Zelal Tunç 

 

WAN - Colemerg’e atanan kayyıma karşı “İradeye Saygı Yürüyüşü”ne erbanesi ile katılan kızıl saçlı eylemci Esra Demir, “Erbane benim için kadının çalgısıdır. Ben de erbaneyle kitleye moral ve coşku verebilmek için katıldım. Güzel yoldaşlar biriktirdim. Kayyıma karşı sesimizi her alanda yükseltmeliyiz” diyor. 

 

Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı 3 Haziran’dan bu yana devam eden eylemler, “İradeye Saygı Yürüyüşü” ile devam ediyor. Yürüyüşe Kurdistan kentlerinin yanı sıra Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz bölgesinden de çok sayıda yurttaş katılarak, kayyımlara karşı sesini yükseltiyor. Yürüyüşe katılanlardan biri de Esra Demir. Erbanesi ile yürüyüşte yer alan Esra, eylemcilere de moral vermeyi sürdürüyor. 

 

Sesini erbanesiyle duyuruyor

 

Yürüyüşe Mersin’den katılan Esra,  yürüyüşçülerin yol boyunca söylediği şarkılara, erbanesiyle eşlik etti. Esra, erbaneyi, “kadının çığlığı olarak tanımlarken, şunları dile getiriyor: “Var olduğumuzu göstermek için ben de gönüllü olarak yürüyüşü katıldım. Burada 83 yaşındaki bir amcayla ve ilkokul öğrencisi olan bir çocuktan oluşan yürüyüşte birçok şey paylaştık. Yoldaş olduk. Gerektiğinde bir parça ekmek ve suyu birbirimize uzattık. Benim için çok değerli bir etkinlik oldu.”

 

‘Her alanda mücadele büyüyecek!’

 

Kayyıma dair halkın en demokratik hakkı olan seçme ve seçilme hakkının alındığını dile getiren Esra, “Bu kabul edilemez” diyor.  Büyük oy farkıyla alınan belediyelerin gasp edilmesine karşı en çok kadınların ses çıkarması gerektiğinin altını çizen Esra, “Çünkü belediyelerimize kayyım atandığında ilk olarak kadın kazanımlarını gasp ediyorlar. En demokratik hakkımız kayyım atanarak ‘terörize’ ediliyor. Bu yaklaşımı kabul etmiyoruz. Her alanda mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullanıyor. 

 

‘Kayyım sadece Colemêrg halkının sorunu değil?’

 

Kayyım atanmasına karşı tepkisini dile getiren Esra şu sözleri kullanıyor:  “Ben Mersin’den geldim. Bugün Colemêrg’e atanan kayyımı protesto etmek için burada olmamın sebebi, atanan kayyım sadece Colemêrg’e atanmadı, bu kayyım aslında ülkenin sorunudur. Herkesin ses çıkarması gerekir. Fiili kayyımın Mersin’de kayyımın farklı bir boyutuyla karşı karşıyayız. Yaşam alanlarımızda hiçbirimiz özgür değiliz. Kendi dilimiz, kimliğimiz yasaklı.”