‘Tek çözüm Önderimiz!’

  • 09:03 17 Şubat 2024
  • Güncel
 
Elfazi Toral
 
İSTANBUL - Kürt halkının mücadele ile uluslararası komployu boşa çıkardığını söyleyen Adalet Nöbeti eylemine destek veren kadınlar, “Komplodan sonra mücadelemizi daha da yükselttik. Çünkü Kürt halkının meşru mücadelesi devam ediyor. Varlığımız Önderimiz ve çocuklarımızdır. Barışın ve adaletin anahtarı Önderimizin elindedir. Onun için Önderimizle derhal bir görüşme sağlanıp fiziki özgürlüğünün sağlanması gerek. Başarı bizim olacak, hedefimize ulaşacağız” mesajı verdi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a, 15 Şubat 1999 tarihinde uygulanan uluslararası komplo 26’ncı yılına girdi. O tarihten bu yana ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 35 aydır da hiçbir haber alınamayan Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle Kürt halkı ve dostlarının kesintisiz mücadelesi tüm kararlılığıyla sürüyor. Komploya dönük ilk günden bu yana Kurdistan, Türkiye ve dünyanın birçok yerinde protestolar gerçekleştiriliyor. Başta kadınlar olmak üzere tüm halkların mücadele ve direnişi her geçen gün daha da büyürken, 10 Ekim 2023 tarihinde “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt halkına siyasi çözüm” hamlesi kapsamında da 27 Kasım 2023 tarihinde Kurdistan ve Türkiye cezaevlerindeki tutsaklar açlık grevi eylemine başladı. Tutsak yakınları da 13 Aralık 2023’te İstanbul’da Adalet Nöbeti eylemi ile hamleye destek verdi.
 
Adalet Nöbeti eylemine destek veren kadınlar, uluslararası komplo ve ağırlaştırılmış tecridin son bulmasına dair konuştu.
 
‘Barış ve adaletin anahtarı Önderimizdir’
 
PKK Lideri’ne uygulanan mutlak iletişimsizlik ve tecridi kabul etmediklerini söyleyen Süphiye Teymurtaş, “Önderimize uygulanan bu hukuksuzluk düşman hukukudur” dedi. İktidarın açlık grevindeki tutsakların talebine sessiz kalmaması gerektiğini belirten Süphiye, “Bu insani görevdir. Tüm halkların bu hamleye destek vermesi gerekiyor. Hem çocuklarımızın başlatmış olduğu bu açlık grevini hem de biz annelerin başlatmış olduğu Adalet Nöbeti eylemine herkesin sahip çıkması gerekiyor. Önderimiz ve çocuklarımız özgür olmadığı sürece hiçbirimiz özgür olmayız. Barışın ve adaletin anahtarı Önderimizin elindedir. Onun için Önderimizle derhal bir görüşme sağlanıp fiziki özgürlüğünün sağlanması gerek” şeklinde konuştu.
 
‘İmralı zincirini kıracağız!’
 
Tek taleplerinin barış ve adalet olduğunu vurgulayan Süphiye, “Nefesimizin son anına kadar bizler adalet talep edeceğiz. Çünkü bizler kendi kimliğimizi ve çocuklarımızın kimliğini talep ediyoruz. Hem gerilla hem de asker, polis, annelerine sesleniyorum. Herkes gelsin ele ele verelim. Önderlik olmadan bu sorun çözülmez. Onsuz olmaz. Bunu çok iyi bilsinler. Kendi varlığımız ve benliğimizle bu zulüm zincirini kıracağız. İmralı zincirini kıracağız. Çocuklarımızı özgürleştireceğiz. Çocuklarımızın izindeyiz varlığımız çocuklarımız ve Önderimizdir. Elimizde ne gelirse çocuklarımız ve halkımız için yapacağız. Annelerimiz artık evde oturmasın. Biz bugün Türkiye metropollerinde kendi anadilimizle varlığımızı sürdürüyor ve kendi mücadelemizin izindeyiz. Çünkü bizim çocuklarımız bizler için kendi yaşamlarından vazgeçiyor. Çocuklarımız Önderin fedaisi, biz de çocuklarımızın fedaisiyiz” ifadelerini kullandı.
 
Demokrasi için mücadele çağrısı
 
Kürt özgürlük mücadelesinde yer alan halkların direnişini önemli bulduğunu dile getiren Ayşe Sarihan da, “Direnerek bir çatı altında bir araya gelen halkların kardeşliğini çok kıymetli buluyorum” diye konuştu. Yürüttükleri mücadelenin yalnızca Kürt halkının mücadelesi olmadığını aktaran Ayşe, topyekun mücadele örülmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Ayşe, “Bu mücadele hepimizin mücadelesidir. Bu zulmü kabul etmemeliler. Her gün çocuklarımız öldürülüyor. Suçsuz yere çocuklarımız katlediliyor ve cezaevlerinde tutuluyor. Her gün operasyonlar gerçekleştirerek Kürt halkını cezaevlerine sokuyorlar. Onun için bizler mücadele etmezsek başarıya ulaşamayız. Hepimiz demokrasi için mücadele etmeliyiz” sözleriyle seslendi.
 
‘Tek çözüm Önderimiz!’
 
İmralı tecridine karşı sessiz kalmayacaklarının altını çizen Ayşe, “Gençler, kadınlar, cezaevinde bulunanlar ve herkes kendi alanında bir direniş, mücadele yürütüyor. Bizler de burada bir mücadele yürütüyoruz. Bugün bizim gücümüz her şeye yeter. Bu saatten sonra kabuğuna çekilmenin vakti değil, mücadeleyi büyütme kararlılığını geliştirme zamanı. Tüm halkların direnmesi ve ayakta olması gerekiyor. Devlet, Önderimizle iletişim kurmamıza yol açsın. Önderimizle masaya oturması, Önderimizi bırakmaları gerekiyor ve çözümü de oturup konuşmaları gerekiyor. Tek çözüm Önderimizdir” vurgusunu yaptı.
 
Kürt halkının direnişi
 
İmralı’da tecridin kırılmadığı sürece hiçbir çözüm olmayacağını belirten Nesrin Avcı ise PKK Lideri özgür olmadan kimsenin özgür olamayacağını dile getirdi. Nesrin, “Kürt halkı huzura erişmeden kimse huzura erişmez. Biz bu komployu nefretle kınıyor ve lanetliyoruz. Komplo olduğundan bu yana savaş derinleşti, Kürt halkı tutuklandı. Bombalar yağmaya devam etti. Komplo ile tutuklanan Önderimizin sesini kısmaya çalıştılar. Kürt halkına mesaj verilmek istendi. Ama Kürt halkı hiçbir zaman mücadele etmekten geri adım atmadı. Hatta giderek direnişini büyüttü. Kürt halkı her yerde direndi ve direnmeye de devam ediyor” değerlendirmesini yaptı.
 
‘Komployu boşa çıkarttık’
 
Komplonun amacına ulaşmadığını ifade eden Nesrin, “Kürt halkı bu komployu boşa çıkardı.  Öldürmekle, katletmekle amaçlarına ulaşamayacaklar. Katlederek Kürt halkının gücünü bitiremeyecekler. Önderimizi tutuklayarak bizleri bitirmeye çalıştılar. Ama bunu başaramadılar. İrademizi bitirmeye çalıştılar ama bitiremediler. Onlar büyük bir komplo gerçekleştirdi bize ama bizler de komployu boşa çıkarttık. O günden sonra da her yerde direndik, mücadelemizi daha da yükselttik. Mücadelemiz dağlarda, cezaevlerinde, sokaklarda giderek büyüdü. Biz umut ediyoruz ki barış olacak. Çünkü Kürt halkının meşru mücadelesi bitmedi, devam ediyor. 10 tane Kürt kalsa da bu mücadele yürütülecek. Mücadelemiz sonuç bulacak, başarı bizim olacak. Bizler hedefimize ulaşacağız” mesajını verdi.