HADEP ile mücadeleye başladı şimdi Adalet Nöbeti’nde
- 09:01 26 Ocak 2024
- Güncel
Elfazi Toral
İSTANBUL - Kürt kadınların mücadelesinden ilham alıp HADEP ile tanışarak yaşamını örgütlü mücadele ile ören Zeynep Calıhan, şimdi de Adalet Nöbeti’nde. Zeynep, “Bu mücadeleden çıkarsam kendime ihanet ederim. Bizler anneler olarak adalet talebimizi sürdüreceğiz. Ne zamanki hak, hukuk ve adalet gelir, o zamana kadar mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdüreceğiz” mesajı verdi.
İktidarın Kürt halkına karşı gerçekleştirdiği soykırım politikaları ile kültürü, kimliği ve diline dönük uyguladığı asimilasyon politikaları her geçen gün daha da derinleşiyor. Bu politikalara karşı mücadeleden bir kez olsun vazgeçmeyen Kürt halkı ve kadınlar, direnişlerini büyütmeye devam ediyor. Dünya halklarının örnek aldığı Kürt halkının mücadelesindeki sembollerden biri de direniş anneleri.
Anneler 44 gündür eylemde
İmralı Adası’nda 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 35 aydır da hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde 27 Kasım 2023 tarihinde açlık grevi eylemine başlayan siyasi tutsaklar ile aynı taleplerle Adalet Nöbeti tutan anneler, İstanbul’da 40 günü geride bıraktı. Adalet Nöbeti annelerden biri de Zeynep Calıhan.
Kürt kadınların mücadelesi ile tanıştıktan sonra yaşamını direniş ile örmeye başlayan Adalet Nöbeti eylemcisi Zeynep Calıhan JINNEWS’e konuştu.
Yurtsever bilinçle ilk tanışması
Niğde’nin Yıldız Tepe kasabasında doğan ve 7 kişilik bir ailenin çocuğu olan Zeynep, çobanlık yaparak geçimini sağlayan ailesiyle yaşam sürdürür. Ailesinin Türk olduğunu söyleyen Zeynep, “Benim ailem yurtsever bir aile değil. Hiçbirimiz de yurtsever duygularla büyümedik. Hatta yurtseverlik ne demek onu bile bilmiyordum. Partiyi tanımıyordum” dedi. 20 yaşındayken yurtsever bilince sahip eşi ile evlendiğini ve daha sonra da İstanbul’a taşındığını paylaşan Zeynep, “Ben eşimle evlendikten sonra 10 yıl boyunca eşim benimle mücadele etti. Beni değiştirip dönüştürme noktasında bana çok katkısı oldu. Eşim yurtsever biriydi ve kendi partisine sahip çıkıyordu. Ben partiye gitmek istemediğim için de eşim bana baskı yapmıyordu. Düşünceme saygı duyuyordu ama ben hiç gitmedim partiye. Bir Türk kimliğim vardı. Hiçbir partiye karşı sempati duymuyordum, benimsemiyordum” sözleriyle yaşadıklarını anlattı.
HADEP ile başlayan mücadele…
1994 yılında Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ile tanıştığının bilgisini veren Zeynep, konuşmasını şu sözlerle sürdürüyor: “Yine eşim bir gün partiye gitti. Eşime, ‘Sen her gün gidiyorsun çok geç saate kadar çalışıyorsun partide, sen nereye gidersen ben de geleceğim’ dedim. Eşim de bana dedi ki, ‘Sen oraya gidersen bir daha çıkamazsın.’ Ben de, ‘Olsun ben çıkmayayım, sen beni götür’ dedim. Parti araçları geçtiğinde herkes camlarını açıyor, camlara çıkıp bağırıyor. Şarkılar, zılgıtlar, alkışlar çalıyorlardı. Ben camın arkasından bakıyordum. Eşime sizin parti hangisidir dedim. Ben partiyi bilmiyordum. Zaten köyde bir defa oy kullandım. Eşim de, ‘Bizim parti HADEP’ dedi. Ondan sonra beni araçtan indirdiler. Bana halay çektirdiler, halay bilmiyordum. Oradaki arkadaşlarla birlikte vakit geçirdik. Daha sonra eşimle birlikte HADEP ilçeye gittik.
Yoldaşlığın etkisi ile mücadelesini büyüttü
İlçeye gittiğimde bir arkadaş bana, ‘Hoş geldin yoldaşım’ dedi. Ben de dedim ki yoldaş nedir? Daha sonra ‘hoş buldum abi’ dedim. O da dedi ki, ‘ne abisi, abi yok burada yoldaş var.’ O günden sonra yoldaşlığın, yurtseverliğin ne kadar önemli bir şey olduğunu fark ettim. Artık ben de onurlu bir yaşama adım atmış bulunduğumu fark ettim. Ben o gün partinin içine girdim ve bir daha da çıkmadım. O gün bugündür mücadeleme devam ettim, bundan sonra da devam edeceğim. Partimle gurur duyuyorum. Ben şu an ölmeyi de düşünmüyorum. Çünkü bu can sadece bana ait değil. Bu can çocuklarımıza da aittir. Üç tane çocuğum var, bir tanesi cezaevinde. Çocuklarım için mücadele edeceğim. Yaşamımı bu şekilde sürdüreceğim. Onurlu ve gururlu bir şekilde mücadeleyi büyütüp anlamlandırarak sürdürüyorum ve sürdüreceğim de.”
Kürt kadınlar ile cins bilincine vardı
Zamanla Kürt kadın hareketinin mücadelesiyle de tanışan Zeynep, “Kürt halkı, haklı bir mücadele yürütüyor. Mücadele ve Kürt halkının iradesiyle tanışmam benim için yeterli bir sebep oldu. Çünkü Kürtler gerçekten haklıydı. Onun için onlarla birlikte bu yolda yürümek istedim ve onlara katıldım. Kürt halkının haklı direnişi beni etkiledi. Ama Kürt kadınları beni çok daha fazla etkiledi. Onların mücadelelerinin önünde saygıyla eğiliyorum. Onlar bana çok şey kattı. Bana çok şey öğrettiler” diyerek Kürt kadınlar ile birlikte cins bilincini daha iyi kavradığını ve sahiplendiğini aktardı. Öte yandan iktidarın Kürt halkının dili, kültürü ve kimliğine dönük saldırılara karşı mücadele etmeye karar verdiğini paylaşan Zeynep, “Kürtlerin ne dili var, ne köyleri ne de evleri kalmış. Katledilmişler, göç edilmişler. Benim evim yanmadığı halde anlatılırken benim içim parçalanıyor. Haklı oldukları için ben de Kürtlerin yanında durdum” ifadelerini kullandı.
Annelerin direnişinden ilham aldı
Televizyonda Kürt kadınlar ile annelerin mücadelesini görüp etkilendiğini aktaran Zeynep, “Onların haklı olduğunu ve çok onurlu bir mücadele yürüttüklerini düşünmeye başladım. Bu mücadele çok onurlu bir mücadele dedim kendi kendime. Ben de bu mücadelenin bir parçası olabilirim dedim kendi kendime. Ben kendi partimden çıkmayacağım dedim. Çünkü eğer ben gidersem kendime ihanet ederim. Gerçekten de annelerin mücadelesi beni çok etkilemişti. Onlar Kürtçe ağıtlar yakarak ağlıyordu, benim içim parçalanıyordu. Bu onurlu ve çok gururlu mücadeleyi sonuna kadar da sürdüreceğiz. Barış olana kadar devam edeceğiz mücadelemize” şeklinde konuştu.
Talepleri için eylemleri sürecek
İktidarın yıllardır Kürt halkına uyguladığı baskı politikalarına karşı Adalet Nöbeti eylemine başladıklarını dile getiren Zeynep, “Hala da devam ediyor. Cezaevlerinde tecrit devam ediyor. Cezaevlerinde çocuklarımıza işkence uyguluyorlar, tecrit ve baskı var. Biz anneler de bu hukuksuzluğu, adaletsizliği kabul etmedik. Adalet istiyoruz, bizim de hakkımız var deyip bu yola çıktık. Bu yola çıktık ve adalet talebimize devam ediyoruz. Bizler anneler olarak adalet talebimizi sürdüreceğiz. Ne zaman ki hak, hukuk ve adalet gelir, o zamana kadar mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdüreceğiz. Bugün de bu talebimiz devam ediyor. Çünkü ceza üstüne ceza veriliyor çocuklarımıza. Adalet bu ülkeye gelene kadar bunu sürdüreceğiz” diyerek talepleri karşılanana dek mücadelelerini kesintisiz bir şekilde sürdüreceklerinin altını çizdi
İmralı ile görüşme sağlanana kadar mücadeledeler
Abdullah Öcalan’dan 35 aydır hiçbir haber alınamadığını dile getiren Zeynep, “Bizler adaleti herkes için istiyoruz. Bir görüşme sağlanana kadar da mücadelemiz devam edecek. Benim çağrım insanlığa, hak ve hukuka. Bütün halklara çağrımdır, buyurun gelin siz de bu adalete katılın. Ben bir Türk’üm. Burada, annelerin yanındayım. Özgürlük, adalet ve barış için tüm halkları adalete çağırıyorum. Haksızlığa ve zulme karşı boyun eğmeyeceğiz. Ben Kürt kardeşlerimin, Kürt halkının yanındayım. Her zaman onlarla birlikteyim. İnsanlık için buradayım. Mücadelem anneler ile birlikte sonuna kadar devam edecek” mesajını verdi.