HDP Çocuk Komisyonu: Zırhlı araçlar Beyaz Torosların yerini aldı

  • 13:33 11 Mart 2022
  • Çocuk
 
ANKARA - Zırhlı araçla katledilen Efe Tektekin’in babasının “asli kusurlu” bulunmasına dair Meclis’te açıklama yapan HDP Çocuk Komisyonu Eş Sözcüleri, Kürt illerinde 24 çocuğun kendi evlerinin önünde zırhlı araçla katledildiğini belirterek, bu katliamların sebeplerinin cezasızlık politikalarından kaynaklandığını belirtti. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu Eş Sözcüleri Nuray Türkmen ve Hüseyin Kaçmaz, İnsan Hakları Derneği (İHD), Kamu Emekçiler Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Eğitim Sen üyeleri 11 Eylül’de zırhlı araçla katledilen Efe Tektekin'in babasının “asli kusurlu” bulunmasına ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
 
2008-2022 tarihleri arasında biri motosikletli polis timlerinin, 92’sinin ise zırhlı araçların neden olduğu “kaza” ve zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu, 93’ü Kürt illerinde olmak üzere 95 vaka yaşandığını söyleyen Hüseyin Kaçmaz, söz konusu vakalarda en az 24'ü çocuk olmak üzere 56 kişinin hayatını kaybettiği ve yine en az 22’si çocuk olmak üzere 141 kişinin ise bu hadiselerle ilintili olarak yaşamını yitirdiğine dikkat çekti. 
 
Cezasızlık politikaları
 
Zırhlı araç ölümlerinin dışında da Kürt çocuklarının savaş ve çözümsüzlük politikalarındaki ısrar nedeniyle hayatlarını kaybettiğini söyleyen Hüseyin, “Bilindiği üzere Diyarbakır'da 2019’da 5 yaşındaki zırhlı araç çarpması sonucu Efe Tektekin hayatını kaybetmişti. Bu olayların toplumda unutulduğu bir dönemde aynı formül devreye sokuldu. Söz konusu kazadan 3 yıl sonra yeni bir keşif yapıldı ve hazırlanan rapordaEfe Tektekin’in babası asli kusurlu bulundu. Neredeyse bütün vakalarda aynı yöntemlerin uygulandığını biliyoruz. Muhammed ve Furkan kardeşler, kendi yataklarında uyurken 16 tonluk panzerin evin duvarını yıkarak katledildiği olayda da aynı yöntem uygulanmıştı. Kamuoyunda olay soğuduktan, üzerinden yıllar geçtikten sonra yeni bir rapor alınarak sürücü belgesi olmayan aracı kullanan polis memuruna 19 bin lira para cezası verilerek ertelenmişti” dedi.
 
‘Bu ülkenin neresinde sıklıkla insanlar zırhlı araçlarla katlediliyor?’
 
İktidarın Kürt sorununda çözümsüzlükte ısrar etmesi nedeniyle söz konusu tüm olaylarda cezasızlık politikası uygulandığını ifade eden Hüseyin, kolluk güçlerinin korunmaya devam ettiğini belirtti. Hüseyin,  “Efe Tektekin’in hayatını kaybetmesinden 15 ay önce 75 yaşındaki dedesi Mehmet Tektekin’in de yine zırhlı araçla hayatını sormuştu. Bu ülkenin neresinde bu kadar sıklıkla zırhlı araçlarla insanlar katlediliyor yaralanıyor, bir ömür boyu uzuvlarını kaybederek engelli yaşamaya mahkum ediliyorlar. Bu durumun bu dar alanda yaşanması bile bize Kürt sorununda çözümsüzlük, çatışma politikalarında ısrarın sonuçları olarak bu acı gerçekler ortaya çıkıyor. Söz konusu raporlarla ya zırhlı araçlara kusur atfedilmesi, ‘kör nokta’, görünmeyen nokta olarak tarif edilen ve engelli bireyleri ötekileştiren raporlar aslında birer itiraftır. Bu raporlar cezasızlık politikalarının nasıl devreye konulduğunun itirafı olarak önümüzde duruyor” diye kaydetti.   
 
‘Kürdistan’da 24 çocuk zırhlı araçlarla katledildi’
 
2015 tarihinde devreye konulan “İç Güvenlik Paketi” olarak bilinen düzenleme ile “Polis devleti yaratılacak” denildiğini anımsatan Hüseyin,  sözlerine şöyle devam etti: “İhlallerin sebepleri olarak baktığımızda Kürdistan coğrafyasında 24 çocuk kendi evinde, sokağında, yatağında katledildi. Zırhlı araçların çarpması sonucu katledildi, Kürtlerin belleğinde beyaz toroslar katliamların sembolü olarak yer alıyordu. Bu dönemde yine bu zırhlı araçlar Kürtlerin hafızasında yerini almış durumda. Listeyi incelerken, sınır boylarında mayın döşenmesi sebebiyle, birçok yurttaşımız hayatını, uzuvlarını kaybetti. Ancak bu artık sadece sınır hatlarında değil sınır içinde de zırhlı araçlarla katledilen, uzvunu kaybeden bir ömür engelli yaşamak zorunda kalan çocuklar gençler gerçeği karşımıza çıkıyor. Yine Kürdistan’da çocuklar sadece zırhlı araçlarla hayatlarını kaybetmiyor, savaş ve çatışma politikalarında ısrar çocukların öldürülmesine yaralanmasına, çocukların şiddete maruz kalmasına sebep oluyor. Her sabah Kürdistan’da onlarca eve boş dosyalarla baskınlar yapılıyor. Düzenlenen operasyonlarda koç başı kullanılarak, özel timlerin korku yaratma isteğiyle çocukların gözlerinin içine silahlar sokularak baskınlar yapılıyor. Bu çocukların hayatında derin bir şiddete neden oluyor.
 
Ceylan Önkol davası
 
Kamuoyunun bildiği Ceylan Önkol olayından bahsetmek istiyorum. Amed’in Lice ilçesinde mezrada koyunlarını otlatırken bulduğu cismin patlaması sonucu ceylan Önkol hayatını kaybetti. Ceylan’ın gözleri hala hepimizin üzerinde. Bu olay 13 yıl önce ve o dosyada ne oldu? Şuana kadar hiç kimse yargılanmadı. 2014’te yaşanan bu olaydan sonra açılan dosya rafa kaldırıldı yani zamanaşımına terk edilmiş durumda. Muhalefet bu duruma ilişkin yeterince ses çıkarmıyor. Bir çoğu sessizliğini koruyor, iktidar da şu aşamaya kadar sorumluluk almış değil. İktidar sorumluluk almak isterse bu sorunun kaynağı belli. Kürt sorunu. Bu vakaların önlenmesinin temel yolu da Kürt sorununu diyalog ve müzakere ile çözülmesiyle mümkün olacaktır. Kürt meselesinin çözümü ile bu ölüm makinelerinin sokaklarda gezemeyeceğini hepimizin malumudur. Şu aşamaya kadar iktidar çözümsüzlükte ısrar ve kolluk güçlerine çıkardığı yasal zırhlarla birlikte cezasızlık politikalarında ısrar ediyor. 
 
Ölüm makinelerini şehir dışına çıkarın
 
Bu ölüm makinelerinin yaşam alanlarından uzaklaştırılması ve hiç olmaması gerekirken Kürt coğrafyasında bisiklet sürer gibi sürülüyor. O bölgede yaşayan biri olarak şunu net olarak şunu söyleyebilirim, bu kadar ölüm yaşanmasına rağmen tek bir milim geri adım atılmıyor. Bu zırhlı araçlar kontrolsüz olarak yerde dolaşıyor. Biz HDP olarak bu ölüm makinelerinin şehir dışına çıkarılmasını istedik. Aynı çağrıyı STK’lar yaptı.  İktidarı bir kez daha şehir içinde zırhlı araçları yasaklamaya davet ediyoruz. Yine iktidarı cezasızlık politikaları vazgeçmeye çağırıyoruz.”