HDP Sözcüsü Ebru Günay: HDP bir ruh ve fikriyattır

  • 09:02 11 Ocak 2023
  • Siyaset
 
Gülistan Dursun
 
İSTANBUL - Partisine dönük AYM’nin verdiği Hazine hesaplarının bloke edilmesi kararının meşru olmadığını belirten HDP Sözcüsü Ebru Günay, sokakta savunma hattını halklar ile geliştireceklerini söyleyerek, “HDP bir ruh ve fikriyattır. Bu ruh bir bütün topluma yayılmış. Dolayısıyla biz bitti demeden süreç bitmemiştir” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından açılan kapatma davası süreci devam ederken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in talebiyle partinin hesaplarına bloke konuldu.
 
AYM, Hazine yardımının yapılacağı 10 Ocak öncesinde 5 Ocak günü başvuruyu görüştü. AYM’nin 15 üyesinden 9 kabul oyu ile HDP’nin Hazine hesabına tedbiren bloke konulmasına karar verildi. Karar HDP’ye tebliğ edilmeden havuz medyaya verildi. AYM ise HDP’nin savunmasını almadan böyle karar verip ardından itiraz için bir aylık süre verdi.
 
HDP Sözcüsü Ebru Günay verilen karar hakkında ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
 
‘AYM AKP’nin seçim oyununa dahil oldu’
 
Uzun süredir AKP-MHP iktidarı ve milliyetçi kesim tarafından açık şekilde partisinin hem Hazine yardımına el konulması hem de kapatılmasına ilişkin çağrılar yapıldığını ve bunun bir siyasi kampanya ile yürütüldüğünü söyleyen Ebru, “Verilen karar hukuki bir karar değil, tamamıyla siyasi baskılar sonucu verilmiş bir karardır”  dedi. Kapatma davası açıldığından bu yana savcının talebinin iki defa reddedildiğini hatırlatan Ebru, “Tam da yeniden erken seçimlerin tartışıldığı, hazırlığı yapıldığı, HDP bu kadar Türkiye siyasetinin ve Türkiye'nin demokratik geleceğini inşa edecek bir güç konumundayken verilen bu karar özellikle usul ve esaslara aykırıdır. Anayasa Mahkemesi'nin AKP’nin seçim hesaplarına, seçim kampanyası oyununa dahil edilmesini çok açık bir şekilde gösteriyor” şeklinde konuştu.
 
Hukuksuzluklar silsilesi
 
Kapatma davası sürecinde AYM’nin iki karar verebileceğini ifade eden Ebru, “Ya ‘parti kapatılır’ ya da ‘o parti ile ilgili kapatma koşulları oluşmamıştır’ dersiniz ve Hazine yardımına yönelik bir karar verirsiniz. Yani aslında Anayasa Mahkemesi nihai olarak verilmesi gereken bir karar verdi ve bunu da usul esaslarını aşarak yani savunma talebinde bulunmayarak, nitelikli çoğunluğu sağlamayarak çok şaibeli bir kararın altına imza attı” sözlerine dikkat çekti. AYM’nin 149/2 maddesinde parti kapatma ya da Hazine yardımına dair kararları nitelikli çoğunlukla alması gerektiğini fakat partisine dönük kararın salt çoğunlukla alındığını vurgulayan Ebru, sürecin tamamının yandaş medya üzerinden algı operasyonları ile yürütüldüğünü ve süreci buradan öğrendiklerini sözlerine ekledi. Ebru, AYM’nin kendilerinin itirazlarını dinleyip öyle karar vermesi gerekirken, kararı verdikten sonra kendilerine bir aylık süre verildiğini de aktardı.
 
‘Kürsü dokunulmazlığı hiçe sayılıyor’   
 
“Biz parti olarak, İhsas-ı Rey'i aşan, usul esasların yerine getirilmediği bir nihai karar olarak değerlendiriyoruz” sözleri ile verilen kararın tarihe geçecek kara leke olacağını belirten Ebru, kararın gerekçeleri arasında vekillerin parlamento kürsüsünde yaptığı konuşmaların da olduğunu paylaştı Ebru devamla şöyle konuştu: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu haliyle Meclis’i, kürsü dokunulmazlığını ve Türkiye'nin iradesini hiçe sayıyor. Biz dokunulmazlıklar kaldırıldığında ‘bu sadece bize yönelik bir saldırı değil,  Anayasal düzen,  iktidarın kendi keyfine göre değiştirerek muhalefeti ekarte etme biçimi olduğunu’ söyledik. Geldiğimiz aşamada bunun gerçekten böyle olduğunu hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile hem de iktidarın yaptıkları ile bir kez daha kanıtlanmış oldu. Yine atanan kayyımlarla sadece Kürt halkının iradesinin gasp edilmediğini birçok kez ifade ettik ve geldiğimiz aşamada bunu yine gördük. İktidarın sürekli bir darbeci ve gasp etmek üzerinden kendini nasıl konumlandırdığını her yerde, her alanda kayyum siyasetini nasıl yaygınlaştırdığını,  üniversitelerden tutalım da başka birçok alanda o kayyum uygulamalarını uygulamaya çalışması ve tehdit etmesi bunun çok açık bir göstergesiydi.”  
 
Muhalefet siyaset dışına atılmak isteniyor
 
Karara itiraz sürecinin başlatıldığı bilgisini veren Ebru, “AKP-MHP iktidarı faşizmlerini kurumsallaştırmak için demokratik muhalefeti siyasetin dışına itmek, kriminalize ve terörize etmek için hep yargıyı kullandı. Yani yargıyı muhalefeti alt etmenin sopasına dönüştürdü. Şimdi başka bir üst aşamaya evirildi. Yasayı, mahkemeleri, kanunu, Anayasayı kendi çıkarlarına göre dizayn etmenin başka bir yöntemi olarak kullandı. Ve bunu en üstten Anayasa Mahkemesi ile gerçekleştirdi” dedi.
 
Savunma hattı geliştirilecek
 
Hukuki mücadele ile birlikte sokakta da halklarla, kadınlarla,  gençlerle, derdi demokrasi olan herkesle  savunma hattının geliştirileceğinin altını çizen Ebru, “HDP  bir ruh ve bir fikriyattır. Parti binalarıyla,  duvarlarla sınırlı değil. Artık bu ruh bir bütün topluma yayılmış. Dolayısıyla biz savunma hattımızı sokakta, omuz omuza direnerek, mücadele ederek gerçekleştireceğiz. Biz bitti demeden süreç bitmemiştir. Başta kadınlar olmak üzere Türkiye toplumu değişimden yana ve faşizme karşı mücadele etmek için çoktan kararlarını verdiler. Dolayısıyla bunun siyasetini örmek, mücadele hattını geliştirmek için sahada mücadele etmeye devam etmek hep yaptığımız bir şeydi, bundan sonra daha güçlüsünü yapacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘Birlikte değiştireceğiz’
 
Ebru, önümüzdeki süreç için 3'üncü Yol siyasetini örmenin, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve özgürlük için mücadele etmenin kendileri için olmazsa olmaz olduğunun altını çizerken, “Halkların, kadınların, gençlerin, değiştirmekten yana karar verdiği zamanda mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz birlikte değiştireceğiz. Bu iktidarın faşizmine hep birlikte dur diyeceğiz. Şimdi halkların, kadınların gençlerin kazanma zamanı” diye konuştu.   
 
‘Kendi adayımız ile gideceğiz’
 
HDP’nin seçimlere kendi adayıyla gideceğini de paylaşan Ebru, “Meselenin isimler ile seçim meselesi olmadığını, bir ilke ve Türkiye'nin demokratikleşmesi meselesi olduğunu çokça ifade ettik. Dolayısıyla ilkelerimiz ve mücadele hattımız doğrultusunda kendi yolumuzu çizmeye, kendi mücadele hattımızı oluşturma yönünde bir kararlılığımız hep vardı. Aslında daha öncede söyledik. Bu konuda çalışan ilgili kurumlarımız çalışmalarını yürütüyor. Bu konuda yeri ve zamanı geldiğinde detaylar ve ayrıntılar kamuoyuyla paylaşılacaktır” vurgusu yaptı.