Harran Üniversitesi öğrencileri: Güvende hissetmiyoruz!
- 09:02 28 Ekim 2025
- Güncel
Evin Çiftçi – Gülistan Gülmüş
RIHA – Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünden bu yana kendilerini güvende hissetmediklerini söyleyen öğrenciler, faillere caydırıcı cezalar verilmeden kadınlar için güvenliğin olamayacağını vurguladı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin üzerinden bir yıl geçti ancak henüz şüpheli ölüm aydınlatılmadı. Bununla beraber dosyadaki gizlilik kararı hâlâ devam ediyor. Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünden bu yana birçok kadın öğrenci protesto eylemleri gerçekleştirerek yurt ve üniversitelerin güvenli olmadığını vurguladı. Çoğu öğrenci, güvenlik kaygısı nedeniyle üniversiteyi yaşadığı kentte okumaya başladı.
Kendilerini güvende hissetmediklerini belirten kadınlardan bazıları da Rıha’da bulunan Harran Üniversitesinde öğrenim görüyor. Öğrencilere konuya ilişkin mikrofon uzattık.
‘Tehdit altındayız’
Beyza Nur Aslan, Rojin Kabaiş olayının ardından üniversitelerde güvende hissetmediklerini belirterek, “Ben de üniversiteye yeni başladım, bende bir kaygı oluştu, ‘Şehir dışına nasıl gideceğim?’ dedim. Rojin de okumak için şehir dışına gitti, ülkede bir güvenlik olmadığını düşünüyorum. Artık küçük kızlar, bebekler, kadınlar öldürülüyor. Türkiye’de tehdit altındayız. Bu olaylar olduğunda sokakta hep, ‘Arkamdan biri gelirse’ korkusuyla yaşıyoruz. Bu olaylar yaşandığında sınava hazırlanıyordum ve psikolojim bozuldu. Bunlar Türkiye’de normalleşmeye başladı, bundan dolayı korku duyuyoruz. Urfa’da yaşıyorum, şehir dışında okumayı çok istiyordum. Bu olaylar yaşandıktan sonra bir korku oldu, bizler de, ‘Gitsek ne yapacağız, nasıl edeceğiz?’ diye sormaya başladık” ifadelerini kullandı.
‘Caydırma yok, sanki teşvik ediyorlar’
Katliamların önünün caydırıcı cezalarla kesilebileceğini belirten Beyza Nur Aslan, “Tanımadığımız insanlar, hiç görmediğimiz insanlar bizim canımızı almaya başladı. Ağır cezalar verilmeli, ceza vermiyorlar. Sadece kadınlar değil, erkek çocukları da mağdur. Ülkede ağır bir ceza yok, caydırma yok, tam tersi sanki teşvik ediyorlar. Kimse korkmuyor, failler ‘5 yıl yatar çıkarız’ mantığında” dedi.
‘Neden üstünü kapatmaya çalışıyorlar?’
Kendilerini güvende hissetmediklerini kaydeden Fatma Aşıroğlu da şunları söyledi: “Başka bir şehirden buraya okumaya geldim ve başımıza neler geleceği belli değil. Rojin de başka bir kente üniversiteyi okumaya gitti ama başına gelenler ortada. Neden bunun üstünü kapatmaya çalışıyorlar? Bu, sürekli gündemde olması gereken bir konu çünkü kimi neden savunuyorlar? Bunlar araştırılmalı ve konuşulmalı. Onlarca kadın ölüyor ve biz bunlardan haberdar değiliz, haberdar olduklarımızın da üstünü kapatıyorlar. Araştırılması, üzerinde durulması gereken bir konu.”
‘Açıklığa kavuşması lazım’
Rojin Kabaiş dosyasının aydınlatılması gerektiğinin altını çizen Fatma Aşıroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Büyük ihtimalle çıkarları vardır, bunu yapanı savunmaya çalışıyorlar. Rojin’e bunu yapanların onlarla bir ilişkisi var mı diye düşünüyoruz çünkü devlet burada bir cinayet söz konusu iken neden birilerini kalkıp savunsun? Bağlantı var mı yok mu diye şüphe uyandırıyor. Dosyayı kapatmaya çalışıyorlar ama kapatmasınlar. Düşünsenize, babanız sizi okumanız için bir yere götürüyor, hayalleriniz var ama siz bu hayalleri sadece bir iki gün yaşayıp katlediliyorsunuz. Bu konunun açıklığa kavuşması lazım.”
‘Güvende hissetmiyorum!’
Faillere yönelik cezasızlık politikasından dolayı kadın katliamlarının arttığını söyleyen Şule Altankan, güvende hissetmediğini paylaştı. Şule Altankan, “Bence yeterli şekilde ceza uygulanmadığı için herkes kolay bir şekilde cinayet işliyor. Sadece kadınlara değil, çocuklara ve hayvanlara yönelik suçlarda da aynı durum geçerli. Yeterli bir adalet sistemi olmadığından dolayı rahatlıkla cinayet, hırsızlık suçları işlenebiliyor. Bence adalet sisteminin ve baştakilerin değişmesi gerekiyor. Faillere caydırıcı ve müebbet cezalar verilebilir. Rahatlıkla herkes üniversiteye girip çıktığından dolayı ben kendimi güvende hissetmiyorum” şeklinde konuştu.
‘Faillere ceza verilmiyor!’
Naz Oba ise, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne dair en başından beri bir şeylerin saklandığını ifade ederek, faillerin cezalandırılmasını istedi. Naz Oba devamında şu ifadelere yer verdi: “Dünyanın birçok yerinde kadın katliamlarının arttığını söyleyebiliriz. Rojin de bizim gibi öğrenciydi. Onun bu şekilde öldürülmesi hepimizi çok derinden etkiledi. Bir düzen yok. Şu an içinde bulunduğumuz kampüste de giren çıkan belli değil. Bu yüzden güvende hissetmiyorum. Bu konuda bir şeyler yapılması gerekiyor. Rojin cinayetinde de en başından beri bir şeyler saklandı ve raporlarda eksik bırakıldı. Rojin’in bedeninde iki erkeğin DNA’sına ulaşıldı. Zaten bedeninde olan bir şeydi. En başından beri söylenmesi gerekiyordu, neden sonradan söylendi? Babası her meydanda, her kalabalıkta sesini duyurmaya çalıştı. ‘Ateş düştüğü yeri yakar’ derler ya, herhalde insanlar kendi yakınları olmadığından dolayı sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Kadın katliamları o kadar arttı ki toplumda normalleşti artık. Faillere ceza verilmiyor. Rojin’in failleri neredeler? Bunlar kim? Sürenin bu kadar uzatılması belki de faillerin kaçması içindi. Benim aklımda bir sürü soru işareti var.”







