalmasını istiyor. Aynı zamanda insanlığa ve hukuka aykırı eylemlerini de buna dayanarak yürütmeyi sürdürüyorlar. HDP olarak her koşulda halka yönelik her türlü baskıya karşı mücadele içindeyiz. İmralı Adası’nda özel bir hukuk uygulanmaktadır. Bu özel hukukun dayanağını ve gücünü nereden aldığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Onlarca milletvekili, ‘İmralı adasında neler oluyor, kapılar neden açılmıyor’ diye bu nöbet eylemini gerçekleştiriyor fakat AKP ve MHP iktidarı sessiz kalmaya devam ediyor” diye konuştu.
 
‘Tecrit politikaları hukuk ve insan hakları ihlalidir’
 
Endişelerinin milyonlarca vatandaşın da endişesi olduğunu belirten Nuran, “Sayın Öcalan, uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye getirildiğinden beri tecrit altında. Ama özellikle bu yıl Sayın Öcalan ailesi ve avukatıyla görüşemiyor. Yetkililerin öne sürdüğü bahanelerle haklarını ihlal ediyorlar. Bu daha da kaosa yol açacaktır. Bir uyarı yapıyoruz, Adalet Bakanlığı nasıl bir zihniyetin içinde olması gerektiği konusunda netleşsin. Sorumluluğu alamıyorlarsa işgal ettikleri yeri terk etsinler. İktidarınızı savaş politikalarıyla sürdürmek ve genişletmek istediğinizi biliyoruz. İmralı’da yürüttüğünüz bu tecrit, aynı zamanda özel bir savaşın parçasıdır. Bu savaşta her gün yüzlerce insan hayatını kaybediyor, bir yandan yoksulluk içindeler. Türkiye hem kendi hukukunu hem de uluslararası hukuku ihlal ediyor. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk cumhuriyetidir diyenler cezaevlerinin durumuna bakıp ortaya çıkarsınlar” ifadelerini kullandı.
 
‘Öcalan Türkiye’nin bir gerçeği’
 
Nuran, açıklamaya şöyle devam etti: “Bugün görüyoruz ki, toplumda ahlaken bir yozlaşma meydana getirdiler. Ancak bugün kaç kanun ve düzenleme ihlal ediliyor. Bu keyfi uygulamalar derhal terk edilmelidir. Kaosu önlemek ve bu siyasi çıkmazın önüne geçmek istiyoruz. Dolayısıyla Sayın Öcalan Türkiye'nin bir gerçeğidir. Yasaklayarak, kriminalize ederek ve tecrit ederek onu durdurmaya çalışabilirsiniz fakat o kadar çok ağırlığı var ki, ağırlığıyla siyasi durumda büyük bir değişiklik yaratabilir. HDP olarak siyasi mücadelede hayatın her alanında hiçbir zaman savaşın yanında olmadığımızı söyledik. Mücadelemiz her zaman düşünce özgürlüğü, demokratik siyaset ve bu ülkenin kalkınması için oldu. Halkın iradesini tanımayanlar, halkın iradesini ipotek altına alıp politikalarında başarısızlığa uğrarlar. Kürt düşmanlığı politikaları sonuç vermiyor.”
 
İmralı’nın kapısını barışa açın
 
“İktidar Kürt düşmanlığından vazgeçmelidir” diyen Nuran, “Tecridi kırmak için üzerimize ne düşüyorsa gerekiyorsa yapacağız. Biz milletvekilleri olarak her gün faaliyetler içerisindeyiz, herhangi bir ülkede bu faaliyetler yapılsa yetkililer tüm çalışmalarını durdurur ve bir çözüm bulmak için harekete geçer. Bu 2 yıl içerisinde Sayın Öcalan'ın  avukatları Adalet Bakanlığı'na 300'e yakın başvuruda bulundu, ancak ne olumlu ne de olumsuz bir yanıt verilmedi. Ayrıca CPT görüşme için İmralı Adası'na gittiğinde Öcalan'ın CPT ile görüşmediğini öğrendik. Bu milyonlarda endişeye neden olduğu için AKP iktidarının bir an önce bağımsız bir heyete İmralı’nın kapısını açmasını istiyoruz. Bu istismarı durdurun. Bugün İmralı’daki sistem her yerde uygulanıyor. Ama buna izin vermeyeceğiz. Bu ülkede düşünce özgürlüğünün ile gelişmesini istiyoruz. Bu ülkenin kalkınması güvenlik politikalarıyla sağlanamaz.. Adalet Bakanlığı'na bir an önce bağımsız bir heyet oluşturarak İmralı'ya barış ve çözüm kapısını açması çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.