Özgürlük Newrozu'na doğru (5)
- 09:01 15 Mart 2024
- Dosya
Tarihi Cizîr Newrozu’na tanıklık eden kadınlar anlatıyor
Dilan Babat
ŞIRNEX - Cizîr Newrozu’na tanıklık eden Asya Dalmış ve Sedika Erden, Newroz’da yaşananları anlatırken, Cizîr Newrozu’nun simgesi olan Berivan’ın cesareti ve direnişinin hala hafızalarında canlı olduğunu söyledi.
Zalim Dehak’lara karşı Demirci Kawa’nın direniş efsanesiyle tarihten bu yana Kürtler arasında büyük bir öneme sahip olan Newroz, bu yıl Kurdistan’ın tüm bölgelerinde kutlanacak. Kürtler arasında "direniş" ve "yeniden doğuş" anlamına gelen Newroz’un en büyük simgelerinden biri ise 7’den 70’e hafızalardan silinmeyen Cizîr Newrozu. 1992 yılında Cizîr (Cizre) halkının büyük bir heyecanla beklediği Newroz, katliamla başlar. Newroz günü Cizîr’nin Nur, Cudi ve Yafes mahallerinde bir araya gelen kitle, Newroz’un kutlanacağı Cizîr Mezarlığı’na doğru yürüyüş gerçekleştirir. Coşkulu sloganların atıldığı yürüyüşte devlet, Cizîr’nin en stratejik bölgelerinde koşullandırdığı zırhlı araçlardan kitleyi tarayarak katliam planını devreye sokar. Resmi kaynaklara göre 57, tanıklara göre ise yaklaşık 100 kişinin yaşamının yitirdiği katliam, büyük bir direnişi de beraberinde getirir.
Dosyamızın son bölümünde Asya Dalmış ve Sedika Erden, tarihi Cizîr Newrozu’na dair tanıklıklarını anlattı.
‘Berivan kolunu beyaz tülbentle bağladı, tekrar direnişe geçti’
1992 yılında herkesin Newroz’a katılmasının kararlaştırıldığını ve insanların çocuklarını kucaklarına alarak Newroz’a katıldığını dile getiren Sedika, toplanma yerlerinin Cizîr Mezarlığı olduğunu ancak oraya varmadan saldırıların başladığını kaydetti. Sedika, “Yafes ve Nur mahalleleri olarak bir araya geldik ama Cudi Mahallesi ile bir araya gelemedik. Kitlenin önünü panzerler kapattığı gibi silahlar patlamaya başladı. Cudi Mezarlığı’na varmıştık ama polisler etrafımızı sardı. Biz daha hareket etmeden helikopterlerle üzerimize gaz bombaları atmaya başladılar. O sırada yağmur çiseliyordu onlar o gaz bombalarını attığında kokusunu hissediyorduk ama yağmurdan kaynaklı etkilenmiyorduk. Yine tüm saldırılara rağmen biz Dörtyol’a gitmek için inat ettik. Bu sırada polisler önümüzü kesti, üzerimize yeniden gaz bombaları atmaya başladılar. Kucağında çocuk olanları gönderdik, çocuğu olmayanlarla birlikte polislerin üstüne yürümeye başladık. O sırada Berivan’ı kolundan vurdular. Berivan bir çukura düştüğü gibi gençler Berivan’ı kurtardı. Berivan’ın kolunu beyaz tülbentle bağladığı gibi yeniden direnişe geçti” dedi.
‘Köyden Newroz’a gelmek isteyenlere de saldırdılar’
Mahalleden çıktıkları gibi Dörtyol güzergâhına gitmek için ara sokaklara girdiklerini dile getiren Sedika, önlerinin yeniden polisler tarafından kesildiğini anımsattı. Sedika, “Bizler o ara sokaklardan çöplerden aldığımız bidonlar, taşlarla polislerin bizleri takip etmesini engellemeye çalıştık. Bir gazeteci vardı olayları takip ediyordu onu da öldürdüler. Baktık olaylar büyüyor, herkesin başka bir ara mahalleye gitmesi için yönlendirilmeye başlandı. Ara sokaklara girerken haber geldi, panzerlerin köy yollarını kapattığını, köyden insanların şehir merkezine gelmesinin engellendiğini söylediler. Sadece engelleme değil onlarca insanın öldüğünü ve yaralandığını da söylediler. 20 dakika sonra Hasan diye bir arkadaşın da yaşamını yitirdiğini söylediler. Kadın, genç, çocuk onlarca insan öldürülmüştü. Sonra haber verdiler herkes dağılsın dedi” diye belirtti.
‘Berivan bize umut veriyordu’
Olayların ardından Cizîr’de üç günlük sokağa çıkma yasağının başladığına vurgu yapan Sedika sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimse evinden çıkamıyordu tüm sokak başları kapatılmıştı. Çıkanlar tehdit ediliyordu. Newroz ateşinden korktular, Newroz ateşini yakmamız onları korkutuyordu. Bu Kürtlerin bayramıdır, bizim için önemli bir gündür. Berivan’ı gördüğümüzde moral alıyorduk. Bedenini panzer altına yatıran bir kadın görünce biz de umutlanıyorduk. O günden bugüne o umut hala biz annelerin yüreğinde tazedir. Bizler yine Newrozu’muza gideceğiz, yine direnişimizi göstereceğiz. Newroz bizim için özgürlük anlamına geliyor.”
‘Berivan’ın direnişi bizi heyecanlandırdı’
Köydeyken de her sene Newroz’u kutladıklarını söyleyen Asya “Newroz biz Kürtler için Demirci Kawa’nın zalim Dehak’a karşı verdiği direniştir” dedi.
‘Gaz bombasını ilk defa görmüştük’
O günü anlatmaya başlayan Asya, “Dörtyol güzergâhına gidip oradan da Cudi Mezarlığı’na gidecektik. Biz Dörtyol güzergahına gittiğimizde Cudi Mahallesi’nde olaylar yaşandığını öğrendik. Bize haber geldiği gibi bizim de önümüz kesildi ve gaz bombaları atmaya başladılar. O zaman gaz bombasını yeni görmüş, öğrenmiştik ne olduğunu. Zaten saldırılar olduğunda biz istediğimiz güzergâha gidemedik. Ramazan ayı idi o zaman oruç tutuyorduk. Ama çok insan öldü ve yaralandı. Bizlerin mezarlığa gitmesi de engellendi. Berivan’ın direnişi duyduğumuz da daha da heyecanlandık oraya gitmek istediğimiz de bırakmadılar oraya gidelim. Sılo direş diye biri panzerin üstüne çıktı ve ayağı kırıldı. O zaman annem hemen başını ayağının üstüne bıraktığında anneme, ‘korkma bana bir şey olmaz’ diyerek kırık ayağı ile direnişine devam etti. Neden bizden, ateşimizden bu kadar korktuklarını bilmiyorduk” sözlerini kullandı.
Asya son olarak, bastonla da olsa Newroz’larını ve o ateşlerini yakacaklarını dile getirerek, Kürtlerin kadim tarihlerinden biri olduğunu belirterek, herkesi bu yıl yapılacak Newroz'a katılım çağrısında bulundu.
Bitti.