RIHA- TJA'nın düzenlediği atölyede, toplumsal şiddete karşı çözümün devletten değil, toplumun kendisinden gelmesi gerektiği vurgulandı.

 

Tevgera Jinên Azad (TJA),  25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, “Demokratik toplumla şiddetsiz özgür yaşama” şiarıyla Kürdistan ve Türkiye’nin birçok kentinde etkinliklerini sürdürüyor. Atölyeye, Xelfetî Belediye Eşbaşkanları, Riha milletvekili Dilan Kunt Ayan ve çok sayıda kişi katıldı.  

 

TJA, Riha’nın Xelfetî ilçesine bağlı Helbini köyünde toplumsal cinsiyet atölyesi gerçekleştirdi. Atölyeye, çok sayıda kişi katıldı.  Kadın ve erkek arasındaki eşitsizliğin derin bir sorun olduğu belirtildi. 

 

Narin Güran olayı 

 

Burada söz alan Dilan Kunt Ayan, şiddetin her geçen gün daha fazla derinleştiğini belirterek, “Bu toplumda yaşayan kadınlar ve erkekler olarak bu şiddetin unsurunu yaşıyoruz. Sisteminde bize dayatmış olduğu rollerden kaynaklı bu noktaya geliyoruz. Çok kritik ve önemli bir süreçten geçiyoruz. Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin içerisinden geçiyoruz. Yüzyıldır bu topraklarda her gün bir ölümün, kaybın ve acının olduğu sorunun artık müzakere zemininde çözülmesi gereken bir süreçten söz ediyoruz. Tarihi bir süreçte şiddet adı altında bir gerçeklik var. Toplum içerisinde yaşayanların her geçen gün vahim olayları görüyoruz. Bozova’da çocuğa yönelik şiddetin geldiği noktayı görebiliyoruz. Şiddetin ne kadar vahşice olduğunu görüyoruz.  Narin Güran olayında olduğu gibi bir köyün içerisinde bir çocuğun nasıl katledildiğini görüyoruz. Bu coğrafyada yaşanıyor olması kabul edilemez. Bu şiddeti doğuran kök sorunları, sistemin getirdiği noktayı konuşmalıyız”  dedi. 

 

Şiddetin döngüsü 

 

Şiddetin her geçen gün toplumu da içerisine alarak büyük bir sarmal olarak kendini yaşattığını dile getiren Dilan Kunt Ayan, “Bu ülkede neden her gün bir kadın katlediliyor, bunu kendimize dert etmemiz gerekiyor. Çözümü devletten beklememiz gerekiyor, devlet kendisine dert etseydi bu ülkede her gün bir kadın katledilmezdi. Doğa ve yaşam içerisinde birlikte yaşadığımız olgulara bakmamız gerekiyor. Kadınlar ve erkekler olarak; bu toplumda birlikte yaşıyoruz. AKP iktidarı 22 yıl içerisinde her geçen gün kadını aile içerisine sıkıştıran bir politika yürütüyor. Bundan 30 yıl öncesinde köydeki sorunu ortak kararla çözülürdü. Her geçen gün yaşanan sorunları dar bir kalıba sokan, ailenin içerisine sokan ve çözümsüzlükte ısrar eden bir akıl var. Bu akıl da bizim içimize kadar sinmiş. Şiddet derken sadece fiziksel değil, şiddet kadın emeğinin görünmez olması, psikolojik olarak ihtiyaçlarının giderilmemesi, ekonomik olarak yok sayması. Bir ev içerisinde erkek ve kadın emeğini eşit görmek gerekiyor. Ama toplumumuz da bunun daha kötüye gittiğini görüyoruz. Kadının emeğini görmeyen bir yerde olduğunu görüyoruz. Bununla nasıl mücadele etmeliyiz, bunu tartışmak gerekiyor. Erkeğin kadınla olan ilişkisi çocuğuna da yansıyor. Sizden almış olduğu etkileşimle bunu döngüye çeviriyor” diye belirtti.  

 

Dilan Kunt Ayan’ın ardından Xelfetî Belediye Eşbaşkanı Saniye Bayram, kendi yaşam mücadelesini anlattı. Ardından atölyeye katılan kadınlar ve erkekler de yaşadıkları sorunları dile getirdi.