Nihat Kazanhan’ın annesi: 7 yıldır adalet gelmedi
- 09:15 14 Ocak 2022
- Güncel
Rojda Aydın
ŞIRNAK - 2015 yılında Cizre’de polis kurşunuyla katledilen Nihat Kazanhan’ın annesi Ayşe Kazanhan acısının hala taze olduğunu ve oğluyla her ölüm yıl dönümünde tekrar vedalaştığını dile getirdi. Ayşe, “7 yıldır adalet gelmedi” sözleriyle oğlu için “Adalet” istedi.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Ocak 2015'te evinin önünde oyun oynarken özel harekat polisleri tarafından hedef gösterilerek vurulan 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın katledilmesi üzerinden 7 yıl geçti. Nihat’ın vurulduğu dönem Başbakanlık yapan Ahmet Davutoğlu ile dönemin İçişleri bakanı Efkan Ala devletin bu ölümde herhangi bir sorumluluğunun olmadığını iddia etmişti. Ancak daha sonra ortaya çıkan görüntüler Nihat'ın, polisin silahından çıkan kurşunla vurulduğu anlaşılmıştı.
Dava süreci
12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın öldürülmesine ilişkin açılan davada yaşanan katliam nedeniyle tutuklanan Mehmet Nurbaki Göçmez ile komiser yardımcısı U.İ. ve özel harekat polisleri H.V., O.Ç. ve G.T. hakkında Cizre 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 11 Kasım 2016 tarihinde karara bağlanan davada, sanıklardan Mehmet Nurbaki Göçmez’e “Olası kasıtla çocuğu öldürme" suçundan 13 yıl 4 ay, diğer sanıklar O.Ç., U.I., G.T. ve H.V.’ye ise, “kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” gerekçesiyle 6’şar ay hapis cezası verildi. Sanıklara verilen 6’şar aylık hapis cezası kararında da hükmün açıklanması ertelendi.
Dava AYM’ye taşındı
Kararın Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi'nde 2017 yılının Haziran ayında onanmasıyla Nihat’ın aile avukatları, bu kez temyiz için Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi de Temmuz 2019’da, "Kararda isabetsizlik görülmemiştir" diyerek itirazı reddetti. Avukatlar, bu kez de Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuruda bulundu.
Nihat’ın annesi Ayşe Kazanhan, oğlunun katledilmesinin yıldönümünde ajansımıza konuştu.
‘O daha çocuktu’
Gözyaşları içerisinde “Nihat evinin önünde katledildi” diye sözlerine başlayan Ayşe, “O daha çocuktu ve neyin ne olduğunu hala bilmiyordu. Daha yeni 12’sine girmişti. Öğleden sonraydı okuldan geldi, dışarı çıkacağını söyledi. Daha sonra bana haber geldi ‘oğlun kurşunla yaralanmış’ diye. Hastane yakın bize. Ben de daha erken gitmek için bir taksiye bindim hastaneye gittim. Gittim ama oğlum hayatını kaybetmişti. Kurtaramamışlardı onu. O hala çocuktu. Oğlum ne yapmıştı onlara” diye sordu.
Ayşe, dün gece saatlerinde uyandığını ve “Bugün oğlumun son gecesi” diyerek, Nihat’ı bir kez daha uğurladığını söyledi. Acısının ilk gün gibi taze olduğunu dile getiren Ayşe, “Devlet çocuğumu sebepsiz yere katletti. Oğlumu bilinçli katlettiler. Erdoğan oturduğu kürsüde baş sağlığı bile dilemedi. Aynı acı onların da yüreğine düşsün istiyoruz. Acım da öfkem de asla dinmeyecek” dedi.
‘Oğlum devletin kurbanı oldu’
Nihat’ın saygılı ve dürüst bir çocuk olduğunu söyleyen Ayşe, “Benim için dünya bir yana Nihat bir yana. Nihat arkadaşlarını çok severdi ve büyüklerine saygı gösterirdi. Ben oğluma hep ‘Nihat’ım sen oku ve mesleğini eline al’ derdim. O’da bana ‘ben okuyacağım dayê’ diyordu. Oğlum çok güzel bir çocuktu. Oğlum devletin kurbanı oldu. Bizi ya katlediyorlar ya da tutukluyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Sakladığım kazaklarını kokluyorum’
Gözleri yaşlı bir şekilde oğlu Nihat’ın 3 Ocak 2003’te dünyaya geldiğini ifade eden Ayşe, “Nihat hep 12 yaşında” diyerek, şöyle devam etti: “Eğer bugün yaşamış olsaydı bugün üniversiteyi okuyacaktı. Nihat’ın eşyalarını hala saklıyorum. Nihat katledildikten 10 gün sonra okul karnesi geldi. Nihatsız okul karnesi geldi. Karne, kazakları ve okul formasını ben var olduğum sürece hep saklayacağım. O kara günden sonra hayatımızda hiçbir zaman güzel şeyler olmadı. Bizim için bu ev hep karalar içinde. Her yıldönümü geldiğinde içimizde ki acı biraz daha artıyor. Binlerce Kürt, Nihat gibi katledildi.”
‘Fotoğrafları olmadan uyuyamıyorum’
Oğlu Nihat’ın fotoğraflarının gözlerinin önünde hep duvarda asılı olduğunu ve hiçbir zaman indirmediğini söyleyen Ayşe, “Fotoğrafları gözümün önünde olmazsa uyuyamıyorum. Fotoğrafları gözlerimin önünde olduğunda huzur buluyorum. Diğer fotoğrafları da yasakta yakıldı. Oğlumun mezarına gitmediğim gün sanki yaşamıyorum gibi. Her Cuma akşamı mezarlığa gidiyorum, ellerimi onun toprağında gezdiriyorum ve onunla konuşuyorum. Onunla konuştuğumda içim rahatlıyor” sözlerine yer verdi.
‘Adalet yerini bulmadı’
Oğlunun katledilişinin üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen faillerin hala yargılanmadığına ve ceza almadığına dikkat çeken Ayşe, son olarak şunları söyledi: “Adalet yerini bulmadı. 7 yıldır biz adalet çağrısında bulunuyoruz. Eğer ki katledilen bir Türk çocuğu olsaydı şimdi çoktan ceza verilmişti. Ama katledilen bir Kürt çocuğu olduğu için failler yargılanmıyor ve cezalandırılmıyor. Devletin adaleti yok. Devlet çocuklarımızın faillerini saklıyor. Panzerlerle çocuklarımızı katlediyorlar ama yine de failler yargılanmıyor. Kapımızın önünde çocuklarımız katlediliyor. Çocuklarımıza ‘terörist’ diyorlar. Beşikte olan bir bebeğe bile ‘terörist’ diyorlar. Biz terörist değiliz. Bizim öldürenler terörist. Sonuna kadar bu davaya sahip çıkacağız. Failler yargılanana kadar adalet mücadelemizi sürdüreceğiz.”
‘Dosyayı AYM’ye gönderdik’
Dava avukatlarından ve Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz ise hukuksuzluğun yaşandığına dikkat çekerek, “Dosyada tüm deliller toplanmış ve görüntülerden de anlaşılacağı üzere sanığın kasten ve hiçbir tahrik altında kalmadan nişan alarak Nihat Kazanhan’ın ölümüne sebebiyet verdiği açıkça anlaşılmasına rağmen her nedense tahrik hükümleri uygulanmış ve bu şekilde ceza verilmiştir. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karar istinaf ve Yargıtay tarafından da onandığı için dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne gönderdik” dedi.