10 yaş daha büyüdü ama acısı ve öfkesi hala ilk günkü gibi
- 09:15 30 Aralık 2021
- Güncel
Habibe Eren
HABER MERKEZİ - Katliamdan hemen sonra henüz 10 yaşındayken kurduğu cümlelerle ve yüzünden tüm mimiklerine yayılan öfkesi ile tanımıştık Muhbet’i. Mezarlıkta dakikalarca abisi Fadıl’ın mezar taşına sarılan Muhbet, “Ben hala 10 yaşındayım” diyor ve ekliyor: “34 parçanın adaletini istiyorum, 34 kişinin adaleti yerde kalmayacak.”
Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyünde 28 Aralık 2011'de Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombalaması sonucu katledilen 34 kişi, katliamın 10’uncu yıldönümünde Roboskî Şehitliği’nde bir kez daha anıldı. Acı ve öfkenin hâkim olduğu anmada siyahlara bürünen kadınlar yakınlarının fotoğraflarıyla mezarlıkta toplandı. Kimisi babası için kimisi kardeşi, kimi nişanlısı kimi torunu, kimi de oğlu için gelmişti. Üç kuşak mezarda hesap sorarken, adalet gelmeden yaralarının kapanmayacağını da söylüyorlar.
Mezarlıkta siyahlarla oturan, öfkeli ve hüzünlü bir şekilde uzaklara bakan biri vardı, adı Muhbet Encü’ydü. Katliamdan hemen sonra henüz 10 yaşındayken kurduğu cümlelerle ve yüzünden tüm mimiklerine yayılan öfkesi ile tanımıştık Muhbet’i.
Aradan 10 yıl geçmiş ancak Muhbet’in acısı, öfkesi ve kararlı duruşu aynıydı. Muhbet’in “Ben ve ablam sabaha kadar o pencerenin gözüne baktık, o kadar dua ettik, ablam Kur’an okudu ama bir şey olmadı” sözleri hafızalara kazınmıştı.
Abisine olan özlemi bir an olsun bile dinmeyen Muhbet, mezar taşına saniyelerce sarılıp gözyaşı döküyor. En ufak bir cümle ona geçmişi ve abisi ile olan yoldaşlığını hatırlatıyor. O dönem birçok çocuk gibi Muhbet de devlete olan öfke ve “adalet” inancı ile büyümüş. Şimdi üniversiteye hazırlanan Muhbet’in hayali tıp okumakmış ama “her ne olursa olsun abimin mücadelesini bırakmayacağım” diye ekliyor.
"Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen kemiren yaralar. Kimseye anlatılmaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakar.”
Bu sözler Sadık Hidayetin Bufi- Kur (Kör Baykuş) kitabından. Roboskî’de de herkesin 10 yıl önce açılan yarası, kapanmamış ve adalet sağlanamadığı için kanamaya devam ediyor.
Muhbet’in abisi ile birlikte iki kuzeni de katliamda yaşamını yitirmiş. Aynı mahalleden 13 cenaze çıkmış. Muhbet’in abisi Fadıl, katledildiğinde 19 yaşındaydı. 7 kardeşin en büyüğüydü. Katliamda ailesi beşinci geçişinde bulmuş Fadıl’ın cansız bedenini. Futbolu ve maç oynamayı çok seven Fadıl’ı kalan parçalarının üzerindeki Milan formasından tanımışlar. “Kaçağa” giderken tuttuğu baston, kopan sağ elinde az ötede duruyormuş. Babası çalışamadığından Fadıl çalışmak zorunda kalıyor ve evin yükünü omuzluyormuş. “Bu köyde çalışacak bir yer olsaydı inanın ki onlar bu işi yapmazdı” diyen Muhbet, “34 kişi de o işi yapardı. O zorlu koşullarda çetin yollarda kaçakçılık yapıyorlardı. Bu bir suç değil bunu asla ve asla kabul etmiyorum. Benim abim ile birlikte bu 34 kişi, 34 parça ve 34 fidan sınıra gidiyorlardı” diyor.
Ben hala 10 yaşındayım!
“Roboki öncesine gidersek, mutluluk sevinç vardı. Ama Roboski’den sonra sevinçlerimizin yerini üzüntülerimiz, acılarımızın yerini kahırlarımız aldı. 10 yıldır bu siyahın içindeyiz” diyen Muhbet, şöyle devam ediyor: “Ben hala 10 yaşındayım. 10 yıl geçmesine rağmen dün gibi hatırlıyorum her şeyi. Anemin yaşadığı acıyı onun yaktığı ağıtı hiç kimse bilemez. Sadece acı çekenler bilir. Öldüremezsin eşya değildi onlar 34 can, 34 yürek! Biz o dönem çocuktuk ama yaşadığımız acılarla şu an 40-50 yaşındayız. Öyle hissediyorum.”
’34 kişinin adaleti yerde kalmayacak’
Abisi ile birlikte katledilen 34 kişi için er ya da geç adaletin sağlanacağını vurgulayan Muhbet, “Türkiye’de adalet yok. Ama ne olursa olsun peşini bırakmayacağım. 34 kişinin adaleti yerde kalmayacak. Biz sadece adalet istiyoruz, her bir annenin canından bir parça şu an toprağın altında. Artık yeter diyoruz. Öfkem ve tepkim hala diri. Abim şu an yanımızda yok. 34 parçanın adaletini istiyorum. Faili meçhul değil bunu yapanların cezalandırılmasını istiyorum. Katlediyorsunuz, bombalıyorsunuz, hiç olmamış gibi davranamazlar” ifadelerini kullanıyor.