25 Kasım'a giderken 'Jin jiyan azadî' (2)

  • 09:00 18 Kasım 2023
  • Dosya
 
 
 
 
Örgütlülüğü büyütme çağrısı
 
AMED - Kadınların örgütlülüğünün mücadele açısından önemini vurgulayan Rosa Kadın Derneği avukatı Berfin Polat, 25 Kasım’a giderken,  örgütlülüğün büyütülmesi için tüm kadınlara çağrı yaptı. 
 
Kadına yönelik erkek devlet şiddeti her geçen gün farklı boyutlarıyla sürerken, kadınların direnişi de her alanda giderek büyüyor. Özellikle Kurdistan’da özel savaş politikaları ile baskı, gözaltı, tutuklama, gibi baskılara maruz kalan kadınlar, söz konusu politikalara, örgütlü mücadeleleriyle cevap oluyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne sayılı günler kala, dosyamızın ikinci bölümünde Amed’de 2018 yılında kurulan Rosa Kadın Derneği’nin kadına dair çalışmalarına yer veriyoruz. 
 
Beş yıl önce kurulan Rosa Kadın Derneği özel savaşın hedefi olan ve katledilen kadınların davalarınaı takip ederken, kadınlara destek de oluyor. 5 Ekim de kongresini gerçekleştiren dernek, yeni yönetimi ile de kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi hedefliyor. Dernek avukatlarından Berfin Polat, 25 Kasım’a doğru giderken, geçtiğimiz yıldan bu yana yaptıkları çalışmaları ve önümüzdeki süreçte neler yapacaklarını JINNEWS’e anlattı. 
 
 Kadınlar için çetin bir yıl
 
Geçen yılın geçen yılın Rosa Kadın Derneği için özel savaş politikalarına, şiddet türlerine ve cinsiyetçiliğe karşı mücadele yılı olduğunu belirten Berfin, bunun yanı sıra yaşanan deprem sonrası depremzede kadınlar için de seferber olduklarını söyledi. Berfin, “Erkeklerin kadın haklarını, kazanımlarını pazarlık konusu yaptıkları bir seçim sürecini geride bıraktık. Diyebiliriz ki geçtiğimiz yıl kadınlar için çetin, zorlu bir yıldı. Yıl içerisinde yargı tacizi ile karşı karşıya kalan arkadaşlarımız oldu. Onların davalarını da takip ettik, destek verdik. Kentteki sivil toplum örgütleri ile insan hakları konusunda çalışmalar yürüttük.  Katledilen Hasret Tutal’ın 7 Ekim’de görülen davasına katıldı. Yine bu süreçte Meryem Sevim katledildi. Ailesi ile hem Musa Sevim’in tutuklanması için çağrı yaptık hem de 25 Ekim’de görülen duruşmasına katıldık. Duruşma 7 Şubat 2024’e ertelendi. Yine Rojhilat’ta katledilen Armîta için dijital medya üzerinden eylem yaptık. Sûr ve Fiskaya’da kadına yönelik şiddete ve kadın haklarına ilişkin çalışmalar yürüttük. Rosa Kadın Derneği olarak Pakistan Demir, Rozerin Yıldız, Muhterem Akbulut ve Firdevs Babat’ın mahkemelerine müdahil olmak için başvuru yaptık. Yine deprem yılın bir gerçekliğiydi. Rosa Kadın Derneği olarak depremin ilk günü gönüllü olarak deprem bölgelerine giderek yerimizi aldık.  Amed’de depremzedelere yardım için Newroz Park, Sümer Park ve 75’te çadır kurduk. Depremzedelere destek olmak için oluşturulan heyetlerin içinde dernek olarak yer aldık” diyerek yaptıkları çalışmaları anlattı.   
 
Derneğe yargı tacizi
 
 Deprem sonrası uluslararası ve ulusal düzeyde diplomatik görüşmeler yaptıklarını belirten Berfin, deprem bölgelerinde psikolojik destek verme çalışmalarının da devam ettiğini söyledi. Yıl içerisinde derneklerinin üye ve yönetiminin yargı tacizi ile karşı karşıya kaldığını hatırlatan Berfin şunları dile getirdi: “Arkadaşlarımızın davalarını katıldık ve destek verdik. Bir süre önce Sîlopiya’da yerel yönetim seçimlerine ilişkin ‘2024 yerel yönetim seçimlerine giderken kadın politikalarını tartışıyoruz’ adında bir çalıştay gerçekleştirdik ve bu temelde kentlerde çalışmalarımız sürüyor. Tevgera Jinên Azad’ın başlattığı ‘Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve’ kampanyası kapsamında etkinlik ve çalıştayına katıldık. Şimdi de arkadaşlarımız 26’ncı Sığınaklar Kurultayı için İzmir’de. Ankara’da TJA’lı kadınların yargılandığı davaya katıldık, destek verdik. Yıl içerisinde başka birçok çalışma da gerçekleştirdik. Birçok çalışmamızı gerçekleştirirken hak ihlalleri ile yüz yüze kaldık. Ancak yine de çalışmalarımızı sürdürdük. Kadına yönelik şiddet, katliamlar, savaş ve doğa talanına karşı birçok eylem yaptık. Geçtiğimiz günlerde de Rojava’ya yönelik saldırılar ve Filistin’e yönelik savaşa ilişkin açıklama yapmak istedik ancak metinde geçen ‘Rojava’ kavramından dolayı izin vermediler biz de bunu oturma eylemi ile protesto ettik. Yine başvuru alan bir kurumuz. Bir yıl içerisinde şiddete uğrayan birçok kadının başvurusunu alarak hukuki ve psikolojik destek verdik. Bu temelde çalışmalarımız sürüyor.”
 
‘Failler korunuyor’
 
Özgürlük ve hakikat mücadelesi veren kadınların yargı tacizi ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Berfin, kadın katillerinin de iktidarın politikalarından cesaret aldığını sözlerine ekledi. Faillerin af yasaları ile dışarı çıkarıldığını ve kadına yönelik suç işlemeye devam ettiklerini vurgulayan Berfin, “İktidarın kendi kitlesini etkileyecek söylemlerini artık mahkeme salonlarında failler tarafından dile getirildiğini görüyoruz. Failler artık din, milletin birliği, devletin bütünlüğü kavramlarını kullanıyor ve bu söylemler iktidar eliyle meşrulaştırılıyor. Katıldığımız dosyalarda faillerin kendi savunmalarını yapmak yerine din ve millet olgusu üzerinden savunma yaptığını görüyoruz. İktidar nasıl ki kadın kurumlarına saldırıyor artık mahkeme salonlarında da failler de kadın kurumlarına saldırıyor ve yaptıkları savunmalarla kadın mücadelesini kriminalize ediyorlar. Esra Y.’nin ölümüne ilişkin görülen davada da faillerin korunduğunu gördük. Duruşmalarda failler polis ve asker giysisi giydiklerinde o dava cezasızlıkla sonuçlanıyor. Özel savaş yürütücüleri bu şekilde korunuyor ve onlar bu uygulamalar için bölgeye gönderiliyor” ifadelerini kullandı. 
 
Dosyalar takip edildi 
 
Rosa Kadın Derneği’nin çalışmalarını komisyonlar şeklinde yürüttüğünü kaydeden Berfin, bu komisyonlardan birinin de hukuk komisyonu olduğunu paylaştı. Hukuk Komisyonu’nun katledilen, taciz ve tecavüze uğrayan kadınların dosyalarını takip ettiğini söyleyen Berfin, “Deniz Poyraz, Firdevs Babat, İpek Er, Rozerin Yıldız, Muhterem Akbulut, Hasret Tutal ve daha birçok kadının dosyasını takip ettik ve katılım başvuruları yaptık. Ancak bu taleplerimiz mahkemelerce reddedildi. Fakat bu bizim için ölçü değil. Her ne kadar taleplerimiz kabul edilmese de bu dosyaların cezasızlıkla sonuçlanmaması  ve iyi hal indirimi yapılmaması için sonuna kadar bu dosyaların takipçisi olacağız” dedi.  
 
Özel savaş politikaları
 
Kadına yönelik özel savaş politikalarına dikkat çeken Berfin,  özel savaş politikaları ile kadına yönelik şiddet ve katliamın arttığını, her yere yayıldığına değindi. “Özel savaş politikaları tanımlaması hafif kalıyor” diyen Berfin,  “Bu yüzden de bu özel savaş savaş politikalarını bilenler başlarına bir şey gelmeyeceğini biliyorlar ve vazgeçmiyorlar. Bizim ve diğer kurumların önünde duran önemli sorun özel savaş politikaları. Bizim diğer kadın kurumları ile gerçekleştirdiğimiz panel, toplantı ve çalıştaylardaki önemli gündemlerimizden biri özel savaş politikaları” şeklinde konuştu. 
 
Büyük bir özsavunma alanı
 
Rosa Kadın Derneği’nin hedef alınmasına ilişkin ise asıl nedenin, derneğin kadınla için önemli bir özsavunma alanı olmasına bağlayan Berfin, Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde kadın kurumlarının kapatıldığını hatırlatırken,  derneğin bu zorlu süreçte açılmasının önemine işaret etti.  Kadınların baskı politikalarını kabul etmediğini, mücadelenin öncülüğünü yaptığını bu yüzden de kurumların kapatıldığını kaydeden Berfin şöyle devam etti: “Tarihten bu güne kadın kazanımları hedef alınıyor, saldırı yöntemleri birçok kez değişti. Şimdi de yargı kadın kazanımlarına karşı bir yöntem olmuş. Bu yol ve yöntemlerden en etkili olanı yargı tacizi. Bizler diğer kadın kurumları ile aynı eylemleri gerçekleştiriyoruz, ancak yargılanmamız aynı olmuyor. Onlar kanuna muhalefetten yargılanıyor, bizler Kürt kimliğimizden dolayı farklı nedenlerle yargılanıyoruz. Yine bizler gözaltı ve tutuklamalarla yüz yüze kalıyoruz. Eylemlerimize katılan yönetici ve üyelerimiz yargı tacizi ile yüz yüze kalıyor. Ancak bizler asla bu saldırılara karşı geri adım atmadık. Rosa Kadın Derneği’ni daha da büyütüp güçlendireceğiz.” 
 
25 Kasım’a giderken örgütlülük çağrısı
 
Kadınların tarih boyu tüm baskı ve saldırılara karşı direndiğini söyleyen Berfin, kadın örgütlülüğün üzerinde durdu. “En büyük direnişler kadınların öncülüğünde veriliyor” diyen Berfin son olarak şu çağrıyı yaptı: “En önemlisi özsavunmada yan yana olalım. Örgütsel ittifakımızı büyütelim. Gücümüz devletten fazla. Çünkü Kurdistan ve Türkiye’de kadınlar omuz omuza birlikte yürüyor. 25 Kasım’a doğru giderken kadın katliamlarının son bulması için mücadelemizi büyütelim. Rojava ve Filistin’e yönelik saldırılara karşı Orta Doğu’da onurlu bir barış önemli. Kadın örgütleri, örgütlü bir şekilde onurlu bir barışın öncülüğünü yapmalı.”
 
Yarın: Sığınaksız bir dünya için önleyici tedbirler alınmalı