
Gülsever Ege: Asimilasyona izin vermeden mücadele edelim
- 09:04 8 Temmuz 2025
- Kültür Sanat
Memihan Zeydan
BEDLÎS – Ulusal kıyafetlerin satışını yaparak geçimini sağlayan Gülsever Ege, bunu sadece ekonomik kazanç için yapmadığını, “Kendi kültürümüzdür, tanıtmak ve sahip çıkmak istedik. Birçok genç tanımıyor bu kültürü, onlara da tanıtmaya çalışıyoruz” sözleriyle anlattı.
Kürt kültüründe önemli bir yere sahip olan ulusal kıyafetler hâlâ varlığını korumaya çalışırken bir kesim tarafından ise tercih edilmiyor. Eski zamanlarda günlük kıyafet olarak daha gösterişsiz kumaşlardan dikilen fistanlar kullanılırken, günümüzde sadece düğünlerde giyiliyor. Kültürün kaybolmaması için bu alanda hem kazanç elde eden hem de kültürü korumaya çalışanların sayısı ise her geçen gün daha da azalıyor. Ancak bu mücadeleyi sürdürenler de var.
Gülsever Ege, ulusal kıyafetlerden geçimini sağlarken bir yandan da unutulmaması için çaba verdiğini ifade ederek mesleğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Kültürümüze sahip çıkmak istedik’
Yaklaşık 8 yıldır ulusal kıyafet işi yaptığını belirten Gülsever Ege, “Eskiden belediyede çalışıyordum. Kürdistan’da 2016 yılında bütün belediyelere kayyım atandı. Beni de işten attılar, bu süreç benim için çok zorlu geçti. Dışarıda iş arayışına girdim, kimse bize iş vermiyordu. Ben de ayaklarımın üzerinde durmak istiyordum. Düğünlerde yöresel elbiseleri giyiyorduk, baktık insanlar seviyor, ben de bu işe giriştim. Hem bizim kültürümüzdür, yöresel elbiselerimizdir, böylelikle bu işe başladım. Şimdi festivallere katılıyoruz, başka şehirlere de gidiyoruz. Kendi kültürümüzdür, tanıtmak ve sahip çıkmak istedik. Birçok genç tanımıyor bu kültürü, onlara da tanıtmaya çalışıyoruz” dedi.
‘Kürdistan’da yaşam zordur ama zorluklara karşı direnmek lazım’
Toplumda kadına farklı yaklaşımlar olduğunun altını çizen Gülsever Ege, “Toplumda ‘Kadın kendi başına iş yapamaz’ gibi ucuz yaklaşımlar var. Ama bu insanın kendisine bağlıdır. İnsan kendine güvenmeli ve çevreye kendini kabul ettirmelidir. Ne olursa olsun, insan bir iş yaparken o işi sevebilmelidir. Kadınlar olarak bizim kendi ayaklarımız üzerinde durmamız, bunun mücadelesini vermemiz gerekiyor. Başkasını beklemeden kendimiz bunu yapmalıyız. Eskiden belediyede çalışıyorduk, bizi işten çıkardılar. Devlet baskı oluşturuyordu, etrafımızdakiler de korkudan bize selam vermeye çekiniyordu. Ama ne olursa olsun insan mücadeleden vazgeçmemeli ve başaracağına inanmalıdır. Kürdistan’da yaşam zordur ama zorluklara karşı direnmek lazım. Evet, bir kadın olarak bu daha da zor olabilir ama vazgeçmemek gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘Kendi topraklarımıza, kültürümüze ve birbirimize sahip çıkmalıyız’
Gülsever Ege, dijital medya dışında festivallere katılarak satış yaptığını anlatarak şunları söyledi: “Ekonomi, hem Türkiye’de hem Kürdistan’da çok kötü bir durumda. İnsanlar almak istiyor ama her zaman imkân bulamıyorlar. Krizden dolayı verdiğimiz emeğin karşılığını alamıyoruz. Halkın ekonomisi zayıf olduğu için talep de düşüyor, çünkü insanlar geçim derdinde. Kürdistan’ın toprakları zengin ve verimlidir ama sistemin uyguladığı politikalardan dolayı insanlar göç edip metropollere gidiyor. Bu başlı başına ekonomik açıdan bir sorundur. Kendi topraklarımıza, kültürümüze ve birbirimize sahip çıkmalıyız. Özellikle biz kadınlar, birbirimize sahip çıkmalı ve bilinçli olmalıyız. Şu an devletin politikaları sonucunda dil, kültür ve sanat olarak asimile edilmişiz. Bir toplumu ayakta tutan kültürü, sanatı ve dilidir.”
‘Kadın özgürleşirse toplum da özgürleşir’
Yaptığı işin esas sebebinin sanat ve kültürü yaşatmak olduğunu belirten Gülsever Ege, “Ekonomik yönü de var tabii, ama ekonomi benim için ikinci planda kalıyor. Bu işi yapmamdaki esas amacım sanatıma ve kültürüme sahip çıkmaktır. Ne olursa olsun biz mücadele etmekten vazgeçmemeliyiz. Kadın özgürleşirse toplum da özgürleşir. Bundan dolayı öncelikle biz kadınlar kendi sanatımıza ve kültürümüze sahip çıkmalıyız. Bu işi yapanların çoğu erkektir, neden kadınlar yapmasın, neden kadın toplumdaki rolünü oynamasın? Sıkıntı ve sorunlara takılmamak gerekiyor, geri adım atmadan devam etmeliyiz. Ekonomik olarak bir yerden sonra toparlanabilir insan, kadınlar da eşit temelde çalışabilir” dedi.
‘Asimilasyona izin vermeden mücadele edelim’
Son olarak, gelecek ve gençler için bu kültürün unutulmaması gerektiğini vurgulayan Gülsever Ege, “Kürt halkının yöresel kıyafetleri unutulmamalı. Annelerimiz, büyüklerimiz gibi yöresel kıyafetlerimize sahip çıkalım. Bugün çok bilinmiyor bu yöresel kıyafetler, bazı bölgelerde sadece düğünlerde giyiliyor. Geleceğimiz ve özgür bir gelecek için bu mesleği yapmaya devam edeceğiz. Gençlere ve kadınlara şunları söylemek istiyorum: Asimile olmamak için dilimize, sanatımıza ve kültürümüze sahip çıkalım. Asimilasyona izin vermeden mücadele edelim” ifadelerini kullandı.