Adalet Nöbeti’ndeki anneler: Dünya bizi konuşmalı ve görmeli

  • 09:07 14 Mart 2024
  • Güncel
 
MÊRDÎN - “PKK Lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük ve Kürt sorununa çözüm” kapsamında tecride ses olmak için başlatılan Adalet Nöbeti’ne katılan Barış Anneleri, “Önderimizin yanına gitmek için kapıları açıp, izin verene kadar bu nöbeti bırakmayacağız” dedi. 
 
İmralı Adası’nda 26 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 36 aydır da hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle eylemler sürüyor. Cezaevlerinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununa çözüm talebiyle 100 günü aşan açlık grevi ve tutsak yakınlarının bu kapsamda başlattığı Adalet Nöbeti de kesintisiz devam ediyor.
 
Türkiye’ye İmralı tepkileri sürerken bir diğer tepki ise İmralı Cezaevi’ni ziyaret etmeyen Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT).  Tutsak yakınları ve Barış Anneleri’nin Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Örgütü binasında sürdürdüğü Adalet Nöbeti’nde bu tepkilerini ve çağrılarını her gün yeniliyor.
 
Tek talep  
 
Nisêbîn’den (Nusaybin) gelip nöbete katılan tutsak yakını Emine Koç, Ayşe Şaman ve Şükriye Çetin in talepleri aynı: “Önderliğimizi istiyoruz yoksa buradan kalkmayacağız.”
 
‘Zulüm edenlerin değil bizim yanımızda dursunlar’
 
Tutsak yakını Emine Koç, cezaevinde bulunan tutsak yakınlarının 106 günden fazladır açlık grevinde olduğunu hatırlatarak, “Onlar bu grevde oldukça biz de nöbette olacağız. Zindanlardaki tecridi ve Önderliğimiz üzerindeki tecridi kabul etmiyoruz. Tecridi kaldırırlarsa herkes en azından bir rahat nefes alacak, özgürlük ve barış gelip dünyayı güzelleştirecek. Tecrit kalkarsa zindanlardakiler açlık grevini bitirir. Dedim ya onlar orada olduğu sürece biz de burada adalet için oturmaya devam edeceğiz, kalkmayacağız. Kimse sesimize kulak vermiyor, dünya kulaklarını tıkamış, insanlar dönüp ‘yazıktır yeter’ demiyor. Açlık grevi sürüyor, 3 yıldır önderliğimizi ziyaret edemiyorlar, kimse yanına gidemiyor; sağlığı iyi mi durumu nasıl bilmiyoruz. İstiyoruz ki tecrit kalksın, önderlik ziyaret edilsin ve bu açlık grevleri böylelikle sonlansın” diye konuştu. 
 
‘Dünya bizi konuşmalı ve görmeli’
 
“Dünya bizi konuşmalı, bizi görmeli biz de insanız, biz de haklarımızı istiyoruz, kimliğimizin tanınmasını istiyoruz. Eğer insanlar konuşursa yanımızda destek dururlarsa bu tecrit kalkar. Yanımızda dursunlar, zulüm edenlerin yanında değil. Bizi tutuklayanların, öldürenlerin yanında oluyorlar, olmamalılar.  Zulüm gören, baskı altında olan halkların yanında olmalılar. Bir çözüm bulsunlar ki biz de nöbetimizi bitirelim” sözlerini kullandı.
 
Tüm dünya suskun…
 
“Tek talebimiz, önderliğimizdir” diyen Ayşe Şaman ise, tüm dünyanın bu adaletsizlik karşısında suskun olmasına duyduğu öfkeyi dile getirdi. Ayşe, “Barış ve eşitlik talebimiz var ve hakkımızı talep ediyoruz. Önderliğimizi istiyoruz, onun İmralı zindanından çıkmasını istiyoruz. Zindanlardaki ağır hastalara baksınlar, ilgilensinler istiyoruz. Tamam, bırakmıyorlar ama onların tedavilerini sağlasınlar. Tüm dünya suskun Kürtler hakkında tek bir devlet, tek bir kelime konuşmuyor. Demiyorlar ki Kürtlerin de hakları var, toprağı var, kültürü var, dili var; Kürtlerin de önderi zindandan çıkmalı, meclisleri olmalı. Dünyadaki herkesin bir önderi var bir tek bizim önderimiz yok, onu zindanda tutuyorlar. Talebimiz önderimizdir. Biz de istiyoruz ki analar üzülmesin, Kurdistan toprakları üzerindeki savaş sonlansın; Kandil, Avaşin, Minbiç, Irak, Suriye üzerindeki savaş bitsin. Ne zamana kadar bu devlet, bu Erdoğan Kürtler üzerinde zulmünü sürdürecek ve bizi baskı altında tutmaya çalışacak?” diye konuştu.
 
‘Kapılar açılana kadar bu nöbeti bırakmayacağız’
 
İmralı kapılarının açılmasını vurgulayan bir diğer Barış Annesi Şükriye Çetin ise bu nöbeti çözüm bulunana dek bırakmayacaklarının altını çizdi. Şükriye şöyle konuştu: “Önderimizin yanına gitmek için kapıları açıp, izin verene kadar bu nöbeti bırakmayacağız ve çocuklarımız açlık grevinde olduğu sürece buradan kalkmayacağız. Biz de çocuklarımızın, zindandakilerin yolundan gideceğiz. Biz Barış Anneleriyiz ve talebimiz barıştır, katliam değil. İnsanlar ölmesin yeter diyoruz; bu kan dursun, bu katliamlar dursun, her yeri yıkıp duruyorlar yeter. Ne zamana kadar bu sürecek? Onlar sürdürdükçe bunu biz de burada oturmaya devam edeceğiz. Önderimizin ve çocuklarımızın yolundayız.”