‘Jin jiyan azadî’ felsefesiyle sınırları aşan direniş (4)
- 09:01 13 Eylül 2023
- Dosya
PKK Lideri’nin felsefesi kadınların isyan ateşini büyüttü
İSTANBUL - Kadınların “jin jiyan azadî” felsefesiyle içindeki isyan ateşini büyüttüğünü söyleyen KJAR Birleşik Krallık Sorumlusu Aso Kamali, “Abdullah Öcalan’ın, 21’inci yüzyıl kadın yüzyılı olacağı yönündeki tespiti doğruydu. Çünkü kadınlar yıllardır bu düzenin kölesi. Eğer özgürleşirse tüm dünya özgürleşir. Rojava’da, Rojhilat’ta gerçekleşen devrimler de bunun doğruluğunu gösteriyor" dedi.
Tarihsel sürecine bakıldığında kadınların direnişinin hiç bitmediği İran ve Rojhilat’ta 16 Eylül 2022'de Jîna Emînî şahsında başlayan isyan, her türlü baskıya ve engellemeye rağmen yayılarak sürüyor. Bir yılını geride bırakan isyanın öncüsü kadınlar, Rojava’da gerçekleşen kadın devrimini öncü alarak, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu “jin jiyan azadî” felsefesi ile direnişi her geçen gün daha da büyütüyor.
Dosyamızın dördüncü bölümünde Doğu Kurdistan Özgür Kadın Örgütü (The East Kurdistan Free Woman-Society-KJAR) Birleşik Krallık Sorumlusu Aso Kamali, büyüyen kadın direnişi ve beslendiği “Jin jiyan azadî” felsefesine dair sorularımızı yanıtladı.
“Kadınların özgürlük mücadelesinin büyümesini istemiyorlar. Gerçekleşen direnişe karşı gerçekleşen saldırılarda birçok kişi tutuklandı ama umutluyuz.”
*“Jin jiyan azadî” sloganıyla başlayan protestolar bir yılını geride bıraktı. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok güzel bir direniş gerçekleşti. Rojhilat’taki bütün kadınlar İslam diktatöryasına karşı başkaldırı gerçekleştirdi. Sadece Kürt kadınlar değil İranlı, Faslı, Belucistanlı, Azeri yani birçok farklı kesimden kadınlar, ‘Jin jiyan azadî’nin gücü ile başkaldırdılar. Kadınlar birlik olup İran’a karşı başkaldırmışken uluslararası destek azdı. Kadınların özgürlük mücadelesinin büyümesini istemiyorlar. Direnişe karşı gerçekleşen saldırılarda birçok kişi tutuklandı ama umutluyuz. Rojhilat’ta büyük bir başarı gerçekleşecek. Bu zamana kadar İran böyle bir kadın mücadelesi görmemişti. Elbette mücadele vardır ama Kürt, İranlı, Belucistanlı bir araya gelip direnişe geçmesi ilk defa oluyor. ‘Jin jiyan azadî’ direnişinin büyümesinin nedeni birçok farklı kesimin kadının ve erkeğin beraber mücadele etmesidir. Kadınlar kendi içlerindeki gücün farkına vardı. Bunun farkına varması sonucunda Rojhilat’ın dışındaki yerlerde yaşayan kadınlar da ‘Jin jiyan azadî’ diyerek sokaklara çıktı. Bütün sosyal medya hesaplarında bu direniş konuşuluyor.
“Kadınlar artık bu diktatörlük son bulsun istiyor. Özgürlük için kadınlar canını ortaya koymuş durumda.”
*Bu süre zarfında birçok kadın aktivist, siyasetçi ile gazeteci tutuklandı ve baskı altına alındı. Ancak yılmadılar. Kadınların bu direnişini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Birçok kadın tutuklandı ama zaten önceden de birçok kadın tutuklanıyordu. Zeynep Celaliyan İran Cezaevi’nde, Şirin Elemhuli idam edildi. Onun için bu mücadelenin büyümesi lazım. Zaten bunlara karşı kadınlar bir araya gelerek ‘artık yeter tamam’ dedi. Biz artık gazetede öldürülmüş kadının resmini görmek istemiyoruz. Artık aydınlığımızı kimse çalamaz kadınların parıltısı her geçen büyüyor. Kadınlar artık bu diktatörlük son bulsun istiyor. Özgürlük için kadınlar canını ortaya koymuş durumda. ‘Jin jiyan azadî’den önce kadınlar tarafından oluşturulan bir felsefe yoktu. İlk Kurdistanlı kadınlar için bir felsefe oluştu. Başkan Abdullah Öcalan ve Sakine Cansız, bu fikrin bütün dünyadaki kadınlara ulaşmasını amaçladı. Bu felsefe Kurdistan’da başladı ama şimdi bazı ülkeler ‘Jin jiyan azadî’ felsefesini savunurken diğer yandan Demokratik Konfederalizm’i ve jineolojiyi savunmuyor, felsefeyi parçalamaya çalışıyor. Bu ayrışmanın yaşanmaması için mücadelenin büyütülmesi gerekiyor.
“Abdullah Öcalan’ın, 21’inci yüzyıl kadın yüzyılı olacağı yönündeki tespiti doğruydu. Çünkü kadınlar yıllardır bu düzenin kölesi. Eğer özgürleşirse tüm dünya özgürleşir. Rojava’da, Rojhilat’ta gerçekleşen devrimler de bunun doğruluğunu gösteriyor.”
*Sizce kadınlar neden Kürt kadın mücadelesiyle başlayan ‘Jin jiyan azadî’ sloganını benimsedi ve direnişleriyle özdeşleştirdi?
Bu felsefe Kurdistan şehitlerinin kanı ile oluştu. Yıllardır bu felsefe ve özgürlük için mücadele ediliyor. Yani ‘Jin jiyan azadî’ altı boş bir slogan değil. ‘Jin jiyan azadî’ kadınların haklarının, özgürlüklerinin önemli olduğunu söylüyor. Eğer kadınlar özgürleşirse, ‘Jin jiyan azadî’ felsefesi büyürse özgürlük herkes için sağlanır. ‘Jin jiyan azadî’ herkese diyor ki uyanın. Biz beraber yaşayabiliriz, bizi yöneten birine ihtiyaç yok. Abdullah Öcalan’ın, 21’inci yüzyıl kadın yüzyılı olacağı yönündeki tespiti doğruydu. Çünkü kadınlar yıllardır bu düzenin kölesi. Eğer özgürleşirse tüm dünya özgürleşir. Rojava’da, Rojhilat’ta gerçekleşen devrimler de bunun doğruluğunu gösteriyor. Latin Amerika’da, Britanya’da, Hindistan’da kadın özgürlüğü için her geçen gün mücadele büyüyor.
Kadınların içinde direniş ateşi büyüyor
Örneğin ‘Demokratik Konfederalizm’ fikrini Britanya’da uygulamak istiyorlar. Biz de bu tespite inanarak mücadele yürütüyoruz. Tüm dünya gördü ki kadınlar Rojava’da ‘Jin jiyan azadî’ felsefesi ile DAİŞ’e karşı savaştı ve başarıya ulaştı. Bugün de Rojava’daki kadınlar özgürlüğü, demokratik konfederalizmi inşa ediyorlar. Kadınların içinde direniş ateşi büyüyor ve bu şekilde direnişi büyütüyorlar. Yani Rojava’daki kadınların başarısını Rojhilatlı, Bellucistanlı kadınlarda yaratmak istiyorlar. Rojhilatlı birçok kadın Rojava’da savaşırken şehit düştü. Bundan dolayı da ne için mücadele yürüttüklerini çok iyi biliyorlar.
“Her ne kadar Rojhilat'ta kadınların siyasette ve orduda yer almasıyla ilgili uzun bir geçmişimiz olsa da, yakın tarihte ilk Kadınlar Birliği 1946'da Qazi Muhammed'in eşi Mina Hanım tarafından kuruldu. Ancak daha sonra Mahabad Cumhuriyeti'ne yönelik planlar hiçbir zaman hayata geçirilmedi.”
*PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu felsefeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadın özgürlüğünde bu fikriyatın önemi nedir?
Jîna Emînî'nin katledilmesinden bu yana İran'ın her yerinde 'Kadın, yaşam, özgürlük' sloganı duyuluyor. Esaret altında ölümüne tepki olarak bu slogan Rojhilat genelinde atıldı. Bir asırdan fazla süredir İran hükümetlerine karşı mücadele eden ve derin feminist kökenlere sahip olan Kürt halkı, hızla ‘Jin jiyan azadî’ sloganını atmaya başladı. ‘Jin’ kadın hakları, ‘jiyan’ ekolojiyi, çevreyi, vekaleten yaşamı ve onu sürdürenleri korumak, ‘azadî’ sömürgeciliğe, emperyalizme, nihayetinde ataerkilliğe ve her türlü baskıya karşı mücadele demek. Her ne kadar Rojhilat'ta kadınların siyasette ve orduda yer almasıyla ilgili uzun bir geçmişimiz olsa da, yakın tarihte ilk Kadınlar Birliği 1946'da Qazi Muhammed'in eşi Mina Hanım tarafından kuruldu. Ancak daha sonra Mahabad Cumhuriyeti'ne yönelik planlar hiçbir zaman hayata geçirilmedi. Uluslararası toplum, desteğini çekerek katliama yol açtı. Daha sonraki siyasi partiler ve peşmergeler her zaman kadınları da bünyesine kattı.
PKK’nin 40 yıllık mücadelesine dayanan slogan…
Ama bir sorun vardı. Bunu Sakine Cansız da PKK'ye katıldığında fark etti. Kadınlar evlerindeki sömürgecilikten ve ataerkillikten kaçarken, kendilerinden etnik temizlik ve sömürgeciliğe karşı mücadelede kadın davasını bir kenara bırakmalarının beklendiğini anladılar. Rojhilat askeri ve siyasetindeki kadınlar da aynı sorunu yaşıyordu. Evet, komünist partimiz Komala vardı ama kadınların eğitiminin nasıl geliştirileceğine, aşırı ataerkilliğin neden olduğu hasarların nasıl onarılacağına ve onları Kürtlerin inşa etmek istediği yeni topluma nasıl dahil edeceğine gerçekten odaklanan hiçbir şey yoktu. Dolayısıyla ‘Jin, jiyan azadî’, Kürt kadınların 40 yıllık mücadelesinin köklü geçmişine dayanan özel bir slogandır. Bu slogan Jineolojî'nin ideolojisini ve onun kuruluşlarını yansıtacak şekilde türetilmiştir. Hepimizin bildiği gibi bu ideolojinin takipçileri uzun süredir zulüm görüyor ve uluslararası siyasi sahneye katılmaktan izole ediliyor.
“‘Demokratik Konfederalizm’ diyor ki, ‘Sınırları kaldırın, sınırlar en büyük sorunları yaratır.’ Rojhilat’ta ‘Jin jiyan azadî’ direnişi yükseliyor. Ama eğer Fars, Belucistan bu direnişi yükseltmezse hiçbirimiz özgür olamayız. Biz kadınlar beraber mücadele edip başarılı olmamız gerekiyor.”
*Son olarak kadınlara mesajınız ve çağrınız nedir?
‘Demokratik Konfederalizm’ diyor ki, ‘Sınırları kaldırın, sınırlar en büyük sorunları yaratır.’ Rojhilat’ta ‘Jin jiyan azadî’ direnişi yükseliyor. Ama eğer Fars, Belucistan bu direnişi yükseltmezse hiçbirimiz özgür olamayız. Biz kadınlar beraber mücadele edip başarılı olmamız gerekiyor. Kadınların özgürlüğü için sınırların kalkması gerekiyor. Kadınların aynı zamanda direnişin büyümesi için KJAR’ın çalışmalarına katılması lazım. KJAR bütün kadınların düşüncesine öncülük ediyor. Biz savaşın yaşanmasını istemiyoruz. Kadınlara çağrımdır, kendinizi tanıyın, bilinçlenin ve özgürleşin. Bu ayın 16’sında Britanya’da ve Avrupa’nın birçok yerinde Jîna Emînî’nin yıl dönümüne dair çalışmalarımız her zaman devam ediyor olacak. KJAR olarak bu direniş sürecinde Almanya, Britanya, Fransa, İtalya’da diplomatik çalışmalar gerçekleştirdik. Kadın hakları için mücadele eden grupların dikkatini Rojhilat’a çektik. Kadınların mücadelesinin başarılı olması için bir yıl içinde birçok çalışma gerçekleştirdik. Çalışmaya da devam edeceğiz.
Yarın: Rejimden özgürlüğü talep etmeyi bıraktık özgürlüğü yaşayacağız