Rojin Kabaiş için eylem: ATK bilgileri gizledi
- 17:05 15 Ekim 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün aydınlatılmasına dair yapılan eylemde konuşan Rojin Kabaiş için adalet komisyonu üyesi Zeliha Taşkıran, “ATK bilgileri gizledi” dedi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen olayın akıbeti aydınlatılmadı.
Amed'de bulunan kadın örgütleri ve üniversite öğrencileri siyasi parti ve STÖ'ler Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün aydınlatılması için Şex Seîd Meydanı’nda oturma eylemi gerçekleştirdi.
Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, "Adalet susarsa biz susmayız", "Katiller aramızda adalet nerede", "ATK kimi koruyor", taşınarak, "Rojin için adalet", "İntihar değil bu bir cinayet", "Sistem vuruyor, devlet koruyor", "jin Jiyan Azadi” sloganları atıldı.
'Rojin intihar etmedi’
Açıklamaya yapan Rojin Kabaiş’in arkadaşı Cemile Eren, Rojin'in intihar etmediğini, böyle bir algının yaratılmak istenildiğini söyledi. Cemile Eren, "Susmayın. Susarsak parça parça dağılırız. Artık yeter. Rojin için buradayız ve daima burada olacağız" dedi.
‘ATK, bilgileri gizledi’
Rojin Kabaiş için adalet komisyonu üyesi Zeliha Taşkıran ise Rojin Kabaiş dosyasının doğru bir şekilde işlenilmediğini, ATK’nin bilgileri gizlediğini belirtti. Zeliha Taşkıran, “Otopsi raporu 28 gün bekletilerek, ne avukatlarla ne de aileyle paylaşılmadı. Otopsisinde bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA bulundu, ancak bu DNAların kime ait olduğu ve bedeninin neresinde bulunduğu geçtiğimiz bir yıldır açıklanmamıştı. Rojin intihar etti diyerek soruşturma dosyası kapatılmaya çalışıyordu. Biz, geçtiğimiz bir yıl boyunca her bir karanlık noktayı aydınlatmak için sokakta, sosyal medyada ve hayatın her anında bulunduğumuz her yerde Rojin'e ne oldu sorusunu sorduk. Rojin'i unutturmadık. Bu mücadelemiz sonucunda ATK, Rojin'in otopsisinde bulunan 2 farklı erkeğe ait olan 2 DNA örneğinin bedeninin neresinde olduğu bilgisini içeren raporu dosyaya ekledi. 2 farklı erkeğe ait olan DNA'lar göğüs bölgesinde ve vajinanın iç bölgesinde tespit edildi. Bu bulgularla beraber, Rojin'in katledilişi artık intihar ya da şüpheli durum diyerek geçiştirilemeyecek noktadadır. Aksine, cinsel saldırı ihtimalinin etkin bir şekilde araştırılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
‘Rojin’in katledilişinin üstü örtülmeye çalışıldı’
Rojin için adaleti isteyenlerin susturulmaya çalışıldığının altını çizen Zeliha Taşkıran, devamında şunları söyledi: “ATK, 2 erkek DNA'sının kimlere ait olduğu dosyaya sunmak ve kamuoyuna da açıklamak zorundadır. İntihar etti diyerek Rojin’in katledilişinin üstü örtülmeye çalışıldı, hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde dosyaya kısıtlılık kararı getirildi. Dosyaya yeni atanan savcı ile bu kısıtlama kararı kısmi bir şekilde kaldırılmıştı. En baştan beri, bu somut herhangi bir gerekçesi olmayan kısıtlılık kararının, dosyanın selameti için değil gerçeklerin aileden ve avukatlardan gizlenmesi için getirildiğini biliyoruz demiştik. ATK’nin Rojin'in otopsi raporunu dosyaya eklemesiyle öğrendik ki savcı ve ATK 1 yıldır ellerinde bulunan bilgileri gizlemişlerdir. Bu, delillerin karartılmasıdır, deliller gizlenerek suç işlenmiştir bu açıkça bir kadın cinayetine ortaklıktır. Van Barosu ve Amed Barosu ortak yaptığı açıklamada ATK hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu aktardılar. Biz de sürecin takipçisi olacağız. Rojin’in adaletini sağlamak için bütün kentlerde sokaklara çıkmaya adalet mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.”
Açıklama, sloganlarla son buldu.
Riha
Riha Kadın Platformu, Rojin Kabaiş’in şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen faillerin ortaya çıkarılmamasına tepki gösterdi. Rıha’nın Xelîliye (Haliliye) ilçesinde bulunan Novada Park AVM önünde yapılan açıklamaya siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Kadınlar, ellerinde Rojin Kabaiş’in fotoğraflarının yer aldığı ve üzerinde “Rojin’e ne oldu?” yazılı dövizler taşıdı. Açıklama boyunca sık sık, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Jin, jiyan, azadî” ve “Kadın yaşam özgürlük” sloganları atıldı.
Açıklama metnini platform adına Seval Uçar okudu.
‘Failleri koruyanlar bu cinayetin ortağıdır’
Seval Uçar, açıklamada Rojin Kabaiş’in kaybolduğu ve cansız bedenine ulaşıldığı süreci hatırlatarak, "Biz kadınlar bu sessizliğin, bu karartmanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Sistemin çürümüş yapısını, failleri koruyan adalet mekanizmasını, her gün hayatımıza kast eden erkek şiddetini biliyoruz ve asla susmuyoruz. Rojin’in yaşam hakkı, daha önce katledilen binlerce kadın gibi, sistematik erkek şiddeti tarafından elinden alındı. Failleri koruyan, yargıyı işlemez hale getiren, İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alan her karar bu cinayetlerin doğrudan ortağıdır” dedi.
‘Kadın mücadelesi susmaz, dayanışma yaşatır’
Seval Uçar açıklamanın devamına, Türkiye’de kadınların yaşam hakkının sistematik olarak gasp edildiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bu ülkede 7’den 70’e hiçbir kadın güvende değil. Evde, işte, okulda, sokakta tacize, tecavüze, cinayete uğruyoruz ve çoğu zaman akıbetimiz açıklanmıyor. Son 10 yılda en az 7 bin 810 kadın katledildi. Bu bir kadın kırımıdır, bu bir savaş bilançosudur. Katledilen, kaybolan, susturulan tüm kadınların akıbetini sormaya devam edeceğiz. Nerede ve ne zaman olursa olsun kadın mücadelesi susmaz, kadın dayanışması yaşatır!”
Açıklama, “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla sona erdi.
Agirî
Agirî’de yürüyüş gerçekleştirildi. Siyasetçilerin de aralarında olduğu kitle, DEM Parti İl Örgütü binasında toplandı ve “Yargı sustu biz susmayacağız. Özel savaş yöntemi olan delil karartan sisteme karşı mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz” pankartı açtı. “Failler belli adalet nerde?” dövizleri taşıyan kitle, Cumhuriyet Caddesi’nde yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca “Jin, jiyan, azadî”, “Rojin Kabaiş isyanımızdır”, ve “Koruma, aklama, failleri yargıla” sloganları atıldı.
Yürüyüş sonrası konuşan TJA aktivisti Dilan Başboğa, cezasızlık politikalarına işaret ederek, "TJA olarak bizler, Rojin’in ölümüne dair yürütülen sürecin başından itibaren kurumların duyarsızlığını, delillerin çelişkilerini ve faillerin korunma biçimlerini yakından takip ediyoruz. Bu, sistematik bir kadın düşmanlığı düzeninin, erkek egemen yargının ve devletin ihmallerinin sonucudur” dedi.
Şirnex
Şirnex'in Silopiya (Silopi) ilçesinden açıklama yapıldı. Sanat Sokağında yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı ve “Katiller belli adalet nerede?” pankartı açıldı. TJA aktivisti Nafiye Geçgel, ortak basın metnini okudu. DEM Parti Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, "Van Adli Tıp Müdürlüğü bir yıldır gerçekleri karanlıkta bıraktı. Kürt kadınlarına şiddet uygulayan akıl bugün Wan’da iş başında. Rojîn’in bedeninde çıkan DNA’lar kimlere ait? Bunun açıklanması gerek. Rojîn’in kimlerin katlettiği açıklanmadan ve adalet sağlanmadan biz biran olsun durmayacağız. Adalet sağlanana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
Açıklama, “Jin jiyan azadî” sloganıyla son buldu.Êlih
Êlih
Êlih’te de “Rojin Kabaiş’e adalet” talebiyle eylem yapıldı. DEM Parti il örgütü önünde DEM Parti Kadın Meclisi ve Özgür Kadın Hareketi’nin (Tevgera Jinên Azad -TJA) öncülük ettiği açıklamada, “Yargı sustu biz susmayacağız! Rojin’in katilleri neden korunuyor?” pankartı açıldı.
Burada konuşan yerine kayyım atanan Êlih Belediye Eşbaşkan’ı Gülistan Sönük, kadın katliamlarının Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikalarının sonucu olduğunu belirterek, “Özel savaş politikalarıyla kadınlar katlediliyor, tecavüze uğruyor, katiller cezasız bırakılıyor. Bizler daha önce tamda burada İpek Er içinde bu mücadeleyi verdik ve katil yargı tarafından korundu. Ardından mektup bırakmasına rağmen failler korundu” dedi.
Cezasızlık politikaları yüzünden başka kadın katlimlarının işlendiğine vurgu yapan Gülistan Sönük, “Bu failler korunduğu için Rojin ve birçok kadın arkadaşımız şuan aramızda değil. Rojin’in babasının her yerde ‘Kızım intihar edecek biri değil’ demesine rağmen sesi duyulmadı ve şuan Wan iradesini gasp eden kayyım vali ‘Rojin intihar etti’ diye açıklama yaptı ve bu katliamın üstünü intihar süsü verilerek kapatmaya çalıştı” şeklinde konuştu.
Açıklama metnini okuyan TJA’lı Ezel Aydın, faillerin yargılanmasını istedi. Ezel Aydın, Bu cinayetin ilk olmadığını söyleyerek, “Gülistan Doku, Pınar Gültekin, Şule Çet, İpek Er gibi dosyalarda görülen delil karartma gibi ihmaller ve cezasızlık diğer dosyaların birer devamıdır” diye konuştu.
Açıklama “Jin, jiyan, azadî” ile ”Kadın cinayetleri politiktir” sloganları ve yapılan oturma eylemiyle sona erdi.
Adana
DEM Parti Adana Kadın Meclisi ile TJA, Wan Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü ile ilgili olarak Adana’da bulunan İnönü Parkı’nda açıklama yaptı. Açıklamada kadınlar, Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması ve faillerin cezalandırılması çağrısında bulundu.
TJA’lı Şükran Efetürk, aile ve kamuoyunun olayın aydınlatılmasını beklediği ifade ederek, “Kadının bedeni, toplumun hakikat aynasıdır. Rojin’in bedeninde gizlenen hakikati açığa çıkarmak yalnızca bir adalet talebi değil; kadın yaşamının kutsallığını savunmaktır. Erkek egemen sistemin karanlığına karşı Rojin’in sesiyle direnen tüm kadınların mücadelesi büyüyor.Biz kadınlar susmayacağız; güvencesizliğe, erkek şiddetine, kadın düşmanı politikalara boyun eğmeyeceğiz. Katillerden, onları koruyanlardan, suçun üzerini örtenlerden hesap soracağız" dedi.
Semsûr
Semsûr Kadın Platformu öncülüğünde, Semsûr (Adıyaman) merkezde bulunan Mimar Sinan Parkı’nda, çok sayıda sivil toplum kurum ve kuruluşun katılımıyla Rojin Kabaiş için basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, Rojin Kabaiş’in fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı. Açıklama metnini platform adına Dilan Güler okudu.
Taleplerini Sıraladılar
Dilan Güler, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü ve ardından yaşanan gelişmelere dair hatırlatmalarda bulundu. Şeffaf bir soruşturma yürütülmesine ilişkin taleplerini şöyle sıraladı:
"*Şeffaf ve etkin bir soruşturma yürütülmesini,
*Delillerin titizlikle toplanmasını ve süreç içinde kaybolmamasını,
*Kolluk kuvvetlerinin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmesini,
*Ailenin ve toplumun bu süreçte doğru ve zamanında bilgilendirilmesini,
*'Şüpheli ölüm' dosyalarının kapatılmayıp, tüm gerçeklerle birlikte aydınlatılarak ilerlemesini talep ediyoruz."
Açıklama, “Rojin’in anısı mücadelemizin ateşi olsun” denilmesinin ardından atılan “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla sona erdi.