Siyanür nedir, zararları nelerdir?

  • 09:06 15 Şubat 2024
  • Ekoloji
 
HABER MERKEZİ - Licik'te yaşanan göçük sonrası milyonlarca ton siyanürün Fırat Nehri’ne karıştığı belirtiliyor. Peki siyanür, nedir hakkında ne kadar bilgiye sahibiz?
 
Erzîngan'ın Licik (İliç) atık havuzundan siyanür sızması nedeniyle bir süre kapatılıp tekrar açılan Çöpler Kompleks Madeni'nde meydana gelen toprak kayması sonucu sayısı bilinmeyen çok sayıda işçi göçük altında kalırken, geniş bir alan zehirli maden atıklarına maruz kaldı. Kanadalı şirket Anagold, madenin ortaklarından Çalık Holding ve buna göz yuman AKP iktidarı göz göre gelen facia sonrası bir kez daha sorumluluk almaktan kaçındı. Bölgede toprağa ve Fırat nehrine karıştığı ifade edilen siyanür sızıntısına dair kaçamak cevap veren yetkililer, şeffaf olmayan açıklamalarıyla felaketin tüm boyutlarının araştırılması ve önlemlerin alınmasına da ket vuruyor. 
 
Doğa savunucuları ve köylülerin sürekli mücadele ettiği, bölgenin dünyanın “2’inci Çernobil’i” olacağı açıklamaları gündeme gelse de Türkiye’de bir “gelenek” haline gelen yaptırımsızlık Erzîngan’da bir kez daha yaşandı. Ölümcül olan siyanürün kullanımına Avrupa Birliği ülkelerinde 1971 ve 1977 yıllarında kabul edilen yasalarla çok çeşitli kısıtlamalar getirilirken , Türkiye’de madende kullanımı her geçen gün artıyor. 
 
Siyanürlü altın madenciliği 2001 yılında başladı 
 
Türkiye'de siyanürlü altın madenciliği 2001 yılında Bergama Ovacık madeninin kurulmasından bu yana tartışılırken Altın Madencileri Derneği’ne göre bu süre içinde Bergama’da 33 ton altın çıkarıldı. Bergama köylülerinin mücadelesi ile duyulan siyanürlü madencilik, çevresel etkileri ile 20 seneden uzun süredir zaman zaman gündeme geliyor. Bugün Türkiye’de 20’ye yakın işletme siyanürle altın madenciliği yapıyor. Peki siyanür nedir, tehlikeleri nelerdir, Siyanür hakkında ne kadar bilgiye sahibiz?
 
Siyanür nedir?
 
Türk Tabipler Birliği (TTB)  siyanürü şöyle tarifliyor:“Hidrosiyanik asit” ya da “prussik asit” olarak da bilinen, son derece toksik maddedir. Gaz formu olan hidrojen siyanür (HCN); renksiz, acı bademi andıran kokulu gazdır. Sıvı formu olan hidrosiyanik asit ya da prussik asit ise, yüzde 2 ve yüzde 4 oranında suda çözelti halinde bulunup 'Scheele asidi' olarak da anılmaktadır. Sıvı siyanür de gaz hali gibi renksizdir. Bununla birlikte, sodyum ve potasyumun oluşturduğu siyanür tuzları beyaz renkli katı maddelerdir ve siyanür içeren maddeler içerisinde en sık rastlananlarıdır.”
 
Siyanür kaynakları?
 
Siyanür, sanayide birçok alanda kullanılıyor. Sentetik lastik ve bazı kimyasal maddelerin üretimi, dericilik, gübre, fare ve böcek ilaçları üretimi kullanım alanları. Ayrıca fotoğrafçılık, metalürji ve laboratuvar tekniği alanlarında, dericilikte sertleştirmede, elektrolizle kaplamada çeşitli siyanür bileşiklerinden yararlanılıyor. Tuzları metalürjide elektro kaplama, metal temizleme ve altının cevherinden uzaklaştırılması için de kullanılıyor. 
 
Hızlı etki eden bir zehir 
 
Siyanür hızlı etki eden bir zehir. Belirtiler ve ölüm sıklıkla çok çabuk gerçekleşiyor. Siyanür zehirlenmesinin ortaya çıkıp, karşılaşılan zehrin tipine bağlı. Hidrojen siyanür buharları en hızlı etki eden biçimi ve belirtiler saniyeler içinde, ölüm ise dakikalar içinde gerçekleşiyor. Siyanür tuzlarının ağız yoluyla alınmasında yavaş emilmeleri nedeniyle zehirlenme yavaş oluşmakta, tedavi ile kişi kurtarılabiLmekte. 
 
Deriden emilim yoluyla da zehirlenme oluyor 
 
Siyanür zehirlenmesi, asıl olarak siyanür içeren maddelerin ağız yoluyla alınması ile gerçekleşiyor. Bunun dışında solunum ve deriden emilim yoluyla da zehirlenme olabiliyor. Sıvı hidrojen siyanür deriden çabuk, gaz formu ise yavaş emiliyor.  Siyanüre dair yapılan bir araştırma olguların yüzde 70'inde siyanür bileşiminin kişinin kendisi tarafından alındığını ortaya koyuyor. Solunum yolu ile siyanür zehirlenmesi en tehlikeli olanı, çünkü mukoza ve alveollerden toksik dozda emilim çok hızlı geçiyor. Hidrojen siyanür için ölümcül doz 50 mg, sodyum ve potasyum tuzları için ise 200-300 mg olarak belirtiliyor. 
 
Bölgede fay hattı bulunuyor 
 
Bölgedeki risk sadece siyanürle de sınırlı değil. Anagold Altın Madeni aktif bir fay hattı zonu üzerine kurulu. Madende siyanür dahil 66 milyon ton kimyasal içeren atık havuzu mevcut. Prof. Dr. Naci Görür geçen yıl bu fay hattında 7 büyüklüğünde deprem beklendiğini söylemişti. Olası bir depremde siyanürün tüm yaşam alanlarına ulaşma riski de söz konusu.