Çocuklar ev içi şiddetle yüz yüze kaldı
- 15:09 6 Ocak 2021
- Çocuk
İSTANBUL - İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu’nun salgında çocukların yaşadıkları zorlukları derlediği raporda, ev işi şiddet, eşitsizlik ve eğitime erişim engelinin çocukları olumsuz etkilediği tespitine yer verildi. Raporda, hükümetin çocuklara karşı yükümlülükleri de hatırlatıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, salgın sürecinde çocukların yaşadıkları sorunları raporlaştırdı. İHD İstanbul Şubesi’nde yapılan basın toplantısıyla açıklanan raporu Komisyon üyeleri Çağla Seven ile Meltem Akboğa okudu. Hazırlanan rapor için yaşları 9 ile 18 arasında değişen 366 katılımcı ile çevrimiçi olarak görüşüldü.
‘İlk etkilenen kesim çocuklar’
Raporun, salgın sürecinin çocuklara etkileri ile ilgili kısmını paylaşan Çağla Seven, krizler ve afetlerin öncelikle kırılgan kesimleri yani çocukları etkilediğini söyledi. Çocukların salgın nedeniyle kırılganlıklarının arttığını kaydeden Çağla, raporla çocukların yaşadıkları zorlukları anlamayı hedeflediklerini aktardı. Ağırlıklı olarak İstanbul’da çalışma yürüttüklerini ifade eden Seven, evlerinde internet olabilecek ailelerin çocuklarıyla görüşebildiklerini sözlerine ekledi. Devletin çocukların koşullarını gözetmeden ihtiyaçlarını karşılamasının zorunlu olduğuna dikkat çeken Çağla, “Salgın çocuklarda eşitsizliği görünür kılmış, çocukları çok çeşitli zorluklarla baş etmek zorunda bırakılmıştır” dedi.
‘Şiddet ve eşitsizliğin yansımaları görülüyor’
Çağla, yaptıkları araştırma sonucunda çocuklarda ev içi şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yansımaları, eğitime erişim ve yoksullaşmanın etkilerinin açığa çıktığını vurgulayarak, çocukların ayrıca uyku problemi, uzaktan eğitime odaklanmama sonucunda eğitimin verimli geçmemesi şeklinde sorunlar yaşadığını dile getirdi. Çocukların evde kalmasında sosyalleşememe, kaygı artışı ve bakım verenlerle çatışmanın da açığa çıktığını ifade eden Çağla, salgının uzun dönemli etkileri olabilecek birçok riski de beraberinde getireceği tehlikesine işaret etti.
Yine çocukların BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’deki kimi haklarından mahrum bırakıldıklarının altını çizen Çağla, devletin sorumluluklarını yerine getirmesini istedi.
Meltem Akboğa da rapor sonucu yapılması gereken talepleri şu şekilde sıraladı:
“* Çocuklara yönelik alınan sokağa çıkma kısıtlaması kararı, BM ÇHS 31. Maddede vurgulanan çocukların dinlenme, oyun oynama, bos zaman değerlendirme ve yaşına uygun etkinliklerde bulunma hakkinin gerçekleştirmesinin önünde engel oluşturmaktadır, Bu sebeple, gerekli hijyen tedbirleri ve diğer önlemler alınarak, çocuklara yönelik sokağa çıkma kısıtlamaları kaldırılması gerekmektedir.
* BM GHS 27. Maddesi gereğince, Taraf Devletler her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul ederler. Ancak görüldüğü üzere, sivil toplum örgütlerinin çalışmaları haricinde çocukların desteklenmesine yönelik adımlar genellikle Covid-19 hastalığına ilişkin bilgilendirmelerle sınırlıdır. Bu sebeple çocukların bu haklarını gerçekleştirmelerinin önünde engeller vardır. Araştırma sonuçları göstermektedir ki, çocuklar ebeveynlerle çatışmadan kaygı düzeyinin artışına, sosyalleşememeden aile içi şiddete kadar pek çok sorunla baş etmek zorunda kalmaktadırlar. Bu gibi olumsuz deneyimlerin yaşam boyu çocukların esenliğini etkilememesi için çocuk dostu, destekleyici hizmetlerin sunulması gerekmektedir.
* Araştırma sonuçlarının açıkça gösterdiği üzere, çocuklar BM ÇHS 28 ve 29. Maddelerde tanınan nitelikli eğitim hakkinin gerçekleşmesinde de sorunlar yaşamaktadırlar. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak ve eğitime erişimdeki eşitsizliklerin giderilmesi haricinde, Taraf Devletler eğitimin niteliğinden de sorumludurlar. Bu sebeple, sadece hiçbir çocuğun uzaktan eğitim imkânından mahrum kalmamasına yönelik çalışma yapmak değil ayni zamanda eğitimin niteliğinin arttırılması için altyapı çalışmaları ve eğitim verenlerin kapasitelerinin güçlendirilmesi de gerekmektedir.”