Kürdistan’daki gençler, gençlere yönelik iktidarın yürüttüğü özel savaş politikalarına karşı gençlik örgütlenmelerini sürdürüyor. Bugün Kürt gençleri yeni bir oluşuma giderek “Mêrdîn Öğrenci Birliği” adı altında kuruluşunu ilan etti. Oluşum 7 ana başlık altında neden örgütlendiklerini ve ilkelerini sıraladı. Asimilasyon ve imha politikalarından onurlu Kürtlük ve özgür kadın bilincine kadar üzerine kurulduğu ilkeleri aktaran oluşum özel savaşla mücadele edeceği vurgusunu yineledi.

 

Oluşumun 7 başlıkta sıraladığı ilkeleri şöyle:

 

‘Zalimlerin iştahını açan ‘‘altın hilal’’

 

“Yüzyıllardan beri yaşadığımız Kürdistan coğrafyası, ana soylu toplumun kendini sürdürmesine ve insanlığın gelişimine ev sahipliği yapmıştır. Neolitik devrimin geliştiği bu topraklar, her zaman sömürgecilerin iştahını açmış ve işgal edilmek istenmiştir. Bu topraklarda gelişen sürekli saldırılara rağmen Kürt halkı, dört parçaya bölünse de kendini bu günlere kadar getirebilmiştir. Son yüzyılda ise bu saldırılar artık süreklileşen uzun vadeli kültürel soykırım haline bürünmüştür. Kendini Kürdün yokluğu üzerinden inşaa edenler, Kürdün ıslığından bile sarsılmaya başlamıştır.

 

‘Asimilasyon ve imhaya karşı  varolmak’

 

Bu yüzdendir ki Kürdün dilini yasaklayıp kökenini de uydurma teorilerle “kart-kurt” sesine dayandırmaya çalışmışlardır. Tarihini, kültürünü, dilini asimilasyon politikaları ile kaybettirip zorunlu iskanlarla topraklarından koparıp direniş ışığı gördüklerini ise Dersim, Zilan, Ağrı, Lice’de olduğu gibi kılıçtan geçirip Kürtlüğü kaybettirmeye çalışmışlardır.

 

‘Harpegos’tan günümüze ihanet’

 

Bugün kendisini sürdüren ve kendi dar, bencil,  maddi, ailevi-aşiretçi çıkarları için Egemen güçlerle işbirliği yapıpkendi halkının çocuklarının katledilmesine neden olan ihanet çizgisi de hala sürdürmektedir. İhanet çizgisi de kendini Medler’i yüzüstü bırakıp Asurlular’la işbirliği içine giren Harpegos’tan bugüne kadar getirmiştir.

 

‘Egemenlere ve ihanete karşı onurlu kürtlük’

 

Gelişen onlarca işgal, kendini yıllardır sürdüren ihanet çizgisine rağmen Kürt halkı yüzyıllardan beri direnişle kendini korumuş, ebedi Kürdün hakikatini dünyaya kanıtlamıştır.

 

‘Özgür kadın özgür Kürdü yaratıyor’

 

Yeryüzünün gördüğü en çirkin ve vahşi-gerici örgütleri, Kürdistan’ın Tanrıça kültürünün devamcısı ve özünü taşıyan Kürt Kadınlarının öncülüğünde toprağa gömülmüştür. 5000 yıllık eril-hiyerarşik sistem; kadını toplumun öncüsü, özgür kimliklerinden arındırıp ‘erkeğin eşi’, ‘erkeğin kardeşi’, erkeğin bir ‘şey’i haline getirmeye zorlamış, yarattığı tecavüz kültürü ile makul! kadını yaratma çalışmıştır.  Tanrıça Starlar’dan Leylalar’a, Saralar’dan, Arinler’e eril sisteme ve  yarattığı tecavüz kültürüne karşı ‘makul’ değil  Özgür Kadın çizgisini büyütmüş ve büyütmeye de devam etmektedir.

 

‘Kürt gençliğine karşı gelişen ideolojik-politik saldırılar’

 

Kürt halkının gelişen ihanet ve işgale karşı  direniş çizgisiyle bugüne kadar gelmesini hazmedemeyenler, Kürd’ü bitirmenin bir yolu olarak da gençliğe saldırmaya başlamışlardır. Ahlakın ve toplumsallığın yeşerdiği Kürdistan’da gençleri liberalizm ideolojisiyle yalnızlaştırıp, bireysel sözde ‘özgürlük’ adlı ahlaksızla donatmaya çalışmıştır. Kürt gençliğini açlıkla ‘terbiye’ etmiş ve gençlerin kimisini Türkiye metropellerine sürmüş, kimisini ise Avrupa’da gurbet yaşamı sürmeye mahkum etmiştir. Kürdistan’ın tüm gençleri, özgürlüğün mekanlarında buluşarak arınmak, arınarak yücelmek ve dönemin görev ve sorumluluklarına sahip çıkmak durumundadırlar. Kürdistan gençliğinin kökü de, Kâbe’si de ülkesidir.

 

‘Aydın gençlikle özgür toplumu inşa edeceğiz’

 

Tek-tipçi zihniyeti ile kendi tapınaklarını kurmak için ilkokullardan üniversitelere kadar dayatılan eğitimler öz ve biçim olarak bireye, toplumdan kopmuş, yozlaşmış bir gençlik yapısı ve hiyerarşi güdümlü insan oluşturmayı esas almaktadır.  Bilim ve bilim insanları üretmektense var olan rejimin ve sistemin, robotlarını yaratmaktan öteye gidememiştir. Üretimleriyle de sistemin suçlarına sözde bilimsel bir kılıf bulmaya çalışmıştır. Cinsiyetçi, akademiden yoksun, tacizci akademisyenleri ile kendini meşrulaştırmayı hedeflemektedir. Torpil ve sözde mülakatlar ile yandaş olmayan öğrenciler ise verilen emeğin karşılığı işsizlik olmaktadır. Ama üniversiteler bu fikirlerle inşaa edilmeye çalışılsa da her zaman için toplumun öncü-aydın gücü olan gençliğe ev sahipliği yapmıştır. Bugün bizler de kirli psikolojik, ideolojik ve zor saldırılara rağmen  halkın ve gençliğin binlerce yıllık direnişinin devamcısı olma misyonuyla hareket ediyoruz. Şerzan Kurt, Kenan Mak ve Aydın Erdem’lerin yarattığı mirasla öncü kimliğimizin bilinciyle Özgür Üniversiteleri inşa edeceğiz. Anadilimizde , Özgür-Özerk Üniversiteler için tüm öğrenci arkadaşlarımıza “Mardin Öğrenci Birliği” olarak bu yolda beraber yürüme çağrısı yapıyoruz."