Ateşin sırrı: Newroz (1)

  • 09:01 16 Mart 2024
  • Dosya
 
 
Zekiye Alkan: Newroz ateşle kutlanır
 
HABER MERKEZİ - “Newroz ateşi en iyi insan teninde yanmalıdır” ve “Newroz ateşle kutlanır” diyerek Amed Surları’nda bedenini ateşe veren Zekiye Alkan, Ateşin sırrını anlayan mücadeleye dönüştüren bir meşale olarak milyonların Newrozlarını izliyor. 
 
Zulme karşı direniş, köleliğe karşı özgürlük çizgisinin temsili olan Newroz, Kurdistan’dan başlayarak birçok coğrafyada kutlanan bir bayram. Halkların diriliş, direniş, bahar ve yeni günle özdeşleştirdiği Newroz, Kürt kadınlar ile başka bir anlama büründü. Diriliş ateşinin yakıldığı günü Kürt kadınlar bedenleri ile farklı bir hakikate çevirdi. 
 
Tarihsel süreç içerisinde Kürt halkına yönelik yok etme ve imha politikalarına karşı bir direniş yaşanırken, her döneme göre Kürt kadınlar, Newrozlara yeni anlamlar kattı, mücadelenin rotasını belirledi. Kürt halkının var olma ve diriliş mücadelesini 12 Eylül faşizmi ile birlikte zindanda bitirmek isteyenlere karşı 21 Mart 1982’de zindanda 3 kibrit çöpü ile direniş mesajı veren Mazlum Doğan’ın mesajını da ilk alan Kürt kadınlar oldu. Ateşin sırrına eren Newrozlaşan kadınlar hakikati ortaya çıktı. Ve bunun öncülüğünü de Amed’in burçlarında Zekiye Alkan yaptı. 
 
Zekiye Alkan kimdi?
 
Peki kimdi Zekiye Alkan? Nasıl Newrozlaştı, verdiği mesaj neydi? Aslen Gümüşhane Kelkitli olan Zekiye, 1970 yılında doğdu. Amed’de Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi iken Kurdistan’da filizlenen özgürlük mücadelesini görür. 12 Eylül faşizminin zindanda bitirmek istediği, Kürtlük ve özgürlük gerçekliğinin dışarıya yansıdığı yıllardır. Kürtlük ve özgürlük zindanda bitirilememiş, özgürlük ruhu zindan duvarlarını aşıp dışarıya akar. Başta Kürt kadınlar olmak üzere, halkın serhildanlaştığı zamanlardır. Genelde Kurdistan özelde ise Nisêbînli kadınlar serhildanı yerine çevirmiştir. Nisêbîn’de 13 PKK'liyi kadınların sahiplenmesi ve kadınların onları toprağa vermesi Zekiye’yi derinden etkiler. Üzerine tam da Mazlum Doğan’ın faşizme karşı 3 kibrit çöpü ile verdiği mesajı okuyup anlamaya çalıştığı zamanlardır. 5 Nolu, faşizm, Esat Oktay ve buna karşı Mazlum’un 3 kibritle bir Newroz  gününde verdiği mesaj…
 
Amed’de o dönemde herkesin bildiği bir yer vardır. Trafik Parkı. Gençlerin, öğrencilerin, Amedlilerin oturup dinlendikleri, sohbet ettikleri… Zekiye’nin bildiği, arkadaşları ile gidip oturduğu bir zamanda, Newroz arifesinde yanındaki paraları çıkarıp yakar bir anda. Ancak bu öyle bir anda oluşmuş bir düşünce bir eylem değildi. Arkadaşlarının şaşkın bakışlarla sorduğu “ne yapıyorsun” sorusuna “Newrozumu kutluyorum” diye cevap verir ve devamla ekler: "Newroz ateş yakılarak kutlanır." 
 
Eylem vakti
 
Zindandaki mesajı alan, serhildanlaşan Kürt kadınların mücadelesinin Kurdistan’ın her yerine yayılması gerektiğini anlar Zekiye. Ve 21 Mart 1990’da Amed Surları’nda bedenini ateşe verir. Doktor olmak için geldiği Amed’de ateşin sırrını anlayan bir kadına dönüşür. Amed, Kurdistan’ın merkezidir, kalbidir. Bir halk uyanışının olması gerektiğini gösterir. Mazlumun mesajını halka taşır. Kürtler için ateşin anlamının farklı bir aşamaya evrilmesinin dönüm noktası olur böylece. Tıp öğrencisi Zekiye artık bir halkın doktoru olur.  “Newroz ateşi en iyi insan teninde yanmalıdır” sözleri ile Newroz ateşini bedeniyle kutlayan bir sembole dönüşür. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan Zekiye için ne dedi?
 
Zekiye, eylemi ile Kürt halkının ve kadınların mücadelesine yeni bir rota çizerken, eylemi PKK Lideri Abdullah Öcalan değerlendirdi. Abdullah Öcalan şöyle der: “Yükselen özgürlük ateşiyle Newroz'da bedenini ateşe veren Zekiye Alkan'ın eylemi de özgürlüğün kolay olmadığının sembolüdür. Kürt kadını bir defa özgür yaşamın farkına varmıştır. Yaşanan tüm bu süreçleri değerlendirdiğimizde 1990 sonrası süreç kadın çalışmaları açısından da yeni bir dönemeci ifade eder, 1990 Newroz'unda partimizin ideolojisinden sınırlı olarak etkilenen kahraman kızımız Zekiye Alkan'ın kendini yakma eylemi, 'Newroz ateşi en iyi insan teninde yanmalıdır' demesi, cesaretin ve fedakârlığın sınırsız bir örneğidir. Demek ki, kadının kurtuluşa girişi öyle küçümsenecek bir giriş değildir. Kadının genelde dünyada, özelde Kurdistan'da katılmadığı devrim, noksan kalmış bir devrimdir, bizdeyse imkânsız bir devrimdir. Büyük bir eylem, büyük bir özgürlük tutkusu olmak istiyor. Bunu da öyle bir Newroz'da Diyarbakır surlarında kendisini meşale gibi yakarak ilan ediyor. Yine anlamlı olduğu söylenebilir. Kadın olması daha anlaşılırdır. Çünkü insan ancak böyle yoğun bir çelişkiyi yaşamakla bu cesarete ulaşabilir. Şu çok önemli bir gerçektir ki, Kurdistan kadını uyandığı, örgütlendiği, kat be kat kendini özgürleştirdiği oranda, Kurdistan uyanmıştır, dirilmiştir, özgürleşmiştir ve yaşanılır bir alana kavuşmuştur. Zekiye Alkan'ın şahadeti de Diyarbakır'da oluyor ve Mazlum'un şahadetiyle bağlantısı açıktır. Mazlum nasıl zindanda partiye dayatılan teslimiyete karşı büyük bir eylemsellik ve şahadetiyle bunun bir zaferi oluyorsa, Zekiye Alkan'ın direnişi de Diyarbakır geneline dayatılan, bu temelde de bütün Kürdistan'a ve Kürt halkına dayatılmış olan sinmişliği, korkuyu ve çaresizliği gidermek oluyor."
 
Ateşin sırrını Newrozla bütünleştiren Zekiye, milyonların Newrozlarına akışın yolunu açtı. Surlarda yanan Newroz ateşi artık Kurdistan’ı da aşarak dünyanın her yerinde daha gür bir şekilde yanıyor. 
 
Yarın: Kendimi Newroz yapıyorum: Rahşan