Bir direnişin belleği: Gazi Mahallesi (3)

  • 09:01 26 Eylül 2025
  • Dosya
 
Gazi halkı soruyor: Gençlere silahları kim veriyor?
 
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Gazi Mahallesi’nde yıllardır sürdürülen özel savaş politikaları, halkın ifadesiyle fiziki saldırılardan daha tehlikeli bir boyuta ulaştı. Mahalle sakinleri, uyuşturucu, çeteleşme, fuhuş ve silahlanma üzerinden yürütülen bu saldırılara dikkat çekerek, “Gençlere silahları kim veriyor?” diye soruyor.
 
Gazi Mahallesi’nde yıllardır sürdürülen özel savaş politikaları, yalnızca devrimcileri hedef almakla kalmadı; toplumun her alanına yayılarak uyuşturucu, fuhuş, çeteleşme ve silahlanma üzerinden gençleri, kadınları ve çocukları kuşattı. Bir zamanlar direnişi ve örgütlü yapısıyla bilinen mahalle, bugün sessiz ama derin bir savaşın etkisi altında. Mahalle sakinleri, bu sürecin fiziki saldırılardan daha tehlikeli olduğunu belirtiyor ve “çetelerin önleri bilerek açılıyor, gençlere silahlar dağıtılıyor, kadınlar özel yöntemlerle hedef alınıyor” diyerek yaşananlara dikkat çekiyor. 
 
Dosyamızın son bölümünde mikrofonu Gazi halkına uzatıyor ve özel savaşın gündelik hayatta nasıl karşılık bulduğunu onların tanıklıklarıyla aktarıyoruz. 
 
‘Sessiz savaş sesli savaştan daha tehlikeli’
 
Yıllardır Gazi Mahallesi’nde yaşam süren Nuriye Yıldız, mahalleye dair şunları söyledi: “Çocuklarımı burada büyüttüm. Kimsenin haddi değildi Gazi’de birine laf atmak, çünkü gençler herkesi koruyordu. Temiz, ahlaklı insanlardı, kendimizi güvende hissediyorduk. O gençleri tutukladılar, öldürdüler ve Gazi sahipsiz kaldı. Şimdi Gazi üzerinde oyun oynuyorlar. Uyuşturucu, insan kaçırma artmış. Uyuşturucu kullanımı 10 yaşındaki çocuklardan başlıyor. Bu gençler çok sahipsiz, her gün ölüyorlar. Kapımın önünde geçen gün uyuşturucu kullanan üç genç bayılmıştı. Bizim gözümüzün önünde bu zulüm yapılıyor. Sessiz savaş, sesli savaştan daha tehlikeli.
 
Bu halkın üzerinde yürütülen kirli bir savaş. Tank, top, silah kullandıklarında nasıl bir savaş yürütüldüğünü insan görüyor ama toplum şimdi yaşananları görmüyor. Kadınların çektikleri videolarla şantaj yapıyorlar. İnsanlar hayattan koparıldı. Bu işin başında kim var? Bu iş sadece gençlerin yapabileceği bir iş değil. Uyuşturucu dışarıdan getiriliyor. Biz yola çıktığımızda kırk defa aracımız aranıyor; eğer izin vermezlerse uyuşturucu nasıl bu mahalleye girebilir? Bu çeteleşme ile kadın ölümleri gerçekleşiyor. Toplumu çete yapmışlar. İnsanları parayla kandırıyorlar. Su uyuyor, ateş uyuyor ama düşman uyumuyor.”
 
‘Gençlere silahları kim veriyor?’
 
Çetelerin önünün açıldığının altını çizen mahalle sakinlerinden Nafiye Kaya, polis işbirliğiyle bu sürecin gerçekleştiğine dair duyumları olduğunu söyledi. Nafiye Kaya, “Devlet bir şey yapmıyor, bari bizim halkımız bir şey yapsın. Polis sözde geliyor, bunu yapanları gözaltına alıyor ama ertesi gün tekrar bırakıyorlar. Aynı zamanda gençler silah kullanmaya başladı. Bu gençlere silahları kim veriyor? Sabahtan akşama kadar bu mahallede polis geziyor, bu işi kimlerin yaptığını bilmiyorlar mı? Uyuşturucu için ailelerinden para istiyorlar; aileler para vermeyince ya gidip hırsızlık yapıyorlar ya da insanları vurup paralarını alıyorlar. Kürt gençlerinin üzerinde oyun oynuyorlar. Eğer bizimle barışmak istiyorlarsa neden bizim gençlerimizi bu pis işlerin içine koyuyorlar?” dedi.
 
‘Kadınlara fuhuş yaptırılıyor’
 
“Gençlerin uyuşturucuya, çeteye bulaşmasını istemiyoruz çünkü bu Kürtler üzerinde uygulanan bir politika” diyen Güle Balıkçı, şu ifadeleri kullandı: “Birçok genç ya Avrupa’ya gitti ya da çeteye bulaştı. Neredeyse Gazi Mahallesi’nde uyuşturucuya bulaşmayan genç kalmamış. Önceden eylem yapan birçok genç uyuşturucuya alıştırıldı ve artık eylemlere katılmıyor. Bu kişiler ailesine, çevresine ve cebine zarar veriyor. Gençlerin eskisi gibi iyi olması gerekiyor. Bütün gençler arkadaşlarından görerek başlıyor. Sivil polislerin onlarla arkadaş olduğunu ve uyuşturucuya alıştırdığını düşünüyoruz. Geçtiğimiz günlerde uyuşturucu kullanan bir genç annesini öldürdü. Bunların asıl sebebi, Kürtlerin mücadele etmemesi içindir. Sokakta gençlerin uyuşturucu kullandıktan sonra girdikleri halleri görüyoruz; çok kötü bir durum, tedirgin oluyoruz.
Gazi’de aynı zamanda fuhuş yaptırılıyor. Özellikle sivil polisler Kürt kadınları kendilerine âşık ediyor, güzel konuşuyor, ardından onlara pis şeyler yaparak terk ediyorlar. Kadınlar daha sonra intihar ediyor. Bazı aileler kızlarının arkasında duruyor ama bazı aileler durmuyor.”
 
‘Kürt beynini mücadele için kullanmasın, uyuşturucu ve para ile ilgilensin istiyorlar’
 
Fatma Döner ise son olarak şunları dile getirdi: “Bizim evimizin orasında, parkta akşamüstü küçük yaşlardaki çocuklar bir araya gelip uyuşturucu kullanıyor. Özellikle yurtsever çocuklara uyuşturucu satışı yapılıyor ve çetelerin içine alınmaları sağlanıyor. Bunun sonucunda Kürt çocukları öldürülüyor. Biz artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. ‘Kürt çocuklarını bilerek mi bunun içine almışlar?’ sorusunu biz soruyoruz. Polis bunun önünü almak için hiçbir şey yapmıyor.
 
Benim bildiğim, Bağcılar’da bir aile çetelerden şikâyetçi olmak için karakola gitmiş. Polisler de ‘Biz onların önlerini tutamıyoruz, ne yapabiliriz?’ demiş. Aslında çetelerin önlerini tutmak istemiyorlar. Kürt beynini mücadele için kullanmasın; uyuşturucu ve para ile ilgilensin istiyorlar. Bu politika bilinçli olarak yürütülüyor. Burada silah kullanımı da çok artmış, sürekli silah sesi duyuyoruz.”
  
Son