‘Kobanê Davası’ndan çıkan karar hükümsüzdür’
- 09:07 17 Mayıs 2024
- Güncel
Nazlıcan Nujin Yıldız
İZMİR - Kobanê Davası’nda açıklanan kararlara tepki gösteren siyasetçi kadınlar, Kobanê’yi savunmanın meşru olduğunu, kararın hükümsüz olduğunu vurgulayarak emek ve özgürlük mücadelesini sürdüreceklerini söyledi.
DAİŞ’in Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde gelişen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçi hakkında açılan davanın karar duruşması dün görüldü. Dava kapsamında HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş’a 42 yıl Figen Yüksekdağ’a 30 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Tutsak bulunan 5 siyasetçi hakkında tahliye kararı, 12 kişi hakkında beraat verildi. Dava kapsamında 13 kişinin tutukluluğunun devamına karar verilirken siyasetçilere yüzlerce yıllık cezalar verildi.
Davadan çıkan kararlara birçok kesimden tepkiler gelmeye devam ederken, İzmir’deki siyasetçi kadınlar da davaya ilişkin konuşarak tepkilerini dile getirdi.
‘Gücümüzü yeniden kuşanacağız’
Başlangıçta her şeye dair umutlarının olduğunu paylaşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Kadın Meclisi’nden Aysel Önen, bu umudun Kurdistan’da elde edilen başarılardan da kaynaklı olduğunu dile getirdi. Diğer yandan büyük bir başarının kazanılmasının ardından iktidarın saldırılarını da beklediklerini ifade eden Aysel, “Partimizin önde gelen isimlerinin hepsi içeride ve onların dışarı çıkmasının bizi daha da güçlü kılacağını biliyorlardı. Bizi kolsuz kanatsız bırakmaya çalışmaya devam ettiler. Ama biz gücümüzü yeniden kuşanacağız, başka çaremiz yok” dedi.
Verilen karar siyasi bir karardır
Verilen kararlarla birlikte DAİŞ zihniyetinin canlandırılmaya çalışıldığını vurgulayan Aysel, AKP-MHP iktidarının seçimlerde HÜDA-PAR gibi partilerle bir araya geldiğini hatırlatarak “Kendi zihniyetlerini nasıl sürdürmek için çabaladığını gördük. Ya da kadının resmine bile tahammülü olmayan diğer gruplarla nasıl birleştiğinden gördük o zihniyetin aynen devam ettiğini ve hiç değişmediğini. Kesinlikle zaten siyasi bir karar ve bizi yıldırmaya çalışan bir karar. Elimizden gelen neyse yine yapacağız, başka çaremiz yok” şeklinde konuştu.
‘Kobanê direnişi halkların, kadınların direnişiydi’
Kaldıraç’tan Sibel Yaşar da kapitalist sistemin kendi ömrünü devam ettirebilmek için savaşlar çıkardığının altını çizerek şunları belirtti: “Bu savaşlarda Kobanê, bütün halkların direndiği, bütün kadınların özgürlük mücadelesini yürüttüğü bir alan haline gelmişti. Bizler de Anadolu’daki devrimciler olarak Kobanê’nin olduğu süreçte burada barikatlardaydık ve hep birlikte savunduk halkların özgürlüğünü. Bir laboratuvar görevi gören IŞİD’in kadınları, çocukları vahşice katletmesi, bütün bir insanlığı ölüme sevk etmesi, akabinde büyük bir direnişi ortaya çıkardı. Bu direniş halkların, kadınların direnişiydi.”
‘Kobanê’yi savunmak meşrudur’
Kobanê’de verilen direnişin meşru olduğunu vurgulayan Sibel, Kobanê’yi savunmanın da meşru bir zeminde olduğunu dile getirdi. Sibel, “Halkların ortak mücadelesini hiç kimse engelleyemez. Bugün bu tutuklamalarla, davanın sonuçlanmasıyla bir noktaya gelmiş oldu ama bizim için tanıdığımız bir karar değildir. Milyonların hepsini tutuklayamazsınız, bütün dünyadaki işçileri tutuklayamazsınız. Bütün dünyadaki kadınları da tutuklayamazsınız. Her baskı karşısında kendi özgürlük mücadelesini beraberinde getirir. Kobanê de böyledir. HDP’li dostlarımızın yanındayız. Bu mücadeleye birlikte başladık, bütün topraklar özgürlüğüne kavuşana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
‘Kabul etmiyoruz’
DEM Parti İzmir İl yöneticisi Hatice Erdoğan ise çıkan kararın haksız ve adil olmadığını belirterek Kobanê sürecinde DAİŞ’in çabalarıyla ve Türkiye’nin de DAİŞ’i desteklemesiyle, barış sürecinin tamamen ortadan kaldırılması için olaylara zemin hazırlandığını söyledi. Hatice, “Tamamen Kürt siyasetini ve HDP siyasetçilerini suçlamaları kesinlikle doğru bir karar değildir. Özellikle kadın siyasetçiler üzerinde birçok suçlama ve cezalar verilmiştir. Bu cezaları tabi ki kabul etmiyoruz” sözleri ile karara tepki gösterdi.
Karar, barışa olan inancı geriletti
Verilen kararla birlikte Kürt halkının ve sol, sosyalist kesimin barışa olan inancının gerilediğine dikkat çeken Hatice, kararın bir hükmü olmadığını dile getirdi. Hatice, “Kabul etmiyoruz. Tüm halklarla emek ve özgürlük mücadelemize devam edeceğiz. DAİŞ’in yaptığı vahşete karşı HDP’nin doğru bir tutum sergilediğini tüm kamuoyu görmüştür. Bunu çökertmek için tahliye edilen tüm arkadaşlarımızla bu yolu yürüyeceğiz” dedi.