Asrın komplosuna karşı asrın direnişi (7)
- 09:01 7 Şubat 2025
- Dosya
Kenyalı Njeri Mwangi: Sayın Öcalan’ın özgürlüğü kaçınılmaz
Melek Avcı
ANKARA- Kenyalı Aktivist Njeri Mwangi 15 Şubat komplosunu ele alarak, ”Kürt mücadelesi dünya siyasetinde bir umut ışığıdır. Orta Doğu'da yer alması ve devletler arasında süregelen rekabet Sayın Öcalan'ı emperyalist blok için büyük bir tehdit haline getirmektedir. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü kaçınılmazdır” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplo, 9 Ekim 1998’de başlayıp Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Kenya’dan kaçırılıp Türkiye’ye getirilmesiyle sonuçlandı. Aradan geçen 26 yılda fikirleri ve ortaya koyduğu demokratik, ekolojik kadın özgürlükçü paradigma tüm dünyaya yayılan bir model olarak halklara umut ışığı olurken tecrit ise derinleştikçe derinleşti.
Dosyamızın bu bölümünde Kenyalı Aktivist Njeri Mwangi, hem ülkesinin komplodaki rolü hem de emperyalist devletlerin bugün hala tecride karşı sessiz kalmalarına ilişkin JINNEWS’in sorularını yanıtladı.
“PKK lideri Abdullah Öcalan'ı izole edilmiş İmralı Adası’nda hapse atıp tecrit edebileceklerini sanıyorlar ama fikirleri dünya çapında daha da fazla tohum ekmeye devam ediyor.”
*Biliyorsunuz 15 Şubat Komplosu’ndan bu yana PKK Lideri Abdullah Öcalan Türkiye’de tecrit altında tutuluyor? Bu tecridi nasıl ele alıyorsunuz?
Bu durumu, emperyalist saldırganların ve devletçi zihniyetin yarattığı zararlı kutuplaşmanın bir tezahürü olarak görüyoruz. Bazı egemen gerici güçlerin kendi kaderini tayin etmek isteyen bir halkın iradesini altüst ettiği bir durumun ta kendisidir. Bu aynı zamanda Türkiye devletinin ve komplocuların kırılganlığını da ifade etmektedir. İlerici siyasi fikirlere karşı duydukları korkuyu yansıtmaktadır. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı izole edilmiş İmralı Adası’nda hapse atıp tecrit edebileceklerini sanıyorlar ama fikirleri dünya çapında daha da fazla tohum ekmeye devam ediyor.
“Yunanistan Büyükelçiliği’nin ‘iyi’ hesaplanmış bu kaçırma olayında oynadığı rol, emperyalistlerin çok eski zamanlardan beri dünyanın her yerinde ilerici örgütlere devrimcilere karşı yürüttükleri gerici operasyonların gerçek bir ifadesidir.”
* Komplo sürecinde tüm uluslararası güçler bir araya gelip PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı Türkiye’ye teslim etti. Bu komploda rol alan devletlere ilişkin değerlendirmeniz nedir?
İlk olarak, Abdullah Öcalan'ın Kenya topraklarında kaçırılmış olması utanç vericidir. Bu durum Kenya devletinin emperyalist müttefikleri ve Mossad ve CIA gibi terör örgütleriyle birlikte komplodaki rolünü göstermektedir. Yunanistan Büyükelçiliği’nin “iyi” hesaplanmış bu kaçırma olayında oynadığı rol, emperyalistlerin çok eski zamanlardan beri dünyanın her yerinde ilerici örgütlere, bireylere ve devrimcilere karşı yürüttükleri gerici operasyonların gerçek bir ifadesidir. Bu eylemlere Afrika'da, Latin Amerika'da ve Filistin gibi ülkelerde de tanık olduk. Kaçırmalar, gökkuşağı devrimleri ve hatta ölüm yoluyla kilit liderlerden birini yaşamdan kopardıkları yerlerde. Benzer yöntemler Kenya ve Rodezya'da İngilizler, Tanzanya'da Almanlar, Batı Afrika'da Fransızlar ve Kongo'da Belçikalılar tarafından da kullanılmıştır. Ancak aynı eğilimler ve kalıplar, devletin hala gençleri haklarından mahrum bırakmaya devam ettiği Kenya'da hala çok belirgin olarak karşımıza çıkıyor.
“Batılı emperyalistlerin ve onların Afrika, Türkiye ve Suriye'deki devletçi maşalarının güçlenmesi anlamına gelen militarizasyon da merkeze yerleşmiş durumda.”
*15 Şubat uluslararası komplosundan bugüne, komploya katılan ülkelerin tutumu ve Türkiye ile ilişkileri açısından değişen gelişmeler yaşandı mı yaşandıysa hangi açılardan değişti?
Bana kalırsa pek bir şey değişmedi. Değiştiyse bile daha kötüye gitmiş durumda. Kutupluluk, jeopolitik tartışmaları ve gerilimler arasında emperyalist kıskaç su yüzüne çıkmaya devam ediyor. Dünya pazarındaki kutsal olmayan ittifaklar ve rekabet daha önce hiç olmadığı kadar keskinleşiyor. Emperyalist savaşlar ve kaynakların yağmalanması açıkça ortadadır. Batılı emperyalistlerin ve onların Afrika, Türkiye ve Suriye'deki devletçi maşalarının güçlenmesi anlamına gelen militarizasyon da merkeze yerleşmiş durumda. Son günlerde emperyalist ülkelerin Türkiye'ye ve Erdoğan'a desteklerini açıkça ilan ettiklerini gördük ve duyduk.
“Tecrit mücadeleyi zayıflatmak için taktik. Ancak tam tersine, Kürt mücadelesini büyük bir bayrak altında birleştiriyor. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü kaçınılmazdır.”
*Komplodan bu yana aradan geçen 26 yıl içerisinde Abdullah Öcalan’ın durumu, yaşadığı ağırlaştırılmış tecrit uluslararası kurumların bunu takip edip etmediklerine ilişkin ne söylersiniz? Kurumlar takip ediyor mu bu durumu?
Yoldaş Öcalan'ın materyallere veya kitaplara dahi erişimine izin verilmemesi, ilk olarak kararlılığını zayıflatmaya ve bilincini bozmaya yönelik bir girişim olarak kullanıldı. İkinci olarak, herhangi bir yasal avukat desteği veya ziyaretçiye, aileye erişmeden uygulanan hücre hapsi verilen sözün tutulmadığının yeterli kanıtıdır. Bence bu, Kürt Özgürlük Hareketi'nin çabalarını boşa çıkarmaya ve hayal kırıklığına uğratmaya yönelik bir taktiktir. Ancak tam tersine, Kürt mücadelesini büyük bir bayrak altında birleştiriyor. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü kaçınılmazdır.
*Abdullah Öcalan'ın yaşadığı koşulların dünya tarihinde hiçbir benzeri yok. En yakın benzerlik Mandela örneği. Ama bu benzerlikte bile bu tecrit biçimine rastlamıyoruz. Abdullah Öcalan'ın uluslararası düzeyde hedef haline gelmesinin nedeni nedir?
Kürt mücadelesi dünya siyasetinde bir umut ışığıdır, aynı zamanda Kenya halkı için de. Ve jeopolitik ve emperyalist zaafları açığa çıkarma konusunda hassas bir yaklaşıma sahiptir. Orta Doğu'da yer alması ve devletler arasında süregelen rekabet Sayın Öcalan'ı emperyalist blok için büyük bir tehdit haline getirmektedir.
“Gün geçip bilinçlenme arttıkça, çoğu insan Sayın Öcalan'ın kaçırılmasının ardındaki gerçeği Kenya halkı fark etti ve bu da Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne yönelik popüler bir ilgi yarattı. Kenya'daki ilerici güçler ile Kürt Özgürlük Hareketi arasındaki materyal ve ittifaklar da dayanışmayı daha da pekiştirdi.”
*Kenya’da da Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için çalışmalar yürütülüyor ve Kürt halkıyla bir dayanışma var. Neler yapıyorsunuz ve Kenya hükümetinin o dönemde komplo sürecindeki rolü ele alındığında ne söylersiniz?
Gelişmiş bir toplumun aksine, Kenya devleti izole edilmiş ve Kenyalı kitlelerden tamamen kopuktur. Sayın Öcalan'ın Yunanistan hükümeti tarafından Başkan Moi hükümeti ile işbirliği içinde kaçırılmasından kısa bir süre sonra çoğu insan durumu anlamaya başladı. Gün geçip bilinçlenme arttıkça, çoğu insan Sayın Öcalan'ın kaçırılmasının ardındaki gerçeği Kenya halkı fark etti ve bu da Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne yönelik popüler bir ilgi yarattı. Halk arasında siyasi bilinç düzeyini yükseltmek için kayda değer girişimler olmuştur. Kurultaylar, siyasi seminerler ve tartışmalar bu konuda büyük katkı sağlamıştır. Kenya'daki ilerici güçler ile Kürt Özgürlük Hareketi arasındaki materyal ve ittifaklar da dayanışmayı daha da pekiştirdi.
Uluslararası dayanışmayı canlı tutmak için Kenyalı yoldaşlar ve Kürt yoldaşlar tarafından karşılıklı olarak düzenlenen görüş paylaşımları, dayanışma etkinlikleri ve açıklamalar olmuştur. Kürt mücadelesinin üç boyutlu modelini benimseyen Kenya-Kürdistan dayanışma örgütleri kurulmuştur. Kadınların özgürleşmesi, ekolojik sürdürülebilirlik ve taban demokrasisinin inşası, demokratik konfederalizm… Sosyal Adalet Hareketi ve Tabandan Kurtuluş Hareketi de buna dahildir.
“Sayın Öcalan'ın özgürlüğünün kaçınılmaz olduğunu belirtmek isteriz. Sizi cesaretlendiriyor ve zafere olan inancınızı motive ediyoruz. Kenya sizinle birlikte.”
*Son olarak eklemek istediğiniz bir nokta var mı?
Dünyanın dört bir yanındaki Kürt halkıyla tam ve sarsılmaz dayanışmamızı ifade etmek ve Sayın Öcalan'ın özgürlüğünün kaçınılmaz olduğunu belirtmek isteriz. Ayrıca Rojava'daki, Doğu ve Kuzey Suriye'deki ve dünyanın dört bir yanındaki tüm savaşçılara ve militanlara sevgi ve dayanışmamızı ifade ediyoruz. Sizi cesaretlendiriyor ve zafere olan inancınızı motive ediyoruz. Kenya sizinle birlikte. Sosyal adalet hareketi size dayanışmalarını sunuyor. Bijî Serok Apo!
Yarın: İmralı ve tecrit sisteminin inşası
