HABER MERKEZİ - UNESCO’nun, okul içi şiddet ve zorbalık ile ilgili yaptığı çalışmada her 3 öğrenciden birinin şiddet ve zorbalığa maruz kaldığı tespit edildi. Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu, dünya genelinde artan kutuplaştırma ve ayrımcılığın okul içi şiddet ve zorbalığı yaygınlaştırdığını kaydetti.

 

Dünya Eğitim Günü kapsamında bu hafta Londra'da gerçekleşen Dünya Eğitim Forumu'nda okul içi şiddet tartışıldı. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından okul içi şiddet ve zorbalık ile ilgili şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı çalışma. Çalışmada, zorbalığa maruz kaldığını belirten öğrencilerin cinsiyet, yaş, yaygın görülen zorbalık türleri ve etmenleri, ülke veya bölgeye göre yaygınlığı üzerinden de sayısal veriler bulunuyor. Zorbalığa maruz kalan öğrencilerin ortalama yaygınlığı toplamda yüzde 55.5. Bunun yüzde 56.8'i erkek çocuklarını, yüzde 54.1'i kız çocuklarını kapsıyor. 

 

88 ülkede bedensel cezalara izin veriliyor

 

Dünyada okul içi şiddet genellikle öğrenciler arasında gerçekleşiyor. Ancak belli ülkelerde öğretmenler tarafından uygulanan fiziksel şiddet de yaygın. Fiziksel şiddet kapsamına giren bedensel cezalara hala 88 ülkenin okullarında izin veriliyor.

 

Zorbalık en yaygın olarak dış görünüş, bedensel özellikler, ırk, milliyet ve ten rengi üzerinden yapılıyor.

 

Çocuklar büyüdükçe zorbalığa uğrama ihtimalleri azalıyor. Ancak daha büyük öğrencilerin çevrimiçi zorbalığa uğrama ihtimali daha yüksek.

 

Sosyoekonomik açıdan dezavantajlı çocuklar ve göçmen çocuklar daha sık zorbalığa uğruyor.

 

Okul içi şiddet her 3 öğrenciden birini etkiliyor

 

İçlerinde Türkiye'nin de olduğu 144 ülkeden veri sunan rapor, okul içi şiddet ve zorbalık hakkında şunları bulguluyor: "Son bir ayda her 3 öğrenciden biri (yüzde 32) diğer öğrenciler tarafından en az bir kez zorbalığa uğradı. Avrupa ve Kuzey Amerika dışındaki tüm bölgelerde fiziksel zorbalık en yaygın, cinsel zorbalık ikinci en yaygın zorbalık türü. 96 ülkede çocukların yüzde 11.2'si cinsel zorbalığa maruz kalıyor. Çevrimiçi zorbalık 10 çocuktan birini etkiliyor, internet kullanımı arttıkça çevrimiçi zorbalık da artıyor. Son bir yılda her 3 öğrenciden en az biri (yüzde 36) başka bir öğrenciyle fiziksel kavga yaşadı, neredeyse üçte biri de (yüzde 32.4) fiziksel saldırıya uğradı."

 

Erkek çocukları fiziksel, kız çocukları duygusal şiddete maruz kalıyor

 

Çocukların okul içinde maruz kaldığı şiddet biçimleri cinsiyete göre değiştiği belirtilen raporda, kız çocuklarının duygusal şiddete ya da dış görünüşleri nedeniyle zorbalığa uğrama ihtimalinin çok yüksek olduğu ifade edildi. Araştırmada erkek çocukların ise daha çok fiziki saldırıya maruz kalma, fiziksel bir kavgaya girme ihtimalinin kız çocuklarına göre daha yüksek olduğu, ikili cinsiyet sistemine dahil olmayan çocukların şiddet ve zorbalığa maruz kalma riski ise kız ve erkek çocuklarından daha yüksek.

 

Zorbalık başarıyı da etkiliyor

 

Araştırmada şu bilgilere de yer verildi: "Zorbalık, çocukların akıl sağlığı, yaşam kalitesi, risk davranışları ve okul başarısı üzerinde önemli etkilere sahip. Zorbalığa uğrayan çocukların okula yabancılık hissetme ihtimali zorbalığa uğramayan çocuklarınkinden 3 kat, okula gitmeme ihtimalleri 2 kat daha fazla. Zorbalığa uğrayan çocukların derslerdeki başarıları daha düşük. Disiplinsiz ve güvensiz okul ortamlarındaki öğrenciler de genel olarak daha düşük akademik başarı oranları gösteriyor.”

 

Türkiye'de durum ne?

 

UNESCO'nun yayınladığı araştırmayı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen)  Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu, ajansımıza değerlendirdi. Türkiye'de okul içi şiddet ve zorbalığa ilişkin somut yapılmış bir araştırmanın olmadığını belirten Derya, “Sayısal veriler paylaşılmıyor. Sağlıklı bir şekilde bilgi alınamıyor" diye belirtti.

 

Toplumsal barış ve uzlaşının olmadığı bir dönemden geçildiğini dile getiren Derya, şiddetin hayatın her alanında ve farklı şekilde karşımıza çıktığının altını çizdi. Derya, "Maalesef çocuklarımız barışın olmadığı bir ortamda yaşıyor. Şiddete tanık olmuş bir çocuğun, şiddet içeren davranışları da kendinde görebilir" dedi. Dünya genelinde ve Türkiye'de kutuplaştırmanın ve ayrımcılığın giderek tırmandığına dikkat çeken Derya, hal böyle olunca okul içi şiddet ve zorbalığın da yaygınlaştığını vurguladı. Derya, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: "Şiddetin her biçimi çocukların eğitim hakkı önünde bir engel ve hak gaspı. Eğitim-Sen olarak çocukların eğitim hakkını gasp eden her türlü şiddet ve zorbalığın önüne geçmek için mücadele edeceğiz."

 

'Okul idaresi pencereleri kilitliyordu'

 

Geçtiğimiz yıl İmam Hatip Lisesi’nden mezun olan bir öğrenci de, okul idaresinin kız ve erkek öğrencilerin birbirlerini görmemesi için pencereleri kilitlediğini, anahtarsız kesinlikle açamadıklarını ifade etti. 

 

Diyarbakır'da ilkokul 4'üncü sınıfa giden Şule isimli bir öğrenci ise, erkek çocukların bazen kendi aralarında kavga ettiklerini, ders materyallerini getirmeyen öğrencilere teneffüse çıkmama ceza verildiğini kaydetti. 

 

Öte yandan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, geçen aralık ayında 24 Ocak'ı Dünya Eğitim Günü olarak ilan etmişti.