Kartondan yaşamlar...

  • 09:03 5 Temmuz 2023
  • Çocuk
 
Elfazi Toral 
 
İSTANBUL -  İstanbul’un sokaklarında çalışmak zorunda bırakılan iki çocuğun “kartondan” yaşamlarına, sokakları ve çöp konteynerlerini arşınlayarak tanıklık ettik. Okul yolunu unutan, oyun oynamayı dahi bilmeyen çocukların sırtındaki ve yüreklerindeki yükü “hafifleten” tek hayal ve istekleri insanca yaşamak…
 
Kürdistan ve Türkiye’de İstanbul’un her sokağında farklı işlerde çalıştırılan çocuklar tüm hayallerden ve umutlardan uzak bir şekilde yaşama tutunmaya çalışıyor. Bedenleri küçük olsa da yükleri oldukça büyük olan çocuklar, kanayan yaralarını yara bandı ile sararak hiç durmadan yollarına devam ederken oyun hayallerinden oldukça uzak. Tek sözcükleri ise, “Bizim oyunumuz kağıt toplamak”.
 
AKP-MHP iktidarının halkları yok sayan, yoksulluk ve ekonomik krizi derinleştiren politikaları nedeniyle Kurdistan ve Türkiye’de geçim sıkıntısı son yıllarda hayli artmış durumda. İşsizlik oranındaki artış sürerken, emek sömürüsü de oldukça ağırlaştı. Yoksulluğun bedelini en ağır ödeyenler ise çocuklar. Özellikle çocuk yaşta çalıştırılma, Türkiye’de çokça yaygınlaşmış ve “normalleştirilmiş” durumda. Yalnızca 2022 yılında 14-15-17 yaş grubundaki çocukların çalıştırılma oranı yüzde 18,7. Güncel verilere göre ise son bir yılda Türkiye’de yaz aylarında 5 milyona yakın çocuk çalıştırılıyor. Neredeyse her sokak başında karton ve plastik toplayan, çıraklık yaptırılan çocukları görmek mümkün.
 
Çocuk olmanın yükü…
 
14-17 yaş arasındaki çocukların eğitim serüvenini noktalamak zorunda kaldığı gerçeği ise gün yüzüne çıkıyor. Çocukların okuma oranı her geçen gün düşerken, çocuk yaşta çalıştırılma da, ciddi rakamlara ulaştı. Öte yandan milyonlarca kişi işsizlik ve geçim sıkıntısı nedeniyle topraklarını terk ederek göçe maruz kalıyor. Göçler ile en çok mağdur olanlar da yine çocuklar. Barınma ve geçinmek için çocuklar, çalışmak zorunda bırakılarak, yaşamları da ellerinden alınıyor. Bununla birlikte ağır iş gücüne de maruz kalan çocuklar, suç olmasına rağmen sermayedarlar tarafından yasa dışı bir şekilde ucuz iş gücü olarak çalıştırılıyor. 
 
2 milyon çocuk çalıştırılıyor!
 
182 sayılı “En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğini Önleme Sözleşmesi”, 18 yaş altı çocukların çalıştırılamayacağını savunsa da buna rağmen milyonlarca çocuk ağır iş koşulları ve şartlarda düşük ücretlerle çalıştırılıyor. Uluslararası Çalışma Örgüt (ILO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından 2021 tarihinde yayınlanan rapor ile son 4 yılda çalıştırılan çocuk sayısının 8,4 milyon arttığı paylaşılıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre ise 2022 yıl sonu itibariyle 85 milyon 279 bin 553 olan Türkiye nüfusunun 22 milyon 578 bin 378'ini çocuklar oluşturuyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) 2022'de yayınladığı rapora göre de Türkiye'de en az 2 milyon çocuk çalıştırılıyor. Verilerde de olduğu gibi çalıştırılan çocuk sayısı her geçen gün daha da artıyor.
 
Kartondan yaşamlar…
 
Yapılan araştırmalarda, çocuk yaşta çalıştırılmanın en önemli nedenleri arasında savaş, göç, yoksulluk ve ucuz işgücü yer alıyor. Çocukların çalıştırılması ile emek sömürüsü aynı zamanda fiziksel ve psikolojik bir etki de yaratıyor. Yaşamlarının yok edildiği çocukların çalıştırılması, fiziksel ve zihinsel gelişimde de negatif yönde önemli bir rol oynuyor. Çocuk çalıştırılmasına dair kimi yasalar yürürlükte olsa da, bu yasaların etkin bir şekilde uygulanmadığı, çalıştırılan çocuk sayısı ile aşikar durumda. Çocukların sanayi, tarım, madencilik, çıraklık ve sokaktaki çalışma koşulları da bu durumu kanıtlayan örneklerden yalnızca birkaçı. Gün boyunca 100 lira için sokak sokak çöp konteynerlerini gezerek karton, demir ve plastik toplayan çocuklar tüm hayalleri ve umutlarından uzakta yaşam mücadelesi veriyor. Ve çok düşük ücretler, insanlık dışı muamelelerle yaşama tutunarak ellerindeki yaraları yırtık yara bantlarıyla sarmaya çalışan binlerce çocuk…
 
Kimisinin kartondan kimisinin de battaniyeden evler yaptığı 10-14 yaşları arasındaki çocukların, bir gün boyunca sokak sokak gezerek neler yaşadığına tanıklık ettik…
 
Çocuk yaşta 15 saat çalıştırılıyor!
 
İki yıldır İstanbul’da kağıt toplayıcılık yaparak ailesini geçindirmek zorunda bırakılan çocuk, gece gündüz demeden çalışıyor. Geçim sıkıntısından dolayı Riha’dan (Urfa) göç ederek İstanbul'a yerleşmek zorunda kalan çocuk, 11 kişilik ailesinin en küçük çocuğu. Ancak en küçük çocuk olsa da üstlendiği yük ve iş yaşından çokça büyük… 6’ncı sınıftan sonra okulu bırakmak zorunda kalan çocuk, “Günde 15 saat çalışıyorum. Aldığım ücret ise ortalama 100 – 150 lira. Sadece kağıt toplamıyorum ki, bazı günlerde ek iş olarak soğan tarlasına gidiyorum. Orada da çalışıyorum” diyor. Çocuk, aldığı en büyük gücün ise birlikte çalıştığı arkadaşları olduğunu söylüyor.
 
‘Hayal kurmaya vaktim yok’
 
Çocuğa hayallerini sorduğumuzda ise şu cümleleri kuruyor: “Çok fazla işte çalışıyorum. Benimle birlikte birçok arkadaşım da çalışıyor. Hiç durmadan sabahın en erken saatlerinde çalışmaya başlıyoruz, gece yarısına kadar da devam ediyor. Bu işi yaptığım için üzgünüm. Bu işi yapmak beni çok yoruyor. Temiz bir işte çalışmayı hayal ediyorum. Çok büyük hayallerim yok aslında. Çok hayal kurmaya vaktim de yok. Bazen çok sıkılıyorum çalıştığım işten. Çünkü bütün gün güneşin altında kalıyorum. Havaların sıcak olması işimi zorluyor. Ve ben yoruluyorum.”
 
Okul yolunu unuttu…
 
Ağır iş yükünden hayal kurmaya dahi vakti olmayan bir diğer çocuk da, çalışmak zorunda bırakıldığı için okulun yolunu neredeyse unutmuş durumda. Gün boyu konteynerleri ve çöpleri didik didik ayıklayan çocuk, çalışmak zorunda bırakılmasını, “Okul okursam ben ve ailem aç kalırız. Ya okul okuyacağım ya da çalışacağım. Ben de çalışmak zorunda kaldım. 6 kardeşiz. Hem ben hem de ailem çalışıyoruz. Fakat geçinemiyoruz. Onun için ben de okulu bırakıp çalışmaya başladım” ifadeleriyle anlatıyor.
 
‘Çok yoruluyorum’
 
“Çok yoruluyorum ama çalışmak zorundayım” diyen çocuk, 12 saat çalıştığını ve hiçbir hayalinin de olmadığını dile getiriyor. Oyun oynamayı bilmeyen çocuk, “En son ne zaman oyun oynadığımı hatırlamıyorum. Bizim oyunumuz kağıt, plastik ve çöp toplamak” şeklinde konuşuyor. Çöp konteynerlerinden kağıt ve plastik topladıktan sonra birçok kez hastalanan çocuk, “Hasta olduğumda bile gelip çalışıyorum. Çok zorlandığım zamanlar da oluyor” sözleriyle yaşadığı zorlukları aktarıyor. 
 
Tek isteği insanca yaşamak
 
Kendisinin iki katı büyüklüğündeki sırtına yüklediği kağıt arabası ile yolları ve konteynerleri arşınlamaya devam eden çocuğun tek isteği ise insanca koşullarda yaşayabilmek…