Kavurucu sıcağın altında fıstık toplayan çocuklar
- 09:18 20 Ağustos 2018
- Çocuk
URFA - Esnek ve güvencesiz çalışmanın en yoğun olduğu alan olan tarım işçiliğinin yükü sadece kadınların değil çocukların da omuzlarına yükleniyor. Halfeti'de kavurucu sıcağın altında çalışan 3 çocuğun hayali çalıştırılmak değil arkadaşlarının yanında olmak.
Türkiye'de tarım sektörü cinsiyet ayrımının olumsuz etkilerinin en net görüldüğü alanlardan biri. İşgücüne katılan her iki kadın bireyden biri tarım sektöründe istihdam edilmiş durumda. Ancak ne çalışma şartları, ne tarımsal olanaklara ulaşılabilirlik, ne de ücretler konusunda kadınlar erkeklerle aynı koşullara sahip değil. Tarımda çalışan kadınların büyük çoğunluğu "ücretsiz aile işçisi" konumunda ve sosyal güvenlikten yoksun. Tarımda istihdam edilen 6 milyon çalışanın yüzde 47'sini (2,85 milyon) kadınlar oluşturuyor ama tarımda çalışan kadınların yüzde 95'inden fazlası kayıt dışı çalışıyor. Yani tarım sektöründe kadının kendisi var ama adı yok. Tarımda çalışan kadınlar arasında sayıları yüzbinlerce olan "mevsimlik tarım işçisi" olarak çalışan kadınlar ise en zor çalışma ve yaşam koşullarında emek mücadelesi veriyor.
Dünyada milyonlarca çocuk tarımda çalıştırılıyor
Özellikle yaz aylarında bir ilden diğerine göç eden mevsimlik tarım işçisi kadınlar çadırlarda zorlu yaşam mücadelesi verirken bir de çocuklar taşımak zorunda kalıyor bu yükü. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2012 raporuna göre Türkiye'de 6-18 yaş arasında ekonomik faaliyette bulunan 893 bin çocuğun yüzde 44'ü mevsimlik tarım işinde çalışıyor. Tarım işçiliği yapan çocuklar sadece eğitim haklarından, sağlıklı bir çevrede büyüme haklarından değil, oyun haklarından da mahrum bırakılıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 2013 yılında yayımladığı verilere göre dünyada 168 milyon çocuk işçinin yarıdan fazlası yani 98 milyon çocuk, tarım işçiliği yapıyor.
Fıstık hasadını toplayan kadın ve çocuklar
Urfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde her toprak parçasında kadın ve çocuk tarım işçileri karşılaşmak mümkün. Fıstık hasadını toplamak için sabahın erken saatlerinde traktör kasalarında tarlalara yolculuğu başlayan tarım işçilerini kavurucu yaz sıcakları karşılıyor. Heybelerinde getirdikleri domates, peynir ve zeytini katık ediyorlar ekmeklerine. Sıcakların kavurucu etkisinden korunmak için soğuk sulardan yudumlayıp derin bir "ohh" çekiyorlar.
'Çalışmak istemiyoruz'
Büyük bir fıstık ağacı gölgesinde dinlenen 3 çocuğun hikayesi tablonun görünen yüzü. Saçlarında yazmaları, güneşten korunmak için giyindikleri uzun gömlekleri, eldivenleri ve şalvarları ile ağaca yaslanıp dinlenmeye çalışan Kevser, Dilan ve Sanem hayallerini "Arkadaşlarımızın yanında olmak istiyoruz" diye özetliyor. "Çalışmak istemiyoruz" diyen çocuklar, "Patron görse kızar, işe tekrar başlamalıyız" diyerek ağaca tırmanıyor yeniden.
Sonrasında tekrar ara veren çocukların yanına giderek yarım kalan sohbetimize devam ediyoruz. Okuldan cinsel istismar söylemlerinin yayılmasından kaynaklı ayrıldıklarını söylüyorlar. Duydukları istismar olaylarının onlarda korku yarattığını ve okuldan ayrıldıklarını ifade ediyorlar. Kayısı, sarımsak, fıstık ve birçok tarım ürününün toplanmasında çalışan çocuklar, 11 yaşlarında başladıkları tarım işçiliğine 15-16 yaşlarında halen devam ediyor.