İZMİR - Ayrılmak istediği erkek tarafından tecavüze ve şiddete maruz bırakılan A., mahkemeye sunduğu delillere rağmen failin tutuklanmadığını belirterek, “Elimden geleni yaptım, gerisi adaletsiz adalete bağlı” sözleriyle cezasızlığa tepki gösterdi.

 

İzmir’de ayrılmak istediği erkek tarafından tecavüze ve şiddete maruz kalan, uzaklaştırma ve kelepçe cezasına rağmen tehdide uğrayan A. isimli kadın, polis, erkek, yargıya karşı yürüttüğü mücadelesini ve yaşadıklarını anlattı.

 

Tecavüz, şiddet, tehdit

 

İzmir Çeşme ilçesinde 27 Temmuz 2020 tarihinde ayrılmak istediği erkek tarafından tecavüze ve şiddete maruz bırakılan A., intihar girişiminde bulunduğunu, fakat fail tarafından kurtarılarak işkence edildiğini anlattı. A., daha önce de şiddete uğradığını ve failin özür dilemesi sonucu şikayette bulunmadığını dile getirirken, failin kendisine ait fotoğraf ve görüntülere de el koyduğunu, aile ve çalışma arkadaşlarına teşhir etme tehdidiyle kendisinden altın ve para aldığını söyledi.

 

Karakol tutanak tutmadı, hastane rapor vermedi

 

Çalıştığı işyerine gelen failin, saldırgan davranışları üzerine hakkında uzaklaştırma kararı aldıran A., uzaklaştırma kararına rağmen fail tarafından tekrar tecavüze ve şiddete maruz bırakıldığını ve KADES uygulaması ile polis çağırdığını belirtti. Polisin eve geldiğinde kendisini şiddete maruz bırakılmış halde bulmasına rağmen “Şikayetçi misin” diye sorduğunu söyleyen A., yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Basın Sitesi Karakolu’na götürüldüm. Uzaklaştırma kararını da onlara verdim. Bir iki saat orada kaldım. Uğradığım şiddetten kaynaklı bilincim bulanıktı. Polis darp raporu aldırtmadan eve gönderdi. Arkadaşım eve geldi. Beni o halde görünce tekrar karakola gittik. Şikayetçi olduğumu söyledim. Polis bana ‘Tutukluyoruz ne istiyorsun’ dedi. Oradan darp ve tecavüz raporu almak için Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittik. Fakat karakol tutanak vermediği için işlem yapamadılar.”

 

Tecavüze dair ses kayıtlarının olduğunu belirten A., buna rağmen failin hala tutuksuz olduğunu ifade etti. A., “Savcı resen soruşturma açtı. Yalnızca Basın Sitesi Karakolundaki polislerin ifadesi alınmış ama kadın polislerin ifadesi alınmamış. Doğru ve şeffaf bir soruşturma yapılmamış” dedi.

 

‘Beni devlet öldürüyor’

 

Tecavüz ve şiddet uygularken fail hakkında uzaklaştırma kararının olduğunu hatırlatan A., “Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nden (ŞÖNİM) bir yıldır psikolojik destek alıyorum, psikiyatriden 6 aydır. Hala o geceye ilişkin hatırlayamadığım boşluklar var. Adam iki kez tecavüz etti. Delillerim var ama adam serbest. Burada beni devlet öldürüyor. Aylarca evime giremedim, elime bıçak alamadım, eve girerken arkama bakıyordum. Kendimi eve atıyordum, bugün de ölmedim diyerek. Beni dava süresince Twitter’dan tehdit etti. ŞÖNİM’e ve Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdim, elektronik kelepçe takıldı” şeklinde konuştu.

 

Türkiye’nin erkek egemen bir ülke olduğunu söyleyen A., “Elimden geleni yaptım gerisi adaletsiz adalete bağlı” ifadelerinde bulundu.