Leyla Zana Curnê Reş’te: 31 Mart’ta Kürtler kazanacak

  • 14:52 24 Mart 2024
  • Güncel
 
RIHA - Curnê Reş’te gerçekleşen halk buluşmasında konuşan Kürt siyasetçi Leyla Zana, “Özgür bir felsefe ile Sayın Öcalan’ın felsefesiyle bu halk özgürleşiyor. 31 Mart’ta onlar üzülse de sevinse de Kürtler kazanacak. Oyunuz sadece belediyeler için değildir kimliğiniz ve varlığınız içindir” dedi.
 
Kürt siyasetçi Leyla Zana, Riha’nın (Urfa) Curnê Reş (Hilvan) ilçesinde Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi’nin (DEM Parti) seçim bürosu önünde halk buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya, Curnê Reş Barış Anneleri, HDP eski milletvekili Çağlar Demirel, DEM Parti Parti Meclisi (PM) üyesi Cemile Turhallı Balsak, DEM Parti Riha Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı adayı Celaleddin Erkmen, DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu, DEM Parti Curnê Reş Belediye Eşbaşkan adayları Garip Yeşil ve Serhan Paydaş’ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
 
Heyet zafer işareti ile karşılandı
 
Leyla Zana ve beraberindeki heyet, Curnê Reş girişinde davul ve zurna eşliğinde karşılandı. Ardından Leyla ve beraberindeki heyet konvoy eşliğinde DEM Parti Curnê Reş seçim bürosu önüne geldi. Heyet yol boyu yoğun ilgi ile karşılandı. Çocukların zafer işareti ve bayraklarla karşıladığı heyeti esnaf ve yoldan geçen yurttaşlar da zafer işareti ile selamladı.   
 
7’den 70’e katılım
 
 
Heyet, seçim bürosu önünde yüzlerce insan tarafından büyük bir coşku ile karşılandı. Çocukların DEM Parti bayrakları taşıyarak katıldığı halk buluşmasına 7’den 70’e her yaştan yurttaş katıldı.
 
Kitle sıklıkla “Jin, jiyan, azadî”, “Bîjî Serok Apo” sloganları attı.
 
‘Açlık grevinde olan tutsakların sorunu bizim sorunumuz’
 
DEM Parti Curnê Reş Belediye Eşbaşkan adayları Garip Yeşil ve Serhan Paydaş’ın halkı selamlamasıyla başlayan halk buluşmasında konuşan DEM Parti Riha Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Celaladdin Erkmen, AKP ve kayyım politikalarının kentte yarattığı tahribata dikkat çekti.  Celaleddin “Biz klasik belediyecilik yapmayacağız. Madde bağımlılığı, kadın katliamları, açlık, yoksulluk, tarım sorunu bizim sorunumuz. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için açlık grevinde olan tutsakların sorunu bizim sorunumuz” dedi.
 
Amed zindanı ve ölüm orucunu hatırlattı
 
Ardından konuşan Leyla Zana, halkı selamlayarak, “Curnê Reş’e ilk geldiğimde Mehmet Emin Yavuz arkadaşın evine gelmiştim. Sene 1988’de Amed zindanında tek kelime Kürtçe konuşmamız yasaktı. ‘Türkçe konuş çok konuş’ diyorlardı. Kürtçe konuşma, bakış. Bu dili bize Allah verdi. Nasıl konuşmayalım? O dönemde ölüm orucu eylemleri başladı. Bizler de Kürt kadınları olarak ölüm orucuna başladık. Dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ve Başbakan Turgut Özal, ‘Herkes diliyle konuşabilir’ dedi ve ölüm orucu sona erdi. Ardından kısa bir süre sonra değerli yoldaşımız Mehmet Emin Yavuz’un ölüm orucunda yaşamını yitirdiğini öğrendik. Bizler de yönümüzü memleketi Curnê Reş’e çevirdik. İlk gelişim o zamandı. Tarihi hatırlayacağız. Yıllardır binlerce yoldaşımız cezaevinde. Eşsiz bir direniş sergiliyorlar. 40 yıldır bir direniş söz konusu yeni bir yaşamın tohumu burada atıldı. Ve o tohum şimdi milyonlar oldu. Her halkın onurlu bir yaşam talebi var” sözlerine yer verdi.
 
'Yüz yıldır Kürt halkı bilinçlendi, örgütlendi'
 
Geçmişte ve bugünde CHP’nin yüz yıla yakındır bu halkın emeklerini, duygularını ve tüm değerlerini sadece kendisi için kullanmak istediğinin altını çizen Leyla, “Burada değerli şahsiyetler yetiştirdiniz. Bunlardan biri de Celal Paydaş’tı. CHP şimdi ‘İstanbul’da Kürtler bize neden oy vermiyor’ diyor. Yüz yıldır Kürt halkı bilinçlendi, örgütlendi, güç haline geldi ve bu iradeyi artık kendisi için kullanmak istiyor. Biz kimsenin babasının uşağı değiliz. ‘Oyunu bana ver ama görünmez ol.’ Ama biz hayalet değiliz ki. Bizi aptal yerine koyuyorlar. Biz aptal bir halk değiliz, biz kadim bir halkız. Bu coğrafyanın en gelişmiş duygu ve düşüncelerine sahip olan kadim bir halkız. Kendine istediği neyse empati yap ve bizim için de iste. Diyor ki ‘Sen kendi evini temizleyemezsin, senin aklın yetmez.’ Belediye halklar arasında ayırım yapamaz. Kendilerine gelince diyorlar ki ‘Vesayeti kabul etmiyoruz.’ E kabul etmediğin bir şeyi biz niye kabul edelim?” diye sordu.
 
‘Oyunuz sadece belediyeler için değildir kimliğiniz ve varlığınız içindir’
 
“Bizi yok sayamazsın” diyen Leyla,  devamla şöyle konuştu: “Senin her şeye hakkın var ama bizim bir oy kullanmaya bile hakkımız yok. Bunu ne vicdan ne de ahlak kabul eder. O nedenle DEM bizim DEM’imiz diyoruz. Oyumuza sahip çıkalım. Sayın Öcalan’ın felsefesiyle bu halk özgürleşiyor. Biz özgür yaşamak istiyoruz. Tüm halklarla birlikte özgürce, kendi kimliğimizle yaşamak istiyoruz. O nedenle yüksek bir sesle barışa, demokrasiye, özgürlüğe sahip çakacağız. Biz kimsenin düşmanı değiliz. Kimse de bizim düşmanlığımızı yapmasın. 31 Mart’ta onlar üzülse de sevinse de Kürtler kazanacak. Anne ve babalarımız ‘Kürt’üz’ demeye korkuyorlardı. Biz kimliğimizle huzurla yaşamak istiyoruz. Oyunuz sadece belediyeler için değildir kimliğiniz ve varlığınız içindir” dedi.
 
Konuşmanın ardından Leyla kendisini görmek isteyen yurttaşlar ile halay çekti.